Neye ve kime alışacağını iyi seçmeli insan.
Çünkü insanoğlu en zor alıştıklarından vazgeçiyor.
Kitaplarının nerde dizili olduğuna alışıyor.
Yatağanın cama paralel açısına alışıyor.
Bir şeye alışınca değişmek, değiştirmek çok zor oluyor.
Yanında olanlara alışıyorsun.
Ne yaparlar, ne ederler, ne giyerler, ne içerler hepsine alışıyorsun.
Bildiğin şeylere alıştırıyorsun kendini.
Evlilikler bile 30 sene sürüyorsa sizce bu aş mıdır?
Pek de inandırıcı değil aslında.
İnsan bir süre sonra yatağında yatan adama alışıyor çok sevdiği için değil, alıştığı şeyden vazgeçmek onu korkutuyor ve alıştığı şeye razı oluyor.
Hayatındaki alışkanlıklar o kadar çok ki görmüyorsun.
Giydiğin ayakkabıya, her bittiğinde aldığın aynı marka parfüme, bazen sevip hissetmesen bile yanındakine alışıyorsun.
Onunla olmayınca eksik hissediyorsun.
Gittiğin yerlere alışıyorsun.
Tekrar tekrar gitmek çok beğendiğin için değil, alıştığın için.
Ama alışma.
Alıştığın, bağımlılık yaptığın şeyler sana alışılması güç ve sıkıcı geldiğinde anlayacaksın. Hayatta var olduğun sürece alışmaman gerektiğini.
Alıştıklarının da bir gün biteceğini, gideceğini, en çokta hiçbir şeyin sonsuz olduğuna inanıp alışma…