Bu süreci en kısa zamanda atlatacağımıza inanıyoruz.
İki haftada bir yaptığımız analizleri her hafta yapmaya çalışıp sizlere sunacağız. Kullanacağımız fotoğraflar, geçmişte yaptığımız kitap analizi toplantılarından kalan fotoğraflar olacaktır, bunu da belirtelim.
Victor Hugo'nun sürgündeki yaşamından izlerini bulundurduğu bir kitap Sefiller, değişimin, acının, sevincin ve toplumsal gerçekliğin yansımasıyla bizi uzun bir yolculuğa çıkarıyor.
Bu yolculukta yanımızda Jan Valjan’ı görmekteyiz.
Victor Hugo bu karakterle bizi ön yargılı bakış açımızın yanlış olduğunun farkına varmamız için düşünmeye yöneltmiş, insanları kendi kalıplarımız içinde şekillendirmemizi eleştirmiş ve sefilliği farklı bir boyutta değerlendirmiştir.
Ona göre sefil, madden değil, ruhen eksikliği olanların adı olmalıdır.
Bizim çıkardığımız ana fikre göre, sefilliğin aslı sevgisizliktir.
Sevmemek ve sevilmemek, kötülüğe iter insanı ve insan iyiliklerin temel taşlarından hoşgörüyü, kibarlığı, anlayışı sonra da insani bütün özelliklerini yitirir.
Yitirmek!
Aslında bu kelime bizim temel noktamızı işaret ediyor.
İnsan gülüşleri yitiriyor, birbirini kollama içgüdüsünü yitiriyor.
İnsan en çok kendini yitiriyor ki bu zaten en büyük sefalet değil midir?
Kitabın yazarı Victor Hugo’ya göre “Şu anda okuyucunun eli altında bulunan kitap, eksikleri, üstün veya zayıf tarafları ne olursa olsun, bir baştan bir başa bütünü de, teferruatlarında kötülükten iyiliğe, adaletsizlikten adalete, sahtelikten hakikate, geceden gündüze, ihtirastan vicdana, çürümüşlükten hayata, canavarlıktan vazifeye, cehennemden cennete, hiçlikten Allah'a doğru bir yürüyüştür. Çıkış noktası madde, vardığı nokta ruhtur. Başlangıçta canavar, neticede melektir”
Kitabın ana kahramanı Jan Valjan, çaldığı bir ekmek yüzünden 19 yıl özgürlüğü kısıtlanmış bir kürek hükümlüsüdür.
Cezasını çekip cezaevinden çıktığında da toplumun onu bir hükümlü olarak etiketlemesiyle yalnızlaşıyor, nereye gideceğini bilmediği bir anda kendisine kalacak yer veren Papaza minnettar kalacağına fırsatını bulduğu anda hırsızlık yapıyor.
Onu hırsızlık yapmaya iten güdü, toplum tarafından ekmek çaldığı için kendisine atfedilen hırsız etiketine kendisinin de inanmasıdır.
Jan Valjan manevi olarak sefildir.
İçinde bulunduğu manevi sefillikten uzaklaşmaya başlaması ise Papazın evinde yaptığı hırsızlığa rağmen Papazın ona karşı koruyucu ve kabullenici yaklaşımıyla başlıyor.
Victor Hugo, kitabın bu bölümünde bize küçük gelen iyiliklerin bile bir hayatın olumlu yönde dönüşümüne neden olabileceğini gösteriyor.
Çünkü Papaz bu davranışıyla Jan Valjan'a erdemli olmayı hatırlatıp, yaptığı davranışın olumsuz olduğunu fark etmesine neden oluyor.
Jan Valjan’ın kendi dönüşümünü gerçekleştirme sürecindeyken başka bir karaktere de olumlu etki etmesine tanıklık ediyoruz.
Bahsettiğimiz karakter küçük Kozet, Jan Valjan’a sevgiyi hissettirip hayata bakış açısını ve düşüncelerini olumlu yönde değiştiren ve ona hayatın yaşanılası yanını gösteren kimsesiz bir kız çocuğudur.
Victor Hugo’nun son derece yalın bir üslup ile kaleme almış olduğu kitap, 19.yy Fransa toplumunu anlatmasına karşın günümüz toplumundan uzak değildir.
Her insana hitap edecek ve yaşamdan izlerin en yalın bir şekilde sunulduğu bu kitabın okunmasını tavsiye ediyoruz.
Kitap analizlerimize katılanların isimleri:
Öğretmen: Merve Öter
Öğrenciler:
Sude Gezer
Hafsa İpek Özhan
Nisa Hayat Bıçakçı
Aleyna Karabulut
Sümeyye Nur Adıbelli
Meryem Cemre Kaya
Beyza Karaynir
Ahsen Büşra Türk
Alye Gündoğdu
Beyza Akın
Dilber Arslan
Asiye Bilmez
Berfin Ezgi Argunhan
Helen Asutay
Kadir Ertekin
Sıla Ayaz
Elif Demir
Hacer Rüzgar
Hatice Sarı
Hüzeyfe Söğüt
Tuğba Akyol
Not: Okuma Gruplarının kitap analizleri, Batman İl Milli Eğitim Müdürü Mahmut Kurtaran’ın nezaretinde yürütülmektedir. Kitap etkinliklerimize verdikleri desteklerden ötürü Milli Eğitim Müdürümüz Mahmut Kurtaran ve Okul Müdürümüz İsmet Ürüt’e teşekkür ederiz.