<div>https://youtu.be/b_i1drRHhq4</div> <div>Hatice Türkan ve Recep Kavuş moderatörlüğündeki Deprem Özel yayınında Jeoloji Yüksek Mühendisi Saadettin Onur, çarpıcı açıklamalarda bulundu.</div> <div><strong>“DEPREM YÜZÜMÜZE ÇARPA ÇARPA KENDİNİ HATIRLATTI”</strong></div> <div>Yayında konuşan Onur, “Üzgün olmamak elde değil. 6 şubat 2023'te gece yarısı ilk depremle sarsıldık. İkincisi öğle vakti 13 saatlerinde 7,6 büyüklüğünde oldu. Şiddetli depremlerden sonra hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet yaralılara şifa diliyorum. Halk içerisinde zelzele dediğimiz deprem dediğimiz şey tüm gerçekliği ile kendini yüzümüze çarpa çarpa hatırlattı. Yer kabuğunda meydana gelen deformasyonların oluşturduğu deprem diyoruz. 13 milyon yıldır dünyada yer kabuğunda depremler olmaktadır. Şimdi 13 milyon yıldır olan depremleri bizim durdurabilmemiz bizim önleyebilmemiz söz konusu değil bu doğanın kendi kendini dengeye alma durumudur. Dolayısıyla bizi depremlere durduramayacağımıza göre bu işin doğası böyle olduğun göre bizim ne yapmamız lazım? Depreme hazırlıklı olmamız lazım. Peki Türkiye'nin dörtte üçü bu deprem rejimindeyse ve bu deprem riski altındaysa doğusu batısı kuzeyi güneyi demeden bütün herkesin bütün vatandaşların hem bireysel hem de genel olarak bir araya gelip bu depremle ilgili bireysel olarak herkesin kendi kendine çözüm üretmesi lazım” ifadelerini kullandı.</div> <div><strong><span>“HERKES EVİNİN DEPREME DAYANIKLI OLUP OLMADIĞINI ARAŞTIRSIN”</span></strong></div> <div>Onur, halka çağrı yaparak “İTÜ'den bir hocamızın dün çok güzel bir sözü vardı, herkes evinin önündeki çöpü toplarsa çöp oluşmaz doğru mu? Doğru. Herkes evinin depreme dayanıklı olup olmadığını araştıracak. Bizim bunu birilerinden bekleme sevdamızdan vazgeçmemiz gerekiyor. Yüzde bir milyon gerekiyor herkes evini araştıracak, bununla ilgili kurumlar var, merkezler var, üniversitemiz var, bizim adamlarımız var. Herkes kendi oturduğu evini araştıracak. Depremin nerede ve ne zaman olacağını bilmiyorsak depreme hazırlıklı hale gelmeliyiz” dedi. </div> <div><span><strong>“TÜRKİYE'DE 18 KENT, 80 İLÇE, 502 KÖY, DOĞRUDAN AKTİF FAYLARIN ÜZERİNDE”</strong></span></div> <div>Fay hatları hakkında bilgi veren Onur, “Size çok çarpıcı bilgi vereceğim. Jeoloji Mühendisleri Odasının 2021 yılında MTA'nin yani 2012 yılında MTA'nın çıkarmış olduğu Türkiye fay hattı haritasını baz alarak çıkarmış olduğu bir fay yasası tasarısı var. Bu tasarıya göre şu an Türkiye'de 18 tane kent, 80 tane ilçe, 502 tane köyümüz doğrudan aktif fayların üzerinde. Söz konusu yerleşim yerlerinde aktif fay hatlarının üzerinde bulunan 100 bin adet bina var. Direk fay kırığının üzerinde. Bu fay yasası ile ilgili 2021 yılında meclise bütün partilere bütün milletvekillerine bütün bakanlıklara bütün illere bütün ilçelere her yere bununla ilgili yazı gönderildi. Ve bu fay yasası ile ilgili çalışmalar mecliste bir noktaya gelmeye çalışıldı. Fakat gelinen sonuç tam fay kırıklarının üzerinde bulunan Maraş, Hatay, Adıyaman ve Nurdağı’na kadar olan kısmın hepsi tek seferde 200 km uzunluğundaki bir fay 3 metre ötelenerek kırıldı. Şu an yaşadığımız afetle karşı karşıya kaldık. Hâlbuki 2021 yılından beri bu kentlerdeki binaları, kırıklar üzerindeki bu yapıları kaldırın diyoruz. Sadece biz mi diyoruz demiyoruz” dedi.</div> <div><span><strong>“BATMAN'IN DEPREM RİSKİ VAR MI?”</strong></span></div> <div>Batman’ın deprem riskiyle ilgili konuşan Onur “Batman genel itibarıyla alüvyonların üzerine kurulmuş bir şehir. Biz şu an ova üstüne kurulmuş bir kentiz. 2012 yılında biz Batman'da bir deprem sempozyumu düzenledik. Üniversitelerden hocalarımız geldi, bütün kurumlardan arkadaşlarımızı geldi. Ve biz bu deprem sempozyumu sonucunda bir bildiri yayınladık. Bu yayınladığımız bildiriyi belediye ile paylaştık, valilik ile paylaştık, çevre şehircilik il müdürlüğü ile paylaştık. Bu bildirinin bize avantajı oldu mu? Elbette ki oldu. 10 maddeden bir iki tanesini yapmış olabiliriz ama 8'ini yapmadık. Sempozyum sonucu elde ettiğimizi verileri biz pratiğe dökemedik. Batman'ın deprem riski var mı? Eğer 350 kilometre uzaklıktaki bu deprem bizi etkiliyorsa bizim 100 km yarıçap olarak aldığımız Lice fayı ve Kulp fayı elbette ki bizi etkileyecektir. Elbette ki büyük yıkımlara sebep olacaktır. Daha önce olmamış mıdır? Olmuştur. Ben size tarif vereyim. En yakın tarihi vereyim, 75'te Lice’de 6,6. Bu 100 kilometre sınırlarımızda olan. Biz bütün haritalarda görüyoruz. Batman’ın Sason ve Kozluk ilçesi 1. derecede Batman Merkez ise 2. deprem bölgesidir. MTA bunları dikkatli bir şekilde incelememiş ki. Dolayısıyla Van'daki olan deprem neydi, bilinmeyen bir fay hattından, bilinmeyen bir fayın hattının kırılmasından dolayı biz Van afetini yaşadık. Batman'da ya da Türkiye'nin herhangi bir yerinde böyle bir afeti yaşamayacağımızın bir garantisi var mı? Yok” dedi.</div> <div><span><strong>“BATMAN İLE İLGİLİ NELER YAPILABİLİR?”</strong></span></div> <div>Batman’d depreme ilişkim yapılması gerekenleri anlatan Onur “Bir kere bizim kısa, orta ve uzun vadede bir program yapmamız lazım. Sayın valimizden depremden önce bir randevu talep etmiştim sonra deprem oldu şu an kendisi de il dışında. Biz Batman'da yeraltı suyu çalıştayı planlıyoruz. Sayın valimizin de izni olacaktı. İlgili birkaç kurumla da görüştüm, iki hocamızla da görüştüm, bunu yapacağız ama şimdi değil. Bunu detaylı yapacağız. Nasıl? Tekrardan Batman'ın bütün bileşenlerini alarak valiliği, çevre şehirciliği, belediyeyi, özel idareyi, üniversiteyi bütün kurumların katılacağı bir yer altı suyu ve deprem çalıştayı yapacağız. Biz bunu yapmaya mecburuz. Neden mecburuz? Çünkü bu depremden sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Yasalar değişecek, yapı denetim yasası değişecek, Mühendislik ile ilgili yapılması gerekenler değişecek, her il tekrar değerlendirilecek. Neden değerlendirilecek? Az önce inşaat mühendisi bir arkadaşımız katıldı onun istatistiklerine göre bu depremde iki kat ivme ortaya çıktı. İnşaat mühendisi bunu nasıl hesaplanacak? Dolayısıyla biz bu kente hazır hale getirmeliyiz. Batman'ı alüvyonlardan kurtarıp Batman'ın eteklerine Batıramana ve Kıradağına taşımamız gerekiyor. Batman çayı üzerindeki alüvyon toprakların üzerinde artık bir daha yaptırmamamız lazım. İnşaatlar yaptırmamamız lazım. Batman'ın merkezinde sayısını bilmediğimiz 3 metre 5 metre akan dereler olduğunu biliyoruz. Eskiler iyi bilir Batman'ın bodrumlarında su vardı, hala da var. Yaşlılarınızla konuşun Tilmerç'ten akan derelerin yerlerini söylüyorlar. Hepsini üzerine bina yapmışız. Dolayısıyla bunların hepsini tek tek almalıyız, tek tek değerlendirmeliyiz. En önemlisi yapı stokunu da kontrol etmemiz gerekiyor. Nasıl kontrol etmemiz gerekiyor? 2000'den önceki binaların hiçbiri sağlam kalmadı bu afette, yaşanan 10 ilde. 2000'den önceki binaların hepsinin kontrol edilmesi ve yapı envanterlerinin çıkarılması gerekiyor. Ve gerekirse yıkılması gerekiyor. Ve kentsel dönüşüm, bu kentin olmazsa olmazdır” dedi.</div> <div><span><strong>“SORUNLARI HEP BİRLİKTE HAREKET EDEREK ÇÖZEBİLİRİZ”</strong></span></div> <div>Moderatör Recep Kavuş’un sorusu üzerine söz alan Onur, “Eski sanayinin olduğu yerdeki patlamanın olduğu alandaki yeraltı su seviyesi 3 metre 5 metre olduğunu hepimiz biliyoruz. Hatta her bahçede bir kuyu var herkes o kuyudan bir şeyler çekiyor bunu da Batman'daki herkes biliyor. Hatta ben size daha ilginç bir şey söyleyeyim, bu alan bence dünyadaki en büyük çevre felaketlerinden biriyle karşı karşıya kaldı ve maalesef önlem alamadık. Neden? Toprak kirlendi. O ananla ilgili belediyenin almış olduğu bir karar oldu o zaman, imara kapatıldı. Ama maalesef dediğiniz gibi kurumların birbirine topu atmasıyla orada bir yeraltı su haritası bile çizilemedi. Mevcut akan suyun sınırları bile çizilemedi. Hâlâ kimse bilmiyor. O zaman orda 10-15 tane sondaj yapıldı ve bu işin üstü örtüldü. Ben iddia ediyorum, iddia etmiyorum hatta net olarak görüyorum, Google'a girin yazın dünyanın en büyük toprak kirliliği diye bu alandan daha geniş bir alan göremezsiniz. Dolayısıyla sorunlarımızı bizi bir araya gelerek şehrin tüm dinamiklerini kullanarak bireysel değil hep birlikte hareket ederek çözebiliriz” dedi. </div>