“MİLLETVEKİLİ OLMAK İSTİYORUM”

Tuğba Özay, gözleriyle gülen bir kadın.

“MİLLETVEKİLİ OLMAK İSTİYORUM”

 

Sanatçı kompleksi, yanından bile geçmemiş. Mütevazi ve alçak gönüllü. 
Onu hem oyuncu hem ses sanatçısı olarak tanıyorsunuz. 
Bir güzellik ve sağlık merkezinin açılışı için Batman’a geldi Tuğba Hanım. 
Gelene kadar sosyal medya hesabında, Diyarbakır’dan, Batman Yollarından ve geldikten sonra da Hasankeyf’ten fotoğraflar paylaştı boy boy. 
Güneş Doğu’dan doğar, Güneşin doğduğu yerdeyim diyerek bir misyon yüklüyor bölgeye. 
“Sanatçı dostlarım buraya gelmekten korkmasınlar” diyerek önemli bir mesaj veriyor. 
Ülke gündeminden, siyasetten konuşuyor sonra. 
Meclise girebileceğine dair ışık yakıyor.
Önümüzdeki günlerde çıkaracağı klip ve içinde yer alacağı tiyatro oyunlarını ise büyük bir heyecanla tek solukta anlatıyor. 
Belli ki aşkla yapıyor her şeyi. 
Yine neşeli halleriyle, röportajıma konuk oluyor.
Üstelik hiçbir sorumu geri çevirmeden, büyük bir samimiyetle tek tek yanıtlıyor.
Çok şey konuştu,
Önemli sözlere imza attı,
Keyifli bir söyleşi oldu benim için. 
Sizin de keyif alacağınızı umuyor, iyi okumalar diliyorum…
“SANATÇILAR, BU BÖLGEYE GELMEKTEN KORKMASIN”


-Batman’a ilk gelişiniz mi? Neler hissettiniz?
Güneş, Doğu’dan doğar. Ben de güneşin doğduğu yere geldim. Bütün sanatçı dostlarıma sesleniyorum. Buralara gelmekten çekinmesinler. Çünkü buranın insanı çok misafirperver ve çok sıcak. Gelirken Diyarbakır’ı gezdim. Giderken de aynı şekilde Diyarbakır’a uğrayıp, meşhur Diyarbakır Ciğerini yiyeceğiz. Ayrıca bu, Batman’a ilk gelişim değil. Daha önce de film galası için gelmiştim. Her geldiğimde biraz daha geliştiğini, yatırımların arttığını görmek, sevindirici. Batman’a gelmişken Hasankeyf’i bir kez daha gezmek istedim. Hasankeyf’in yıkılmasını, şiddetle kınıyorum. Dünya mirası bir yerin bu kadar acımasız ve hunharca katledilmesi, bana göre ülkemizin büyük ayıplarından
“HASANKEYF’İ YIKARAK TARİH VE KÜLTÜRÜMÜZÜ SİLMEYE ÇALIŞIYORLAR”
-Sanatçıların Hasankeyf için mücadele ettiğini düşünüyor musunuz? Sizce bu yeterli mi?
Özellikle Tarkan çok mücadele verdi. Duyarlı bir adam. Türkiye’de sanat camiasında en sevdiğim isimlerden biri. Görüş ve duruşunu, duyarlılığını, insanlığını seviyorum. Tabi biz de sosyal medyadan sürekli duyurularda bulunuyoruz. Sesimizi Hasankeyf için yükseltiyoruz. Ama ne yazık ki bir türlü başarılı olunamıyor. Dün, Batman’a geldiğimde, dostlarıma ilk olarak Hasankeyf’i sordum. Neden bir şey yapılamıyor, diye. İnsanlar, bir şey yapsa da, ses çıkarsa da etkili olamıyor. Yönetimlere, sivil tolum örgütlerine ve idarecilere büyük iş düşüyor. Onların duyarlı olması lazım. Sadece Hasankeyf değil; geçen gün Bodrum Su Altı Arkeoloji Müzesinin de yıkılacağı yönünde haberler çıktı. Bu ülkenin kültürünü, tarihini yok etmeye, silmeye çalışıyorlar. Bunun da emperyalizmin oyunu olduğunu düşünüyorum
“İLERLEYEN DÖNEMLERDE MECLİSTE YER ALABİLİRİM”


-Açılışta konuşma yaparken Meclise girebileceğinize dair bir ışık yaktınız. Bu ciddi miydi?
Evet, şaka yapmadım. Daha önce de milletvekili aday aylığı sürecim vardı. İyi de oy almıştım. 180 kişi arasında, hem de 1. bölgede, hiçbir deneyim ve altyapı çalışmam olmamasına rağmen ilk 20’ye, sadece 2 bin oyla giremedim. 180 kişi arasından 60. sıradaydım. Bence bu iyi bir rakam. Üstelik sadece 60 gün çalıştım. Şu an için olamasam bile önümüzdeki yıllarda aktif olarak siyasetin içinde yer almak istiyorum. Benim duruşum ve rengim belli. Ben her zaman ülkemin bekasından yanayım. Barış, huzur, kardeşlik ve birlikten yanayım. Emeğin, üretimin olması gerektiğine inananlardanım. Yıllardır Avrupa Birliğine ihtiyacımız yok, kendi içimizdeki birliğe ihtiyacımız var derken, insanlar bu sözlerimi çok ciddiye almıyordu ama şimdi gelinen nokta bu. Ben yıllarca bor madeni için borumuzu öttüremiyoruz derken, insanlar çok fazla dikkat etmezdi. Şimdi bor madeninde dünya sıralamasında 5. sırada olduğumuzu ama maalesef bunları kullanamadığımızı öğreniyoruz. Bunları Meclis çatısı altında da dile getirmemiz gerekiyor. Mecliste olursam her gün dünyanın gündeminde olacağız  neden olmasın? Zaten birey olarak, sosyal sorumluluk projelerimizle, birtakım konulardaki duyarlılıklarımızla aslında siyasetin bir ucundayız. Çünkü siyaset her şeyde. İçtiğimiz su bile siyasetin ürünüdür
TİYATRO VE MÜZİK ÇALIŞMALARINA DEVAM…


-Kısa vadede proje ve çalışmalarımız olacak mı? Tuğba Özay hayranlarını neler bekliyor?
Bu sezon 2 tiyatro, 1 müzikalde yer alacağım. Geçtiğimiz sezon da 2 tiyatro oyunundaydım ama bu sezon kocamın nişanlısı olacak. Arım Balım Vah Karım, ikinci oyunum olacak. Aynı zamanda Egon Tavan, Batsın Havan adlı çok güzel bir müzikal geliyor. Faruk K, Rüzgâr Erkoçlar, Tuna Arman, Ferdi Kurtuldu gibi tiyatro ve gösteri dünyasında güçlü isimler var. Onun dışında, Pes Etme albümüm çıkalı 1 sene oldu. 2 klip çekmiştim bu albüme. Bir şey Söylemek İstiyorum adlı şarkımı, Survavior Programındayken yazıp bestelemiştim, 3. klipimi ise bu şakıya çektim. Önümüzdeki ay sevenlerimle buluşacak
“KADINI GÜZELLEŞTİREN MAKYAJ DEĞİL, MUTLULUKTUR”


-Tuba Hanım, hep genç ve güzel kalabilen nadir isimlerden. Kendisiyle tanıştıktan sonra güzelliğinin, öneli ölçüde, yüzündeki gülümsemeden kaynaklandığı kanaati oluştu bende. Günlük hayatta yaptığı ufak sırlar var mı, öğrenmek istedim. “Güzellik sırlarınızı bir kez de Batmanlı Kadınlar için açıklar mısınız?” sorusunu yönelttim.
Makyaj değildir esasında kadını güzelleştiren. Mutluluktur. Öncelikle kadınları mutlu etmeyi bilmeli, insanlar. Tabi yapmış olduğum, bazı püf noktalar var. Mesela günlük hayatımda hiç makyaj yapmıyorum. Fondöten dahi kullanmıyorum. Makyajlı isem de kesinlikle makyajlı uyumuyorum. Hiçbir estetik ve protezim yok. Sadece ipek kirpik kullanıyorum. Ayda 1 muhakkak hamam, kese, köpük yaptırıyorum. Kese çok önemli. Spor yapıyorum. Her gün 1 adet yeşil elma, 1 adet muz yiyorum. Sağlıklı besleniyorum. Alkol ve sigara kullanmıyorum. Bedenime saygı duyuyorum. Bunlar, yaşlanmayı geciktirici özellikler. Buhar banyosu kullanıyorum. Vücuttaki gözenekleri açıyor. Tonik gibi ürünler kullanamıyorsanız, yüzünüzü soda ile yıkamanızı öneririm. Evde yapılabilecek şeyler var. Yoğurt ve bal maskesi uyguluyorum. Ama cildiniz yağlı ise buna limon da ilave edebilirsiniz. Bir de 6 ayda 1 gençlik aşısı yaptırıyorum. 20’li yaşlardan sonra vücudun üretmediği bir maddeyi içeriyor. Survavior’a gitmeden önce doktorum bana önermişti. Orada hiçbir krem kullanmadığım için, bu aşının faydasını çok gördüm. Cildi nemlendirici bir özelliği var. 3 ay boyunca Dominik’te, yoğu güneşe rağmen cildim pul pul olmadı. Eğer imkânınız var ise bu aşıyı yapabilirsiniz. Tablet olarak da alabiliyorsunuz

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ