Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. İlker Kahramanoğlu, “ Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi son dönemlerde Türkiye’de de anne olma yaşı, eski dönemlere kıyasla oldukça yükseldi. Bu sosyolojik olgu da beraberinde kadınların, jinekolojik kanserler nedeniyle doğurganlık şansının azalması durumunun yaşanmasına neden oluyor.Ancak kadınlarımız jinekolojik kanserlere yakalansalar bile; “Fertilite yani toplumda bilinen ismiyle, doğurganlığı koruyan cerrahiler sayesinde anne olabiliyorlar ” sözlerini ifade etti.
Rahim Ağzı Kanserinde HPV Testi ve Kolposkopi
“HPV’ye bağlı olarak gelişen “Serviks” yani “rahim ağzı kanseri”nde, hastaların yaklaşık %40’ı, 40 yaş altındayken tanı almaktadır” diyen Doç. Dr. İlker Kahramanoğlu sözlerine şöyle devam etti;“Bu süreçte en önemli aşama, tanı konduğunda hastalığın hangi evrede olduğudur. “HPV testi” ve ardından yapılan “kolposkopi" işlemleriyle kanser öncüsü lezyonlar yakalanıp “LEEP” gibi basit işlemlerle kanser önlenebilir.“HPV testi” ve “kolposkopi”, aynı zamanda hastalığa erken evrelerde tanı koyma şansını ciddi oranda artırmaktadır. Hastalık henüz ilk aşamalarda tespit edilirse, bu tabloda rahmin üst kısmını ve yumurtalıkları koruyacak şekilde kanser cerrahisi yapılabilir. Böylece kanser tedavisi sağlanmış olacağı gibi, bu kadınların ileride gebelik elde etmeleri de mümkün olacaktır. Tıbbi literatüre de sunduğumuz kendi deneyimimizde, rahim ağzı kanseri nedeniyle doğurganlığı koruyarak kanser ameliyatı yaptığımız hastaların %75’i gebelik elde etmiştir.”
Rahim Kanserinde Histeroskopi Yöntemi !
Kahramanoğlu, “Rahim kanseri, jinekolojik kanserlerden bir diğeridir. Bu kanser türü kadınlarda genellikle ilerleyen yaşlarda izlenir. Ancak rahim kanseri tanısı alan hastaların, %10’luk bir dilimde 45 yaş altı kadınlar olduğunun altını yeniden çizmek isterim. Burada, tıpkı serviks kanserinde olduğu gibi, yine hastalığın tanı aşamasındaki evresi büyük önem teşkil etmektedir.Rahim kanserine yakalanmış uygun hasta grubunda, “histeroskopik” ameliyatla, yani kamera yoluyla rahim içerisine girilerek yapılan cerrahiyle, hastalığın temizlenmesi mümkündür. Bu cerrahinin ardından hastaya, belirli süre uygulanan, progesteron içeren ilaç tedavisi ile kanserin tamamen yok edilebildiğini söyleyebiliriz.Rahim kanseri hastalarımızda fertilitenin (doğurganlığın) korunduğu bu tarz tedavi şeklinden sonraki 24 ay içerisinde gebelik elde etme oranı %50-80 arasında değişmektedir” yorumlarında bulundu.
Yumurtalık Kanseri 10’dan Fazla Farklı Tipe Sahip
Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. İlker Kahramanoğlu, “Over yani yumurtalık kanseri, 10’un üzerinde farklı tip içeren bir jinekolojik kanser türüdür. Bu hastalığın bazı tipleri, genç hastalarda izlenmektedir.“Borderline over” tümörlerinde ve görece nadir izlenen “non-epitelyal over” tümörlerinde her evrede (ileri evreler dahil) doğurganlığı koruyacak şekilde tedavi yapılması mümkündür. Hastalarda en sık izlenen “epitelyal over kanseri” tipinde ise; ancak tek yumurtalığın tutulduğu ve ameliyatla başka yere sıçrama olmadığının saptandığı hastalarda rahim ve sağlam yumurtalık korunabilir” dedi.
Jinekolojik Kanserlerin Yönetiminde Öncelik, Onkolojik Sonuçtur
Kahramanoğlu sözlerini şu şekilde tamamladı, “Şunu unutmamak gerekir ki: Jinekolojik kanserlerin yönetiminde öncelik, onkolojik sonuçtur. Yani, tam olarak tedavi edilebilecek bir yöntem varken, daha az başarılı olan farklı bir yöntem tercih edilmemelidir.Doğurganlığın korunacağı hasta gruplarında uygulanacak cerrahi tedavi yöntemleri, doğurganlığın gözetilmediği hastalarda yapılan tedaviler kadar başarılı olmalıdır. Hem rahim ağzı (serviks), hem rahim, hem de yumurtalık (over) kanserlerindeki uygun hasta gruplarında, en ideal cerrahi tedaviyle aynı başarı oranında doğurganlık korunabilir. Burada yöntemle birlikte hasta seçimi en kritik basamaklardandır.” dedi.(Haber Merkezi)