Bu ülkenin insanları Necmeddin Bilal Erdoğan’ı ne kadar bilir, nasıl tanır?
Bu soruya aradığım cevapları paylaşmadan öne şu hususu belirtmekte yarar görüyorum.
Erdoğan’ın çocuğu olmaktan öteye birçok özel yeteneklere, bazı özel vasıflara sahiptir Necmeddin Bilal Erdoğan.
Uzun bir süreden beri dikkatimi çeken Başkan Erdoğan’ın bu evladı ile ilgili kapsamlı, detaylı bir çalışma yapmıştım. Fakat Türkiye’nin yoğun gündemi ve anlık yaşanan toplumsal hadiseler yüzünden bu makaleler dizisini yayına vermemiştim. Zira bu etüt çalışmamın yeterince anlaşılmadan boşluğa düşmesine gönlüm razı olmamıştı.
Araştırmacı bir yazar olarak bu kimliği mercek altına almamdaki en önemli üç neden şuydu;
1-Oğul Bilal, Başkan Erdoğan’ın tüm siyasi yaşamına çok yakından ve birebir tanıklık yapmıştı. Türk siyasi hayatına 24 yıldan fazla damgasını vurmuş önemli bir liderle alakalı çok özel anları, anıları olmuş tarihsel bu süreci hem yaşamış hem yorumlamıştı. Bu bağlamda bu yılları araştıracak birçok akademisyene çok özel bilgiler verebilecek tek ve en önemli bir tanıktı.
2-Erdoğan düşmanlarının hedefe koyduğu bir isimdi Bilal Erdoğan. Gençlik çağının en güzel ve anlamlı yıllarında ağır suçlama, iftira ve yıpratılmalara maruz kalmış, kendini yeterince anlatacak bir şansa ve ortama sahip olamamıştı. O sıkıntılı günlerdeki hatıraları bir gün ortaya çıktığında bir siyasetçinin evladı olmanın ne denli ağır bir duruma neden olduğu daha iyi anlaşılacaktı.
3-Başkan Erdoğan’ın oğlu olarak sadece ülke içinde değil uluslararası arenada da kendisine yoğun bir saldırı yapılmış Türk siyasi hayatında evladı olan hiçbir siyasi liderin çocuğu bu kadar yoğun bir baskı altında kalmamıştı. Merhum Cumhur Reis Turgut Özal, Necmeddin Erbakan ve Menderesin evlatları muhaliflerin oklarına hedef olmuş ama hiçbir evlat bu denli yoğun bir mobbing ile yüzleşmemişti.
Başkan Erdoğan’ın evlatlarını ayrım yapmadan sevdiğini, değer verdiğini, önemsediğini yakından bilmeme rağmen Reis Erdoğan’ın Bilal’i daha bir farklı sevdiğine, önem verdiğine ve takdir ettiğine inanıyorum. Bu benim kişisel kanaatim ve bu düşünceme alt yapı oluşturan birçok bilgiye sahibim.
Yıllardır Başkan Erdoğan’ın siyasi kimliği, izlediği strateji, taktik ve yol haritası üzerine kafa yormuş biri olarak şunu söylersem abartı olmaz diye düşünüyorum.
Başkan Erdoğan İnsanın gözlerine baktığında o kişinin ruh emarını çekecek, muhatabının zihin ve ruh dünyasının dibini görecek kadar Allah vergisi bir yeteneğe sahiptir. Eğer bu tezim doğru olmasaydı kaygan bir zemine sahip Türk siyasetini bu kadar uzun süre yönetemez, karşılaştığı iç ve dış saldırılara rağmen her daim ayakta kalamaz, Ak Parti gibi çok değişik karakterlerden oluşmuş bu insan profillerini bu denli başarılı ve uzun yıllar yönetemezdi.
İşte Başkan Erdoğan’ın evladı Bilal’e karşı duyduğu büyük güven ve inancın alt yapısında bu inanılmaz bilgi birikim ve tecrübe vardır.
Yarın Bilal Erdoğan’ın adının manalarından başlayıp onun hayat hikâyesine farklı bir açıdan bakmaya devam edeceğim.