Bingöl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mustafa İlçin, çekirgeler üzerine 13 yıldır yaptığı araştırmada, kentte başta etçil ve otçul çekirge türü olan "Uvarovistia Satunini", İtalyan Çekirgesi (Calliptamus italicus), Madrap Çekirgesi (locusta Migratoria), Fas ve Sudan çekirgeleri bulunduğunu tespit etti. İlçin, son yıllarda kırsaldaki arazilere yayılan ve boyları 15 santimetreye kadar çıkabilen çekirge türlerinin yüksek kesimlerden yerleşim alanlarına ilerlediğini belirledi. Dr. Öğr. Üyesi Mustafa İlçin, AA muhabirine, son dönemde Bingöl'de çekirge istilası ile karşılaştıklarını söyledi.
Sıkça ilaçlama yapılmasına rağmen çekirgelerin ciddi anlamda artış gösterdiğini ifade eden İlçin, uzun vadede ilaçlamanın da bir faydasının olmadığını belirtti. İlçin, çekirgelerin tarım arazilerine verdiği zararın önüne geçilmesi için bunlarla beslenen hayvan sayısının artırılması gerektiğine işaret ederek şunları kaydetti: "Kuş avcılığı giderek artıyor, mutlak surette önlenmesi lazım. Çünkü kuşların sayısındaki azalma bu şekildeki bitki zararlılarının artışıyla neticeleniyor. Çekirgeler ısırıcı ve çiğneyici ağız yapısına sahip oldukları için sebze ve meyve ağaçlarına zarar verebiliyor. Kurumlarımızın da desteğiyle keklik ve sığırcık gibi kuş türlerinin artırılması, avcı olan çeşitli böceklerimizin doğaya salınmasıyla çözüm getirilebilir. Yine sonbaharda toprağın derin şekilde sürülmesi de bu çekirgelerin yumurtalarının dış kısımdaki müdahalelere bırakılarak etkisiz hale getirilmesini sağlayacaktır."
"FİDELERİ, MEYVE TOMURCUKLARINI YİYOR"
Çukurca köyünde yaşayan çiftçi Abdulmenak Baytemur da ilkbaharda çekirgelerin görülmeye başladığını, temmuz ayına kadar da etkili olduklarını dile getirdi. Mağduriyet yaşadıklarını vurgulayan Baytemur, "Çekirgeler fideleri, meyve tomurcuklarını yiyor, zarar görüyoruz. Kullandığımız ilaçların da bir faydasını göremiyoruz." dedi. (AA)