ÖLMEYE YÜZ TUTMUŞ MESLEKLERDEN; TERZİLİK

ÖLMEYE YÜZ TUTMUŞ MESLEKLERDEN; TERZİLİK

ÖLMEYE YÜZ TUTMUŞ MESLEKLERDEN; TERZİLİK

Batman Sonsöz Gazetesi olarak sokağın nabzını tutmaya, halkın sesi olmaya yönelik çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.

Bayram Ayhan ile ‘Halkın Sesi’ adlı köşemizde bu hafta unutulmaya yüz tutmuş bir meslek olan Terzilik mesleğini işin erbaplarına sorduk.

Genel olarak kalfa ve çırak bulamadıkları gibi, elektrik faturalarından, ekonomik ve hayat pahallılığından yakınan terziler mesleklerinin ölmemesi için çaba sarf ettiklerini söylerken;  

İşte terzi mesleğini sürdüren ustalarımızdan gelen cevaplar;

 

ÖMER SAVDİ : 1983 yılından beri bu mesleği yapmaktayım. Çıraklık, kalfalık ve ustalık yaptım. 1994 yılında Batman Mehmet Sincar Caddesi Öztürk Pasajında dükkân açtım. Mesleğimle ilgili en büyük sorun ‘’çırak’’ bulamıyoruz. Elektrik faturalarınız ütü kullandığımız için yüksek geliyor. Çiftçilere sağlanan enerji desteği gibi bir destek elektrik konusunda bize sağlanırsa çok iyi olur. Ben genelde ısmarlama yani sipariş usulü özel dikimler yapıyorum. Nereden bakarsanız Batmanda 200’e yakın terzi var. Tekstillerin ortaya çıkmasıyla maalesef ki yetiştirdiğimiz kalfalar maaşları daha iyi olduğu için tekstile kayıyor. Biz onlara bu paraları veremiyoruz çünkü kazanamıyoruz. Hazır giyimciler beni çok etkilemiyor çünkü onlar aynı kalitedeki kumaşı daha pahalıya veriyor. Batmandaki terzi sayısına bakarsak unutulmaya yüz tutmuş bir meslek diyemem şuan için. Ancak batıda terzilik bitmiş. Onlar sadece tamirat yapıyor. Vatandaşlara tavsiyem kıyafet alırken kaliteye ve dikime dikkat etsinler. Kalitesi markasından anlaşılır zaten. Kimi vatandaşlar dokunarak da kumaşın kalitesini tartabiliyor.

***

MEHMET KANAT : 54 yıldır bu mesleği yapmaktayım. Abimin yanında çırak olarak başladım. İskenderun’da 12 sene kaldım ve orada terzilik yaptım. Sonradan 1989 yılında Batmana döndüm. 32 yıldır Batman Mehmet Sincar Caddesinde mesleğimi icra ediyorum. Hazır giyimin çıkmasıyla işimiz düştü. Son 5-6 yıldır ekonomik sıkıntılar, pahalılık gibi nedenlerden dolayı iş yapamaz olduk. Pek bir kazancımız yok. Dükkanımı kahveye gitmemek için açıyorum. Zaten işimizin iyi gitmediği devletin bu yıl terzilerden vergi almayacak olmasından da anlaşılıyor. Geleceği olmadığı için kalfa da yetiştiremiyoruz. Eskiden 3-4 kişi çalıştırıyordum (pantoloncu, ütücü, ceketçi vs) ama şimdi yalnız yapıyorum. Terzilik zaten tamirciliğe dönüşmüş durumda. Kalfa bulamadığımız için bizimle beraber bu meslek de ölecek. Ben hem dikim hem de tamirat (daraltma, kesme vb.) yapıyorum. Eskiden terziler derneği vardı ancak şuanda o da yok. Bize genelde orta ve yaşlı kesim geliyor. Genç kesim ise tekstili ve hazır giyimi tercih ediyor. Bu da bizi zora sokuyor. Tekstil olmadığı zamanlarda 3-4 kişi çalıştırıyordum. Bütün işler bizimdi ama şimdi iş yapamıyorum. Hazır giyimcilerde en ucuzundan en pahalısına kadar bütün fiyatlarda ürün buldukları ve oradaki üretimler seri üretim oldukları için onları kurtarıyor. Vatandaşlara tavsiyem kıyafet alırken öncelikle kaliteli kumaş seçilmeli. Öne çıkan bazı markalar var, onlar genelde kaliteli oluyor. Kalitesini anlamak için kumaşı tanımak da önemli.

***

TERZİ BEDRİ: 1973 yılında bu işe başladım. 31 yıldır kendi yerimde çalışıyorum. En büyük sıkıntımız çırak ve kalfa bulamıyoruz. İnsanlar artık zanaat öğrenmek yerine okula gidip eğitim aldıkları için bir yerde çırak olarak çalışma ihtiyacı duymuyorlar. Benim için şuanda iş sorunu yok; işçi sorunu var. Ben sadece özel dikim takım elbiseler yapıyorum. Biz de sadece dikim var. Tamirat yapmıyoruz. Her kesimden müşterim var. Batmanda bir sürü terzi var. Tekstilin ortaya çıkmasıyla mesleğimiz olumsuz etkilendi çünkü maaşların daha iyi olması ve sigorta olması gibi sebeplerden dolayı işçiler tekstilde çalışmayı tercih ediyor. Hazır giyimdeki ürünlerinin kalitesinin düşük olması (bazı markalar hariç) fiyatlarının da düşük olmasına ve bundan dolayı müşterilerin onlara gitmesi bizi olumsuz etkiledi. Maalesef devamı gelmediği yani çırak yetişmediği için bu meslek her geçen gün unutulmaya yüz tutuyor. Vatandaşlara tavsiyem kaliteye önem versinler. İyi ve sanatkâr bir terziye gitmeliler. Fiyattan ziyade kaliteye bakılmalıdır. Son olarak ‘’kişi giyimiyle karşılanır; kültürüyle uğurlanır’’.

***

ŞEMSETTİN BAY: Ben terziliği ilkokuldan beri yapıyorum. 1 öğün okul 1 öğün dükkân. 1989 yılından beri de Çarşı Mahallesi 703. Sokak Çiçek pasajındaki dükkânımda çalışmaktayım. Mesleğimi severek yapıyorum herhangi bir sıkıntım yok. Biz zaten kendi işimizi kendimiz yapıyoruz. Ben sadece gömlek ve pantolon dikimi yapıyorum. Tamirat yani kesme, daraltma gibi işlemleri yapmıyorum. Gelen müşterilerin ölçülerini alıp isteklerine uygun dikimler yapıyorum. Ben Esnaf ve Sanatkârlar Odasına bağlıyım. Tekstilciler dışarıya yani büyük firmalara kıyafet diktikleri için bizimle pek alakaları yok. Hazır giyimde taksitlendirme ve kredi kartıyla satışlardan dolayı vatandaşlar onları tercih ediyor.  Biz peşin çalışıyoruz. Bu yüzden az da olsa müşteri kaybına uğruyoruz. Terzilik bizim nesilden sonra sadece tamirat olacak. Eskiden Batmanda tamirat yapan 2 kişi varsa şuan 100 kişi var. Meslek tamamen unutulur mu bilmiyorum ama dikiciler artık olmayacak çünkü yetişmiyor. Vatandaşlara tavsiyem ne fahiş fiyatla ne de ucuz diye kalitesiz ürün almasınlar. Güvendikleri yerlerden alışveriş yapmaları uygun olur.

***

AZAT BARAN : İlkokuldan beridir terzilerde çıraklık, kalfalık yaptım. 2016 yılında Çarşı Mahallesi Selahattin Eyyubi Caddesi Çiçek pasajındaki dükkânımda çalışmaktayım. Terzilik mesleğine saygı diye bir şey kalmamış. İşimiz basite alınıyor. Bu sebepten dolayı kazanamıyoruz. Kumaşlara ve ipliklere neredeyse yüzde 100 zam geldi. İş olmadığı için ödediğim kira bana yüksek geliyor. Ütü ve makinalardan dolayı da elektrik yüksek geliyor. Satışlar olmadığı için yeni kumaşlarda getiremiyoruz. Pantolon, gömlek, ceket, takım elbise dikimi ve her türlü tamiratı da yapıyoruz. Bir sürü yeni terzi açılmış. Terzi sayılarının bu kadar artması da işin azalmasına neden oluyor.  Bizim yetiştirdiğimiz çıraklar 1-2 yıl kalıp tekstile gidiyorlar. Orada maaşların iyi olması ve sigorta yapılması çırakların oraya gitmesine ve bizim personel bulamamamıza neden oluyor.  Bizim iş de ‘’tek kişiyle olmuyor ama iki kişiyi de doyurmuyor’’. Biz el emeği göz nuru diktiğimiz bir gömleği 100 liraya satamazken hazır giyimcilerde bunlar 50 liraya satılıyor. Fiyat düşük olunca müşteri oraya gidiyor. Yaşlı kesim hala biz de kıyafet diktirirken gençler hazır giyimi tercih ediyor. Bunun nedeni gençlerin terziliği tanımıyor olması. Bu meslek her geçen gün unutulmaya yüz tutuyor. Yeni çırak yetişmiyor. Yeni nesil tez canlı olduğu için direk alıp giymek istiyor. Vatandaşlara tavsiyem kumaş kalitesinden ziyade dikiş kalitesine dikkat etsinler. Dikişler sağlam olmadığı zaman erkenden açılmalar oluyor.

***

BURHAN ERDOĞAN : 15 yaşında çırak olarak başladım ve şuan usta olarak devam ediyorum. Halk eğitim merkezlerinde ve tekstillerde İŞKUR üzeri 10 yıldır eğitmenlik yapıyorum. Eğitmen olarak 4,5 ay görev yapıyorum. Genç arkadaşlara mesleği öğretiyorum. Ancak 4,5 ayın sonunda kurs süresi bittiği için bizimde bir fonksiyonumuz kalmıyor. Bu kursların devamlı olması lazım. Biz son nesiliz. Çırak yetişmediği için bu meslek son aşamasına geldi. Devlet bünyesinde mesleğimizi devam ettirmek istiyoruz. Ayrıca terzi sayısının çokluğu da bizi çok olumsuz etkiliyor. Ben sadece gömlek ve pantolon yapıyorum. Hem kesim hem de tamirat yapıyorum. Çıraklar maaşı daha iyi diye tekstili tercih ediyor. Tekstilde kişi sayısı fazla olduğu için üretimde seri ve fazla oluyor. Günümüzde hız en önemli faktör olduğu için hızlı üretilen ürünler tüketiciye hızlı ulaşıyor. Oysaki bizim bir kıyafeti teslim etmemiz için belli bir süreye ihtiyacımız var. Terzilerde dikilen kıyafetler yılarca giyilse de deforme olmuyor çünkü biz daha fazla malzeme kullanıyoruz. Kalite ve sağlamlığa önem veriyoruz ama hazır giyimdeki ürünler kısa sürede deforme oluyor. Örnek olarak biz boydan tel kullanıyoruz cekette. Hazır giyimde ise bu malzeme kullanılmıyor. Bu malzeme ceketi hem derli toplu tutuyor hem de daha sağlam oluyor. Ayrıca daha uzun ömürlü oluyor. Vatandaşlara tavsiyem kıyafet alırken yünlü kıyafet almaları. Yünlü olması kalitesini arttırır. Buna dikkat etmeliler. Biz ürünlerde kaliteli boya kullanıyoruz ama vatandaş alış veriş yaptığı yerlerde kullanılan boyanın kaliteli olup olmadığı bilmeli ve ürünleri almadan önce araştırmalıdır.

***

METİN SAVAŞ : Bu mesleğe amcamın yanında çırak olarak başladım. 42 senedir terzilik yapmaktayım. 22 yıldır ise Çarşı Mahallesi 703. Sokak Akın pasajındaki dükkânımda çalışmaktayım. Hazır giyim terziliği bitirdi. Hayat o kadar pahalı oldu ki kumaş bile alamıyoruz. Önceden 1 metre kumaşın fiyatı 20-30 lirayken şimdi 120 lira. Bundan dolayı biz de ucuz kumaşa yöneliyoruz ama bazen onu bile alamıyoruz. 1 bobin 3 lirayken şuan 11 lira. İş olmadığı için kiramızı ödeyemiyoruz. Gün gün içeri giriyoruz. Buradan başka gelirim yok. Ben hem dikim hem de tamirat yapıyorum. Tekstil sektörü beni çok etkilemiyor çünkü onların dikimleri farklı bizim dikimlerimiz farklı. Onlar firmalara seri üretim dikerken biz sipariş usulü şahsi dikim yapıyoruz. Hazır giyimdekiler daha ucuz kumaşla kıyafet satıyor biz ise kaliteli kumaşlarla dikim yapmaya özen gösteriyorum. Yeni nesil yetişmediği için bu meslek olmuş durumda. Terzilik basite alınacak bir meslek değildir. İlk terzi Hz. İdris efendimizdir. Bir insanın çıplak olduğunu düşünün bir de güzel bir elbisenin içinde gördüğünüzü düşünün. Bu meslek el emeği göz nurudur. Ancak günümüzde bu mesleğe hak edilen değer verilmiyor.  Bu da mesleği maalesef ki bitme noktasına getirdi. Sadece tadilata dönüldü. Vatandaşlara tavsiyem kıyafet alırken hem kumaşa hem de dikime dikkat etsinler. Şuanda dikilen kumaşların çoğu yüzde 99 polyester diyebilirim. Yünlü kullanılması daha uygun olur ama onu da evde yıkayamazsınız. Kuru temizlemeye vermek gerekir. Onlar daha sağlıklıdır.

***

HÜSEYİN ÇİFTÇİ : 35 yıldır bu mesleği yapmaktayım. 15 yıldır ise Selahattin Eyyubi Caddesi Akın pasajında bu mesleği icra ediyorum. Doların artmasıyla kumaş fiyatları da arttı. İşler kesik olduğu için zorlanıyoruz. Eskiden bana Bayrama 1 ay kala iş yoğunluğundan yeni iş alamazdık ama şimdi Bayram günü bile iş alıyoruz çünkü müşteri yok. Eskiden elektrik 60 lira gelirken şuan 150 geliyor. Bunlarda beni zorluyor.  Ben sadece takım elbise yapıyorum ve sadece dikim yapıyorum.  Konfeksiyoncular bizi olumsuz etkiliyor. Terzi de 1000 liraya yapılacak takımı onlar 300-400 liraya yapınca haliyle insanlar onlara gidiyor. Onların fabrika olduğu için haftada 2000-3000 tane yapabiliyorlar ama ben tek başıma en fazla 2-3 tane yapabilirim. Bizim kullandığımız kumaşlar kaliteli olduğu ve işçilik istediği için onlara göre daha iyi. Hazır ürünler çabuk yıpranıyor. Hazır giyimcilerin sayısının artması da bizi çok kötü etkiledi. Eskiden 1-2 taneyken şimdi her yerdeler. Her bedene her ölçüye göre elbise olduğu için müşteri bize ihtiyaç duymuyor.

***

BÜLENT ÖZTEKİN : Terzilik dedemden babama, babamdan da bana kaldı. 30 yıldır bu mesleği yapmaktayım. 20 senedir Çarşı Mahallesi 1. Caddedeki dükkânımda mesleğimi sürdürmekteyim. Bu meslekte artık işçi yetişmiyor. Daha önce insanlar meslek öğrenmek için gelirdi. Ancak şimdi geldiklerinde ilk sordukları maaş ne kadar. Girdi maliyetlerimizin yüksekliği bizi çok zorluyor. Bu mesleğin kalkınması için devlet desteğinin verilmesi lazım. Aksi takdirde bu meslek unutulur, gider. Terziliğin teşvik edilmesi lazım. Devlet nezdinde gerek ulusal kanallarda gerekse yerel kanallarda bu tür meslekler ön plana alınıp, tanıtılmaları gerekir. Ben sadece takım elbise dikimi yapıyorum. Takım elbise terzileri olarak sayımız 20’ye kadar düştü. Konfeksiyon giy çıkdırama terzilikte ise prova aşamaları, dikim gibi belli aşamalar istiyor. Oradan gidip hızlıca alabiliyor ama terzide dikilen takımda kalite daha üst plandadır. Terzilik bizim geleneğimizdir, örfümüzdür, âdetimizdir. Unutulmaması için devletin gerek işçi gerekse tanıtımla bu mesleği canlı tutması gerekiyor. Bizimde Sektörel anlamda gelişmeye ihtiyacımız var. Terzilikte modanın kalbi İtalya’dır. Orada çok iyi terziler var. İstanbul Beyoğlu’nda da çok iyi terziler var. Batman terzilik alanında potansiyeli olan bir şehir yeter ki desteklensin. Bu destekler olmazsa bu meslek daha fazla ayakta kalamaz. Giyimine dikkat eden insanlar yün kumaş tercih eder. Yün kumaş sağlıklıdır.

***

MEHMET ATA DAĞ : Terziliğe amcamın yanında çırak olarak başladım. 45 yıldır bu mesleği yapmaktayım. Son 5 yıldır Çarşı Mahallesi 1. Caddedeki dükkânımda mesleğimi sürdürmekteyim. Eskiden mesleğimiz çok güzeldi. İnsanlar çocuklarını rica ile işe sokuyordu ama son zamanlarda tekstilinde çok gelişmesiyle mesleğimiz gittikçe değer kaybetti. Şuan bize sadece eski ısmarlama kültürü olan insanlar geliyor. Onlarda 1 nesil kaldı ve omlar bittikten sonra ya tamamen bu mesleği bırakacağız ya da tadilat (kesme, daraltma) yapacağız. Ben sadece takım elbise yapıyorum. Bizim tekstilcilerle çok bir bağımız yok. Onlar fabrikanın gönderdiği kesilmiş ürünleri dikiyorlar biz ise sipariş alarak müşterinin istediğini dikiyoruz. Hazır giyim son zamanlarda çok gelişti. Hem fakire hem de zengine uygun ürünler çıkarıyorlar. Haliyle insanlarda hazır giyimi tercih ediyor. Özellikle konfeksiyona gidip, ürünü beğeniyor ve üstüne giyip kartı vurup çıkıyor. Onun için hızlı ve rahat diye tercih ediyor. Hazır giyimdeki ürünler 1-2 sene giderken bir terzinin diktiği ürünü 5-6 sene giyebilirler. Sağlam olmasını, uzun süre giymeyi istiyorlarsa terzide ısmarlama yoluna gitmelerini öneririm.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ