Tabi bunun en önemli faktörü AK Parti Şanlıurfa Milletvekili olan Mehmet Kasım Gülpınar’ın kendi partisinden istifa edip Yeniden Refah Partisinden Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olmasıydı.
Ne söylendi peki, neler oldu o süreçte...
Mehmet Kasım Gülpınar, Bekir Bozdağ’a yenik düştü dediler. Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın yanında Bekir Bozdağ’ın talep ve önerileri daha büyük önem kazandı. Mehmet Kasım Gülpınar’ın talepleri havada kaldı.
Peki bu iki siyasetçinin tartışmasına kim kurban gitti. Tabi ki dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül.
Bir tarafta merkez ilçe belediye başkanlarından büyükşehir adaylığı talebi, bir tarafta Bakan Bekir Bozdağ ve Mehmet Kasım Gülpınar’ın siyasi tartışmaları.
Beraberinde gelen trol hesaplar.
Zeynel Abidin Beyazgül’ü yıpratma adına her koldan saldırılar sadece Beyazgül’ü değil Şanlıurfa’yı da büyük yıprattı.
ALGI OPERASYONLARI
Algı operasyonlarının yapıldığı en kirli seçim sürecini yaşadı Şanlıurfa, bas bas bağırdılar Zeynel Abidin Beyazgül trol hesaplarla Kasım Gülpınar’a saldırıyor dediler.
Peki asıl gerçek neydi?
Gerçeğe bakıldığında oysaki Kasım Gülpınar’ın ekibi trol bir dünya yaratmıştı. Evet Beyazgül’ün ekibi de bu çalışmanın içindeydi onun da trol ekibi vardı. Ama en kral trol hareket Gülpınar’ın ekibindeydi.
SİYASETİN EN KİRLİ HALİ YAŞANDI
İki tarafta trol ekibi kurdu birbirlerini yıpratmak adına ellerinden geleni artlarına koymadılar.
Gülpınar tecrübeli siyasetçi arkadaş…
Rakibini ölçtü, tarttı onunla beraber vatandaşların gönlüne nasıl girerim nasıl hareketlendirir, şahlandırırım dedi. Sonuç olarak vatandaşın hakkını savunayım. Mağdur olduklarını vurgulayayım ve haklarını korumaya geldiğimi yansıtacak her girişimi yapayım dedi ve yaptı.
BEYAZGÜL SESSİZ KALMADI…
“SEN MİLLETVEKİLİ DEĞİLMİYDİN, NEDEN SUSTUN NEDEN MÜDAHALE ETMEDİN?”
Sizce haklı mı?
Tabi ki haklı…
İşte biz gazeteciler bu noktada şunu anladık ki Gülpınar ne pahasına olursa olsun o koltuğa oturmak için pardon. Bekir Bozdağ’a ben kazandım demek için her şeyi yapacak.
Bankamatik memurları, israflar, medyaya akan para, tarım işçileri, belediyenin araçları, torpil, seçim sürecinde işçi alımı, belediyede akraba hakimiyeti vb. onca içerik üretilip seçim propagandası yapıldı.
AK PARTİ KAYBETMEDİ, AK PARTİ BESLEDİĞİ HAİNLERİ GÖRDÜ
Seçim propagandası yapan Gülpınar, bu süreçte verilere, bilgilere ulaşmak için ne yaptı?
AK Parti’nin ekmeğini yiyen hainlerden faydalandı.
Bana göre AK Parti bu süreçte kaybetmedi. Kim “AK”, kim “KARA” onu ayıkladı. Kaosu fırsata çevirdi.
Belediyenin içindeki hainler mi dersin, AK Parti İl Başkanlığı içindeki hainler mi?
İki tarafa oynayarak kendini çok zeki zannedenlere ne demeli. Ne komik ve utanç verici süreçti.
Bana göre Partisine gönül veren kişi isme bakmaz. Partisine hizmet eder. Şanlıurfa’da bu tamamen ters orantıydı.
Seçim sürecinde Gülpınar, sadece Beyazgül’ü değil, dönemin AK Parti İl Başkanı Ali İhsan Delioğulunu’da yıprattı.
Kamuoyunda hedef Beyazgül veya Delioğlu varmış gibi dursa da asıl hedef Bakan Bozdağ’dı.
Bozdağ’ın talep ve önerilerini yıpratma operasyonunu izledi Şanlıurfa…
NE BİR PROJE, NEDE BİR VAAT GÖRDÜ BU HALK!
Şanlıurfa halkına ne bir proje ne de bir vaatte bulunuldu. Başladılar Beyazgül bunları yaptı demeye seçimden yaklaşık 5 ay geçti hala Beyazgül bunu bunu yapmış demeye devam.
Gülpınar, seçim sürecinde bizlere Beyazgül’ün, AK Partinin neler yaptığını miting meydanlarında televizyon programlarında bas bas bağırarak anlattı. Gelinen son noktada halkın beklentisi karşılayamayan bir yönetim karşımızda.
Gülpınar’dan bunun savunması ise "Sosyal medyada Kasım Gülpınar’ın beklentileri karşılayamadığı" algısı yapıldığı oldu.
Gerçeğe bakıldığında gelinen son noktada hala Beyazgül’ün yaptığı hatalar anlatılıyorsa evet bu yönetim beklentiyi karşılamadı.
TASARRUF TEDBİRLERİ SİPER OLARAK KULLANILIYOR
Bana göre belediyede yapılan tasarruf tedbirleri sadece gündemin seyrini değiştirmeye yönelik yapılıyor.
Başkan Gülpınar’ın makamında içilen suyun çayın kendi hesabında alınması, makam araçlarının kaldırılması, dışarıda yediği yemeğin kendi şahsi hesabından ödenmesi ve maaşının belediyeye bağışlanması tamamen gündemin seyrini değiştiriyor.
Haliyle Gülpınar halka “sen ne yaptın?” sorusunu sormaya fırsat vermiyor.
Basın Mensuplarına 100 günü değerlendiren Başkan Gülpınar, enkaz aldıklarını bu enkazı toparlamanın kolay olmadığını söylemesi savunma değildi. Asıl savunma “Biz belediye binasında evrakların içinde bir RT ve beğeni dosyası bulduk.” demesiydi.
O programdan sonra kimse hizmet hakkında yorum yapmadı herkes RT dosyasını konuştu çünkü amaçta buydu ve başardılar.
GÜLPINAR’I HÜSRANA UĞRATAN TEK ŞEY “SİVEREK”
Başkan Gülpınar için tamda istediği gibi giden seçim süreci Siverek ilçesiyle alt üst oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başkan Gülpınar’ı Siverek gücüyle tanıdı.
Seçimlerde Siverek İlçesinde rekor sonuç alması beklenen Başkan Gülpınar’ın planlarını, yılların siyasetçisi Bakan Bekir Bozdağ doğru bir adayla bozdu.
Siverek denince sadece Şanlıurfa’da değil Türkiye’de ilk akla gelen Bucak aşireti oluyor. Aşiretin büyüklüğü ve saygınlığı yıllarca konumunu korumuş ve halkın beğenisini toplamış.
Bakan Bozdağ, Bucak aşiretinin gücünün ve daha önce belediye başkanlığı yaparak beğeni toplayan Ali Murat Bucak’ın farkındaydı. Başkan Gülpınar’ın gücünü çürütebilecek tek aday Bucaktı ve öyle de oldu.
Buna karşılık Yeniden Refah’ın İzol aşiretinden aday çıkarması ilçenin renkli bir seçim süreci geçirmesine neden oldu. İki aşiret karşı karşıya mücadele etti.
Siverek’te partiler değil adeta aşiretler yarıştı. Türkiye gündeminden düşmeyen bir yarıştı bu. Başkan Gülpınar’ın ekibi Ali Murat Bucak’ın her açıklamasını her adımını takip ediyor sosyal medyada hedef oluşturacak içerik üretmeye çalışıyordu.
Bunlardan biri iktidar olmanın güzelliğinden söz ettiği bir görüntüydü ve oda Başkan Bucak’ın aleyhine değil lehine olmuştu.
Amaç yıpratmaktı sonuç ise sempatik bir aday profili. Başkan Bucak bu sempatik görüntüsünü koruyarak rakibini ziyaret etti. Dönemin belediye başkanını ziyaret etti. Şunu da unutmayalım dönemin Belediye Başkanı Ayşe Çakmak Kasım Gülpınar’ın referansıyla o koltuktaydı. Haliyle AK Partili Belediye Başkanı da olsa hiçbir kaynağından hiçbir biriminden Başkan Bucak faydalanamadı.
Siverek tamamen Yeniden Refah Partisinin Adayı Hasan İzol için çalışıyordu.
Bucak kendisini yıpratmaya çalışanlara karşı süreci çok iyi yönetiyordu nasıl mı? Hiçbir basın mensubuna açıklama yapmayarak, hiçbir televizyon programına çıkmayarak.
Seçim vaatlerini bile kendi sosyal medyasına çektiği videolarla duyurdu.
BAŞKAN GÜLPINAR, İZOL’Ü YARI YOLDA BIRAKTI
Sonuçlar açıklandı gözler tamamen Başkan Gülpınar’ın kalesi Siverek’teydi.
AK Parti Belediye Başkan adayı Ali Murat Bucak’ın 64 oy alarak kazanmasına Yeniden Refah Partisi adayı Hasan İzol itiraz etti. İtiraz sürecinin ardından bazı sandıklarda oylar yeniden sayıldı. İzol tamamen Başkan Gülpınar’ın politikasını izleyerek halka seslendi, medyayı kullandı ilgiyi ve odağı kendisine çekti.
İtirazlar sonrası 22 sandıkta yapılan sayım sonucunda kazanan taraf AK Parti oldu. Daha önce 64 oy farkla önde olan AK Parti bu farkı 148'e çıkardı.
Yeniden Refahın basın mensuplarını toplayarak yaptığı açıklamaların hiçbiri aslını yansıtmadı. İtirazların yapıldığı gün Siverek ilçesine giden Başkan Gülpınar yaşadıkları kaybın farkındaydı ve itirazlar sonrasında Hasan İzol’ü mücadelesinde bir başına bıraktı.
İzol aşireti yarı yolda bırakıldı.
BAŞKAN GÜLPINAR, DEM’İN DESTEĞİNİ İNKAR ETTİ
Aday göstermeyen siyasi partilerin ne yapacağı seçim süreci her zaman merek edilen bir konuydu. Söylentiler, eleştiriler hepsi 1 Nisan sabahı netleşecekti ve herkesin tahmin ettiği sonuç ortadaydı.
Gerçek şu ki Başkan Gülpınar’ın en büyük destekçisi DEM Partisi olmuştu.
DEM Partisinin ilçelerdeki zaferi gözle görülür verilerle ölçülür nitelikteydi. Başkan Gülpınar’a akan oyların kaynağı da haliyle ortadaydı.
Ama Başkan Gülpınar’a “DEM Partisinden destek mi aldınız?” sorusuna her zaman “Hayır.” yanıtı geldi.
Şimdi dönüp bakalım tabloya sizce DEM Partisinin bu anlamda hakkı yenmedi mi? DEM’li seçmenlerin gözünde Başkan Gülpınar şu an nasıl bir konumda?
Merak ediliyor doğrusu ama bana göre çok da iyi bir konumda değil.
ALDATILDIK, ALDATILDIK ŞANLIURFA AŞKI BÖYLE DEĞİL
Gülizar Hanım ne bu bize geçmişi anlatıp durdunuz diyeceksiniz.
Asıl meseleye gelelim mi?
Bunca yaşanan olayların tek kaybını şu an Şanlıurfa yaşıyor. AK Partiye asla geçiş yapmayacağını defalarca dile getiren Başkan Gülpınar şu an ise AK Partiye geçeceği söylentileriyle gündemde.
Şunu merak ediyorum sizde Başkan Gülpınar yine bir algı operasyonuyla halkın nabzını ölçüp AK Partinin dikkatini mi çekmeye çalışıyor. Yoksa gerçekten ona güvenerek ona oy veren halkı yarı yolda bırakıp farklı mertebelerde olmanın ilk adımını mı atıyor?
Halk, partiye değil isme oy verdi diyenler var.
Peki Partiye kızıp Başkan Gülpınar’a oy veren halka ne olacak?
DEM Partisi seçmenleri AK Parti adayının karşısında duran güçlü isme oy verdi. Başkan Gülpınar AK Partiye geçerse DEM seçmenlerinin tepkisi ne olacak?
Mesele halk ise halk Başkan Gülpınar’ı istedi ise Gülpınar’ın partisini değişmesi yerine bu halka hizmet etmesi doğru olan değil mi?
AK Partinin Başkan Gülpınar’a vereceği bir görevle boşalan koltuğa gelecek ismin kim olacağı da merak konusu…
Koltuk değişimlerin bittiği, artık hizmet ataklarının yaşandığı bir şehir konumuna ne zaman gelecek Şanlıurfa.
Şimdi Şanlıurfa halkı kime güvenecek. Her gelen siyasetçi Şanlıurfa’ya hizmet aşkından Şanlıurfa aşkından söz ediyor.
Beyler ve bayanlar kusura bakmayın ama bir dava meselesine değil, bir koltuk meselesine tanıklık ettik.
Gülizar Gülebak