BELEDİYELER, MİLYARLARCA LİRA ZARARA UĞRATILDI
Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki “Belediyeler bizim dönemimizde herkesin ihtiyaçlarını görüşebileceği yer iken kayyum görevlendirmelerinden sonra adeta askeri kışlaya çevrildi. Bu yüzden askeri darbelerden hiçbir farkı yok. Kayyum görevlendirilen belediyelerde sadece belediye başkanları görevden uzaklaştırılmadı, yasama ortamı organı olan belediye meclisi üyeleri de fiilen görevden uzaklaştı. Asıl amaç belediyenin işgal edilmesidir. Asıl amaç belediyelerin elimizden alınmasıdır. Hiçbir belediye yoktur ki kayyum görevlendirildikten sonra ilk gayesi, gerçekten halka hizmet etmek olsun. Milyarlarca liralık zarara uğratılmış, borç batağına sürüklenmiş belediyeler var. Bu hukuksuzlukların hesabını mutlaka soracağız” dedi
BATMAN BELEDİYESİ, YÖNETMELİĞİ YOK SAYIYOR
Görevden uzaklaştırılan Batman Belediye Eş Başkanı Mehmet Demir, kayyum yönetimi ve yeni imar çalışmalarını eleştirirken “İçme kullanma suyu temin edilen veya edilmesi planlanan yeraltı suyu kaynakları için koruma planları, Yeraltı Sularının Kirlenmeye ve Bozulmaya Karşı Korunması Hakkında Yönetmelikte Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü sorumluluğuna verilmiştir. Bu yönetmeliğe göre içme kullanma suyu havzasında, belediye sınırı ve belediye mücavir alan sınırları içinde, bu yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle yürürlükteki imar planları geçerlidir. İmar planlarının gelişme alanlarındaki yapılaşmamış kısımların iptaline yönelik revizyon yapılır. İçme ve kullanma suyu havzası koruma planı hazırlanıncaya kadar bu planlar kapsamında yoğunluk arttırıcı veya kirlilik arttırıcı kullanım değişikliğine yönelik imar değişikliği yapılamaz. Yani daha önce imarlı olan alanda bile su havzası ilan edildikten sonra yapılaşmanın olmadığı alanlarda revizyon imar planı ile yapılaşmamış olan alanın imarı iptal edilirken Batman Belediyesi ise bu yönetmelik yokmuş gibi su havzasını yeni imara açmaktadır” dedi.
“BATMAN CİDDİ BİR TEHDİTLE KARŞI KARŞIYA”
Demir, konuşmasının devamında “Batman Belediyesinin 47 su kuyusu mevcut. Bunların 44’u Batman Çayı kenarında. Yerimize kayyum atanmadan önce günlük şehrin su ihtiyacı 90 bin metreküptü. Su çıkarma potansiyelimiz 200 bin metreküptü. Söz konusu alana daha onlarca su kuyusunu açma imkanı mevcut. Çünkü kaynağı bol, kumdan doğal süzülme ile ayrı bir arıtmaya tabi tutulmadan en temiz ve maliyet açısından en ucuz kaynağa sahibiz. Batman Çayı olduğu sürece daha en azından Batmanın 50 yılına yetecek bir kaynaktır. Türkiye’nin en ucuz suyunu üretecek imkâna sahibiz. Su kuyularımızın toplam kurulu güçleri yaklaşık 2065 KW’tır. Su pompalarının, motorların toplam kurulu güçleri 3435 KW’tır. Yani toplamda suyu kente sağlayan tüm sistemin kurulu gücü yaklaşık 5.5 MW enerjidir. Suyu başka kaynaklardan sağlama durumunda yapacakları enerji tasarrufu suyu çıkarmada kullanan yaklaşık 2MW enerjidir. GES’lerin günde ortalama 8 saat enerji ürettiklerini varsaysak, kurulum çalışmalarına başladığımız 10 MW arazi tipi, 2 MW çatı tipi GES kurulması hatta 3 MW daha eklendiğinde bütün sistemin 24 saat ihtiyaç duyduğu enerjiyi üretebileceğimizi ilk yatırım dışında hiçbir masrafımız olmadan kente en ucuz suyu saplayabileceğimizi görebiliyoruz. Kayyum yardımcısının iş bilmez dayanaksız açıklamalarına (yılda 300 milyon elektrik ücreti ödedikleri söylemesi) bakılmaksızın Batman Belediyesinin aylık elektrik tüketimi yaklaşık 11 milyondur. Yani yıllık 132 milyon TL’dir. Bu günkü kur üzerinden hesaplanırsa 700 bin dolar yani 243.600.000TL eder. Yani iki yıllık enerji tüketim bedeli ile kentin tüm su ihtiyacı karşılanmaktadır. Bütün bu verilere rağmen Batman içme ve kullanma suyu havzası imara açılıyorsa bu ancak birilerine sağlanan rant karşılığında olabilir” dedi.
İMAR PLANINDAKİ HATALARI TEK TEK AÇIKLADI
Demir, konuşmasında “Mekânsal Strateji Planları, ekonomik, sosyal politikalar ve çevre politikaları ile stratejilerini mekânla ilişkilendirerek fiziki gelişmeyi ve sektörel kararları yönlendiren, ülke bütününde ve gerekli görülen bölgelerde yapılır. Buna göre yapılan her alt kademedeki plan bir üst kademedeki plana uymak zorundadır denilmektedir. Plan bu yönetmelik yokmuş gibi üst kademedeki plan kararlarına uyulmamıştır. Yapılan İmar planında özellikle batı yönündeki yol bölgesi çevresinde, kentsel çalışma alanlarının (toplu işyeri alanı, ticaret alanı) fazlalığı dikkat çekmektedir. Üst ölçek plan kararlarıyla uyumsuz olan bu fonksiyonun bu bölge için uygun görülmesinin bilimsel, teknik, nesnel gerekçelerinin ne olduğu ifade edilmemiştir. Hangi ihtiyaca yönelik bir plan kararı olduğu belirsizlik taşımaktadır. Bu karar MPYY’nin 31. maddesi 2 no’lu fıkrasına aykırı yapılmıştır. Çevre Düzeni Planı, ülke ve bölge çapında yapılan planlardır. Burada konut, sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi yerleşme ve arazi kullanılması kararlarını belirleyen plandır. ÇDP’ye göre planın batı yönündeki yolda kentsel yerleşik ve kentsel gelişme alanı, sanayi alanı, askeri alan, büyük kentsel yeşil alan fonksiyonları yer almaktadır. Yapılan imar planlarına bakıldığında konut alanlarının nerdeyse hiç olmadığı, kentsel çalışma alanlarının ise bu bölgenin neredeyse tamamını kapsadığı bir fonksiyon dağılımı görülmekte ve fonksiyonların da üst ölçekli plan kararları ile uyuşmadığı görülmektedir” dedi.
KURUM GÖRÜŞLERİ ALINMADI
Plan yapılırken ilgili paydaş kurumların görüşünün yasal olarak mutlaka alınması gerektiğini belirten Demir “Eğer kurum görüşü alınsaydı geçmişte yürütülen imar planlarına esas kurum görüşleri arşiv süreçlerinde, imar planının güney kısmında kalan bölgesinin bir kısmının tarım dışı kullanım kararının olmadığı görülecekti (Gırbareşik Köyü). Ayrıca bu bölgede bulunan parsellerin niteliğine bakıldığında bazılarının tarla bazılarının sulu tarla olarak geçtiği görülmektedir. Bahse konu alanın kamu yararı ve/veya tarım dışı amaçla kullanım izni olmamasına rağmen imar planı kapsamına alınarak mevzuata aykırı işlem yapılmıştır. Havamania aykırı bir plan yapılmıştır. Belediye bir emlak kuruluşu değildir. Bu planda uygulanan DOP kesintileri yarın satılacakmış gibi yüksek değerler verilerek şimdiden satış hazırlığı yapılmıştır. Hâlbuki DOP kesintileri vatandaşa hizmet götürmek için yapılır. Burada belediye mülkiyetine geçirilmiş bu konut adasında kat ve emsal değerinin yüksek olması ve çevre yapılaşmalarına aykırı bir görüntü sergilemesi 3194 sayılı İmar Kanunun Ek 8. Maddesi hükümlerine aykırıdır” dedi.
EĞİTİM ALANLARI SATILDI
Demir, konuşmasının sonunda “İlçe otogarı arkasında olan belediye otobüs park alanı ve işletme binasını yapmayı planladığımız, ihalesini de yaptığımız söz konusu alanımız Milli Eğitim Müdürlüğüne verildi. Günde 75 bin ekmek çıkarabilecek belediye ekmek fabrikası Milli Eğitime verildi. Kent içinde birçok eğitim alanın vasfı değiştirilerek özel kullanıma açtılar. Bunların bir kısmının yeri hazineye ait olmasına rağmen eğitim alanından çıkarıp sattılar. sistemli bir şekilde Batman’ı cezalandırma politikası izlendiği, belediyenin iş yapamaz duruma getirilmek istendiği ortadadır” dedi. (Ubeydullah Baş)
vatandaş 1 yıl önce