KÜÇÜKKEN BU HASTANEDE DOKTOR OLMAYI HAYAL EDERDİM

KÜÇÜKKEN BU HASTANEDE DOKTOR OLMAYI HAYAL EDERDİM

KÜÇÜKKEN BU HASTANEDE DOKTOR OLMAYI HAYAL EDERDİM

Efendim, bugünkü söyleşimiz anne ve anne olmaya hazırlanan kadınlarımız için…

Okurlarının sağlığını en fazla düşünen yazar olarak (hala bundan kuşku duyan varsa kendilerine teeeeesüf ederim) başlattığım “doktorlarla söyleşi” serimizde çocuk doktorumuz Osman Yeşilmen var bu hafta.

Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı olarak görev yapıyor sayın Yeşilmen.

Çocuklara olan düşkünlüğü nedeniyle bu branşı seçtiğini söyleyen Yeşilmen’e Batman’da en fazla görülen çocuk hastalıklarını ve bunlar için izlenilen tedavi yöntemleri soruyoruz.Kış aylarında çocuk hasta sayısının arttığına vurgu yapan doktorumuz, soğuk havalarda bebeğin nasıl giydirilmesi gerektiğinden, anne sütünün önemine kadar tüm bildiklerini paylaşıyor bizimle… Ve ısrarla vurguluyor, “önemli olan, bebek hastalanmadan önce koruyucu önlemler almaktır” diye…Ve burada da iş dönüp dolaşıp “bilinçli anne” kavramına geliyor elbette.Annelere, bebeklerinin sağlığını korumaları konusunda püf noktalarımız var söyleşimizde…Anne ve anne adayları için hazırladığımız bu özel söyleşi için sayın Yeşilmen’e teşekkür ediyorum, gelecek hafta başka bir doktorumuzla yine bu köşede buluşmak dileğiyle…

 

OSMAN YEŞİLMEN KİMDİR?

Aslen Batmanlıyım. 2004 yılında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesini okudum. 1 yıl Kozluk’ta pratisyenlik yaptım. 2011 yılında Batman Kadım Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne geçtim. 2011 yılından bu yana bu hastanede Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Doktoru olarak görev yapıyorum. Uzmanlığımı ise 2014 yılında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde tamamladım.

 

 

TÜRKAN: NEDEN KADIN DOĞUM VE ÇOCUK HASTALIKLARI HASTANESİ?

YEŞİLMEN: En büyük etken Batmanlı olmam. Batman’ı seviyorum ve bu halka hizmet vermek bana gurur veriyor. Ayrıca Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi, benim çocukluğumun hastanesidir. Küçükken ne zaman bu hastanenin önünden geçsem, burada doktor olmayı hayal ederdim. Doktorluk bölümünü okuduktan sonra hiç düşünmeden bu hastanede görev yapmayı tercih ettim.

 

TÜRKAN: GÜNDE KAÇ HASTAYA BAKIYORSUNUZ?

YEŞİLMEN: Bahar aylarında hasta sayımız günde 60–90 arasındadır. Ama kış aylarında hasta sayımız artıyor. Şu anda günde minimum 90 hastaya bakıyorum.

 

TÜRKAN: ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI BRANŞINI SEÇMENİZDEKİ FAKTÖR NEDİR?

YEŞİLMEN: Bu branş, Sağlam Çocuk Takibi, Koruyucu Çocuk Sağlığı Hizmetleri, Çocuk Hastalıklarının Erken Teşhis ve Tedavisi, Büyüme ve Gelişmelerinin Değerlendirilmesi, Aşı Uygulamaları ve Hasta Takibi ile birlikte Sosyal ve Psikolojik Gelişimlerinin Değerlendirilmesi ve Takibi, Aşı Programı Oluşturulması ve Takibi,Çocukluk Çağı Taramaları, Beslenme Eğitimi ve Doğru Beslenme Önerileri ile ilgilenir. Benim bu branşı seçmem ise çocukları sevmemden kaynaklanıyor.

 

TÜRKAN: ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI, HANGİ YAŞ GRUBUNA HİTAP EDİYOR? VE KAÇ DOKTORLA HİZMET VERİYORSUNUZ?

YEŞİLMEN: Hastanemiz 13 çocuk doktoru ile 24 saat kesintisiz poliklinik ve acil hizmeti veriyor. 0–17 yaş aralığındaki çocuk ve gençlerin tetkik, tedavi ve koruyucu sağlık hizmetlerini veriyoruz. Çocuklarımızın doğumundan itibaren gerekli tüm takipleri ve gerektirdiği anlarda ise tedavileri hem ayaktan olarak polikliniklerimizde hem de yatarak hastanemizde yapılabiliyor.

 

TÜRKAN: BATMAN’DA EN FAZLA KARŞILAŞTIĞINIZ HASTALIK HANGİSİ?

YEŞİLMEN: En fazla üst solunum yolu hastalıkları ile karşılaşıyoruz. Tonsilit veya anjin dediğimiz, boğazın iki yanında bulunan tonsil ya da bademcik adı verilen dokuların iltihaplanması hastalığı, boğaz iltihabı, bademcik iltihabı, grip, nezle, astım, zatürre, bronşit ve bağırsak iltihabı rahatsızlıkları ile sıkça karşılaşıyoruz.

 

 

TÜRKAN: BU HASTALIKLARIN TEDAVİSİNİ NASIL YAPIYORSUNUZ?

YEŞİLMEN: Branşımızda öncelik, çocukların hastalanmasını önlemek, bu doğrultuda sağlık hizmeti vermektir. Bu doğrultuda aileleri, çocuk sağlığı konusunda bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Ancak hastalık geliştikten sonra tıbbi tedaviye başvuruyoruz. Elimizden geldiğince çocuklarda ilaç tedavisinden uzak durmaya çalışıyoruz. Bilinçli bir aile ile karşı karşıya isek ve çocuğu tekrar kontrole getireceğini biliyorsak ilaç tedavisinden uzak duruyoruz. Ancak ağır hastalıklarda veya kontrole gelemeyecek hastalarda ilaç tedavisine başvuruyoruz.

 

 

TÜRKAN: BÜTÜN HASTALIKLARIN TEDAVİSİNİ BATMAN’DA YAPMAK MÜMKÜN MÜDÜR?

YEŞİLMEN: Çocuk hastalıklarının yüzde 97’sinin tedavisini Batman’da yapmak mümkündür. Ancak bazı ağır hastalıklar var. Bunların tedavisi şu an için Batman’da yapılmıyor. Mesela kanser hastalıklarının tedavileri, bazı böbrek yetmezliği tedavileri, hormonal tedavi gerektiren hastalıkları buna örnek gösterebilirim. Tabi geçmişe oranla Batman, çok iyi bir yerde. Mesela normalden küçük doğan bebekleri Batman’da yaşatmak pek mümkün değildi. Ancak şimdi mevcut şartlar buna elverişli. Yoğun bakım hastaları artık gerekli tedavilerle hayata döndürülüyor. Tıpta son 20 yılda görülen gelişmeler de bunda etkili oldu.

 

 

TÜRKAN: KIŞ AYLARINDAYIZ. ÇOCUĞUN VÜCUT ISISININ KORUNMASI İÇİN ANNELERE TAVSİYELERİNİZ VAR MI?

YEŞİLMEN: Evin içindeki ısıyı düzenlemek ve takip etmek, alınması gereken tedbirler arasındadır. Kışın soğuk havalarda dışarıda bebeğin günlük kıyafetlerine ek olarak bir kat daha, soğuk geçirmeyecek özellikli dış giysi (mont, tulum gibi) giydirilmeli, uç noktaları ısıtmak için patik, ayakkabı, kulakları örten şapka, eldiven ve atkı takılmalıdır. Bebeğin üşüyüp üşümediğini anlamak için koltuk altından vücut ısısını ölçmek gerekir. Ateşi 36 derece ile 37,2 derece arasında olmalıdır. 36 dereceden düşükse bebek üşüyor demektir, bir kat daha giydirmek gerekir. 37,2 derece ve üzerindeyse ya çok giydirilmiştir, ya ortam çok sıcaktır ya da bebeğin ateşi çıkıyordur. Bu durumda bebeği bir kat soyup ateşini tekrar kontrol etmek gerekir. Ancak kış aylarında üşümesin diye çocuğu, olması gerekenden fazla sarıp sarmalıyorlar, kat kat giydiriyorlar. Bu, çok da doğru değildir. Çünkü çocuk terliyor, terin üzerinde soğuması ve bunun tekrarı sağlıksız bir kısır döngüye sebep oluyor.

 

TÜRKAN: ÇOCUK YABANCI CİSİM YUTARSA NE YAPILMALI?

YEŞİLMEN: Bu tür vakalarla çok sık karşılaşıyoruz. Çocuk yabancı bir cisim yutarsa mutlaka bir hekime gidilmeli. Çocuğun yuttuğu cisim eğer bağırsak yoluyla dışarı atılabilecek bir şeyse (bilye veya ufak madeni para gibi) çocuğun bunu dışkı yoluyla dışarı atması beklenir. Ancak bağırsak yoluyla atılamayacak ve en önemlisi kesici bir cisim yuttuysa, cerrahi işlem yapmak gerekir.

 

TÜRKAN:  ÇOCUKTA KABIZLIK RAHATSIZLIĞI GÖZLENİYORSA, NE TÜR BİR TEDAVİ YÖNTEMİ UYGULUYORSUNUZ?

YEŞİLMEN: Kabızlık durumunda bebeğin bağırsak hareketleri yavaşlamıştır, kakasını daha seyrek, zor ve kuru yapar. Eğer hafif bir vakaysa masaj teknikleriyle bebeğin bağırsak sistemi çalıştırılır. Sadece anne sütüyle beslenen bebeğin kabızlık sorunu için egzersiz hareketleri iyi gelebilir. Emziren anneye ise lifli besinler tüketilmesi tavsiye edilir, mesela elmayı soymadan yemesini öneririz. Ancak bebekte seyreden kabızlık, ağır bir vakaysa ve bebek sadece anne sütüyle beslenmiyorsa fitil kullanılarak bebeğin bağırsak sistemi çalıştırılır.

 

TÜRKAN: ANNE SÜTÜNÜN ÖNEMİ İLE İLGİLİ NE SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?

YEŞİLMEN: Anne sütü, dünyanın en muhteşem ilacıdır. Bir bebeğin gelişimi ve hastalıklardan korunması için gerek duyduğu bütün vitaminler ve enzimler, anne sütünde mevcuttur. Bizim branşımızın en önemli hedeflerinden biri de anne sütü ile beslenmenin bebeğin gelişimindeki önemini ailelere anlatmaktır. Bu doğrultuda hastanelerde “bebek dostu” uygulaması yürütülüyor. Bütün duvarlarda bebeğin ilk 6 ay sadece anne sütüyle beslenmesi tavsiyelerini içeren afişler bulunur. UNİCEF de bütün dünyada bebeklerin ilk 6 ay sadece anne sütüyle beslenmesi gerektiğine yönelik çalışmalar yapar.Ne yazık ki şu anda tüm Türkiye’de olduğu gibi Batman’da da bebeğini ilk 6 ay sadece anne sütüyle besleyen annelerin oranı sadece yüzde 14’tür. Bu yüzdendir ki hastalıklarla çok sık karşılaşıyoruz.

 

TÜRKAN: HEKİMLİK HAYATINIZDA BAŞINIZDAN GEÇEN İLGİNÇ BİR ANINIZI BİZİMLE PAYLAŞIR MISINIZ?

YEŞİLMEN: Çocuğuyla birlikte bir anne, polikliniğime başvurmuştu. Hastayla diyalog kurarken (biz buna anamnez diyoruz) hastanın Suriye’den geldiği izlenimi bende oluştu. Bu yüzden anneyle Kürtçe konuştum. Ve yarım saat boyunca hastayla diyalog kurup hastalığı ve tedavisi konusunda bilgilendirmeye çalıştım. Tabi şive farkı da var. Bayağı bir zorlandım. O kadar yoğunluğun içinde yarım saatimi buna ayırdım. Ancak sonu hüsrandı. Çünkü anne, yanındaki çocuğuna dönüp “bu doktor Türkçe bilmiyor mu?” dediğinde tam anlamıyla şaşkına döndüm. Meğerse Şemdinli’den gelen Türkmen bir aileymiş…

 

TÜRKAN: SÖYLEŞİMİZE ZAMAN AYIRDIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM. SON OLARAK NE SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?

YEŞİLMEN: Herkese sağlıklı bir ömür diliyorum. Ayrıca gerçekleştirdiğiniz ziyaret için ben de size teşekkür ediyorum.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...