<div>https://youtu.be/QTI6hkw0Yd4</div> <div>İki ay şehir şehir gez.</div> <div>Gezdiğin şehirlerin lezzetlerini doyasıya ye.</div> <div>Kilolar arttı tabi.</div> <div>Soluğu Diyetisyen <strong>Kübra Akın’ın</strong> kliniğinde aldım.</div> <div><strong>“Etim de kemiğim de senin, zayıflat beni”</strong> dedim.</div> <div>Artık eskisi gibi değilmiş bu işler.</div> <div>Ezber diyet listesi alıp çıkmak yok yani.</div> <div>Fonksiyonel beslenme diye bir şey var artık.</div> <div>Tahlillerine bakılıyor, yaşam öyküne bakılıyor.</div> <div>Neden kilo alıyorsun?</div> <div>Neden kilo veremiyorsun?</div> <div>Ya da neden kilo alamıyorsun?</div> <div>Bunlar teeeek teeeek ortaya konuyor.</div> <div>Sorunun, köküne iniliyor.</div> <div>E haliyle kalıcı çözümler de beraberinde geliyor.</div> <div>Ben tuttum bu fonksiyonel beslenme işii.</div> <div>Hadi gelin, detayları sevgili Kübra Akın’dan dinleyelim.</div> <div> </div> <div><strong>-Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?</strong></div> <div>“İstanbul Bilim Üniversitesinden 2012 yılında mezun oldum. 10 yıldır bu meslek hayatında birebir aktif olarak çalışıyorum”</div> <div><strong>FONKSİYONEL BESLENME İLE KÖK SEBEBE İNİLİYOR</strong></div> <div><strong>- Biraz fonksiyonel beslenmeyi konuşalım istiyorum. Nedir fonksiyonel beslenme?</strong></div> <div>“Önce biraz fonksiyonel tıptan bahsetmek istiyorum. Fonksiyonel tıbbın içerisine diyetisyenler, eczacılar, fizyoterapistler ve tüm hekimler giriyor. Fonksiyonel tıpta asıl amaç, hastalıkların köküne inmek. Kilo alan kişinin eline ezber diyet listesi verip göndermek doğru değil. Derdimiz, kökten çözümler sunabilmek. Biri fonksiyonel diyet yazan bir diyetisyene geldiğinde, ne zamandan beri kilo problemiyle uğraşıyor, yaşadığı stresler neler, dışkılama rutini nedir, bütün kimyasal değerlerine bakıyoruz. Bunlar, birbiriyle çok bağlantılı. Kök sebebe iniyoruz. Mesela, şeker hastasına verilen diyet programları vardır ama bizim derdimiz bu kişinin neden şeker hastası olduğuyla ilgili. Bunun köküne iniyoruz. Fonksiyonel beslenmede bütün kök sebepler, bağırsaklara çıkıyor”</div> <div><strong></strong></div> <div><strong>ANLIK ÇÖZÜMLER YERİNE KALICI ÇÖZÜMLER…</strong></div> <div><strong>- Fonksiyonel beslenme uygulayarak ne tür sonuçlar alıyorsunuz?</strong></div> <div>“İki örnekle özetleyeyim. Bir danışanım, bağırsak sorunuyla geldi. Çok doktor gezmiş, sonuç alamamış. Danışanım ‘hiç umudum yok, bu uygulamayı da denemek istiyorum’ dedi. 3 hafta bağırsak onarımı için diyet yaptık. Amacımız bütün bağırsak florasını düzenlemekti. Normalde çok zor lavaboya çıkan kişi, ikinci haftadan sonra her gün düzenli lavaboya çıkmaya başladı. Hiç bir ilaç kullanmadan sadece beslenmeyle oldu. Başka bir danışanımın da genel kas ağrısı ile geldi, antidepresan kullanıyor buna rağmen ağrıları geçmiyordu. 3 hafta bağırsak onarımı diyeti uyguladık. 3 hafta sonra danışanım artık gece uyuyabildiğini söyledi. İşin özü, anlık çözümler bulmak yerine kök probleme inip kalıcı çözümler bulmak”</div> <div><strong>-Peki bunu yaparken nasıl bir yol izliyorsunuz?</strong></div> <div>“Otoimmü, romatoid, artriti, romatizma hastalıkları, haşimato, tiroit hastalıkları, şeker hastalığı gibi hastalıkların kökü, bağırsak sağlığımıza dayanıyor. Diyetteki temel amaç, bağırsak onarımı yapabilmek. Buna eliminasyon diyeti diyoruz ya da fodmap diyeti ve histamin diyeti diyoruz. Bunları tamamen kişiye özgü yapıyoruz. Bağırsak sağlığımızı bozan etmenler var. En önemli faktör stres. Burada, danışanlarımıza stresle baş etmenin yollarını göstermemiz gerekiyor. Gerekirse bir terapiye yönlendiriyoruz. İkincisi çok ciddi antibiyotik kullanımı. Mesela bir haftalık antibiyotik kullanımından sonra bağırsak florasının tekrar kendini yenilemesi için 2 yıl geçmesi gerekiyor. Antibiyotik kullanımı, fazla ilaç kullanımı, kötü beslenme, paketli ve hazır yiyecekler, bağırsak sağlığımızı bozan etmenler. Tabi, sağlıklı zannettiğimiz yiyecekler de bağırsaklarımıza zarar verebiliyor. Mesela glüten gibi buğday ve buğday içeren her şey. Örneğin buğdaydan yapılan ekmekler, bulgur, makarna, hamur işi yiyecekler. İkincisi de kazein dediğimiz süt ve süt ürünleri. Bunları tamamen hayatınızdan çıkarın demiyoruz sadece bağırsak onarımı gerçekleşene kadar tüketilmemesini öneriyoruz. Bu yiyecekleri kişinin vücudundan çıkarıyor, sonra zamanla vücuda tanıtıyoruz”</div> <div></div> <div><strong>BU UYGULAMA İÇİN HASTALIK ŞARTI GEREKMİYOR</strong></div> <div><strong>-Anladığım kadarıyla beslenme tarzı oluşturuyorsunuz. Bunu kimlere uyguluyorsunuz?</strong></div> <div>“Eliminasyon diyeti ve bağırsak onarımı yapabilmek yani beslenme tarzı oluşturabilmek için kişinin bir hastalığının olmasına gerek yok. Mesela kış geliyor, evlerimizde tadilat yapıyoruz. Amaç, dışardan soğuk hava girişini engellemek. Bağırsağımıza da bunu yapmalıyız. Çünkü zamanla bağırsaklarımızın geçirgenliği artıyor, parazit ve bakteriler vücuda giriyor. Bunlar, daha çok hastalanmamıza sebep oluyor. Bağışıklığımızı güçlendirmemizin, virüs ve hastalıklardan korunmamızın yolu, güçlü bir bağışıklık ve güçlü bir bağırsak duvarından geçiyor. Bağırsak duvarını onarmamız gerekiyor. Bunun için de bu diyeti yapmalıyız. Ayrıca onun dışında seretonin bizim için çok önemli bir faktör, o da bağırsaklardan salgılanıyor. Yani depresyonun, şizofreninin kök sebebi bile bağırsaklara bağlanıyor. Bunların tedavisinde bile bu şekilde bir beslenme tarzı değişikliğine gitmemiz gerekiyor”</div> <div><strong>TURŞUYU, PEYNİR ALTI SU İLE YAPIN</strong></div> <div><strong>-Okurlarımıza verebileceğiniz besleneme önerileri var mı?</strong></div> <div>“Elbette, bağırsaktan bahsetmişken öneri vermemek olmaz. En çok sıkıntıyı antibiyotik, kötü beslenme ve probiyotikli beslenmeden yaşıyoruz. Probiyotikli ürünler neler? Mesela kefir, turşu ama fermente turşu olması çok önemli. Elma sirkesi ile yapılan turşular iyi bakterileri de öldürüyor. Turşu yaparken sirke yerine onu mayalayacak peynir altı suyu öneriyoruz. Bu şekilde yapılan turşular, probiyotik açısından daha faydalı. Sirke konusunu da açayım. Maalesef çok yanlış kullanılıyor. Her sabah aç karna sirke içmek, mideye zarar verir. Sirkeyi salatada tüketmek daha faydalı”</div> <div></div> <div><strong>İLİKLİ KEMİK SUYU, BAĞIRSAK ONARIMI İÇİN ÖNEMLİ</strong></div> <div>“Diğer taraftan bağırsak onarımını en iyi yapan şey ilikli kemik suyu. İlikli kemiği en az sekiz saat düdüklü tencerede pişirmek gerekiyor. Tuz, sumak ya da limonla tatlandırılıp içilebilir. İkincisi, bağırsak duvarını onaran çok kıymetli yağlar var. Mesela zeytinyağı, bağırsak duvarını onaran en iyi şeylerden biri. Yemeklerimizi daha çok zeytinyağı ile yapalım, salatalarımıza katalım. İşlenmemiş Hindistan cevizi yağı ve avokado, bağırsak onarımı için önemli. Bunu yaparken bağırsağa zarar veren yiyecekleri de çıkarmalıyı ki doğru bir şey yapmış olabilelim. Bu diyeti uygularken kişinin biyokimyasal parametrelerine bakıyoruz, fizyolojik durumuna bakıyoruz, kişiyi dinliyoruz, nasıl bir hayatı var, çok mu stresli, bunlara bakıp kişinin problemlerine en uygun çözümü bulmaya çalışıyoruz. Hastalıkları ortadan kaldıracağız, tedavi edeceğiz diye bir iddiamız yok ama şu bir gerçek, doğru bir yol izleyince bu hastalıkların semptomları azalıyor. Bağışıklığı güçlü tutmak ve vücuda format atmak için senede bir mutlaka eliminasyon diyeti yapılmasını öneriyorum”</div>