Erken çocukluk çağında başlayan nörogelişimsel bir bozukluk olan Otizm Spektrum Bozuklukları (OSB), ilk kez 1943'te Leo Kanner tarafından tanımlandı.
Otizmin kendini “toplumsal iletişim ve etkileşimde güçlükler” ve “sınırlı-yineleyici davranış örüntüler (tekrarlayıcı davranışlar)” olmak üzere iki alandaki yetersizlikle gösterdiğini söyleyen DoktorTakvimi Uzmanlarından Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Prof. Dr. Pınar Vural, “toplumsal iletişim ve etkileşimde güçlükler” alanındaki belirtileri toplumsal-duygusal karşılıkta yetersizlik, sözel olmayan iletişimde yetersizlik, ilişki kurma ve sürdürmede yetersizlik; “sınırlı-yineleyici davranış örüntüler (tekrarlayıcı davranışlar)” alanındaki belirtileri ise basmakalıp ve tekrarlayıcı motor hareketler, aynılıkta ısrar, rutine sıkı bağlılık, sınırlı ve yoğun ilgi alanı ve duyusal az veya çok uyarılama olarak sıralıyor.
Tanı koyarken “toplumsal iletişim ve etkileşimde güçlükler” alanındaki belirtilerin tümünün izlenmesi ve “sınırlı-yineleyici davranış örüntüler (tekrarlayıcı davranışlar)” alanından en az iki belirtinin bulunması gerektiğini belirten DoktorTakvimi Uzmanlarından Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Prof. Dr. Pınar Vural, ayrıca bu belirtilerin zihinsel yetersizlik sebebiyle olmaması, erken çocukluk çağında başlaması ve çocuğun sosyal toplumsal hayatında bir işlev bozukluğuna yol açması gerektiğini söylüyor.
OSB tanısı çocuk psikiyatristi tarafından, klinik değerlendirmeyle davranışsal özelliklere dayalı konuyor. İki yaştan küçük çocuklarda pek çok belirtiyi görmek ve değerlendirmek mümkünken, bir yaştan küçük çocuklarda klinik gözlemle sosyal-iletişimsel yetersizlik test edilebiliyor. Farklı yaşam dönemlerinde farklı belirtiler bulunuyor.
ERKEKLERİN YÜZDE 4'Ü, KIZLARIN YÜZDE 1'İ OSB TANISI ALIYOR
Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'nin (CDC) 2022 istatistiklerine göre, çocuklarda otizm görülme oranının 1985 yılından bugüne kadar yaklaşık 50 kat arttığını; 1985'de 2 bin 500 çocuktan birinde görülen otizmin, günümüzde her 36 çocuktan birinde görüldüğünü dile getiren DoktorTakvimi Uzmanlarından Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Prof. Dr. Pınar Vural, erkeklerin yüzde 4'ünün, kızların ise yüzde 1'inin OSB tanısı aldığını belirtiyor.
ÜÇ YAŞINA KADAR MUAYENE EDİLMESİ ÖNEM TAŞIYOR
OSB ile mücadelede en etkili yöntemin erken müdahale ihtimalini artırabilmek olduğunu ifade eden DoktorTakvimi Uzmanlarından Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Prof. Dr. Pınar Vural, “Bu nedenle ailelere önerimiz, üç yaşına kadar her çocuğun en az bir kere OSB ve diğer nörogelişimsel hastalıklar açısından çocuk psikiyatristi tarafından muayene edilmesi önem taşıyor. Tedavide ev eğitim programları ve ebeveynin eğitim programına dahil olması çok önemli. Olguların çoğunda hareketlilik, uykusuzluk, öfke, takıntı ve dikkat sorunu gibi problemler için psikiyatr denetiminde ilaç kullanılıyor” diyor.
0-3 Yaş Dönemi Erken Müdahale Açısından Kritik
Gümüz verilerine göre OSB tanı oranlarının arttığını dile getiren DoktorTakvimi Uzmanlarından Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Prof. Dr. Pınar Vural, “Bunun yanı sıra şayet erken tanı ve müdahale söz konusu ise uzun vadede bu bireylerin bağımsız bir yaşam sürme ihtimallerinin yüksek olduğunu biliyoruz. Aileler çocuklarında bir sorun olduğunu hissediyorlarsa zaman kaybetmeden bir uzmana başvursunlar ve tedaviye başlasınlar. Çünkü özellikle 0-3 yaş dönemi OSB dışında da birçok nörogelişimsel bozukluğun tanınıp erken müdahalesi açısından kritik ve çok önemli zamanlar” ifadelerini kullanıyor. (Haber Merkezi)