ÖLÜM YAKLAŞIRKEN

KORKU...

ÖLÜM YAKLAŞIRKEN

Âşık olan bir şairin kaleminin her zerresinde hissettiği duygu...

Mürekkebini yitirmek ve bir daha yazamama korkusu. Zihnin duvarlarına tırmanan kara lekelerin tüm anlam yüklenen kelimeleri hunharca kirletmesi ve geriye en kötü anıları hatırlatan, zamanın öldüre öldüre büyüten, güneşi söndürüp karanlığa boğan, sonsuz tohuma ekilmiş bir tutam korku; kıyametin ön gösterimi gibi...

ÇARESİZLİK...

İçine hüzün mıhlanmış gözlerin aynaya akseden bakışlarının gömülüp ağır ağır kaybolması, yırtılmış benliğin paramparça bir boşluğa yama olması ve genzi yakan çürük kokulu rüzgarların verdiği yüzsüz titreyişler... Mavisini yitirmiş bir denizin göğe yalvarışları gibi kalemini kaybetmiş bir şairin çaresizliğinden korkar zihninde ki tüm mısralar.

YALNIZLIK...

Harfleri uzaklara savrulmuş eksik bir şiirin kağıttan akıp gitmesinin ardından yalnız kalan kağıt parçasının duygusu ve sessizlikten çok hissizlik sancısı. Ölümü hükümsüz kılan ilaçsız, kambur bir acı. Tek başınayken değil kalabalıklar içinde kaybolurken bile duyulan kulak tırmalayıcı bir sükût...

SESSİZLİK...

Şiirin şairini terketmesi gibi ''ses'' in yaşamdan koparıp alınması. Yırtar, parçalar en derinlerimizde ki çığlıkları, dillendirir bir kış günü bembeyaz suskunluğun kelimelerini; dağı taşı yerinden oynatan toprağa gömülü bir ağıt gibi.

VE ÖLÜM GELİR...

Şairin şiiri terketmesi; ''Mevcut'' un ''Vücut''u yok etmesi gibiydi, ölümdü. Tüm kum tanelerini bambaşka bir diyara savuran bir rüzgara benziyordu tüm bedenleri bir boşluğa savuran ölüm...

Karanlık bir gecede yeryüzüyle buluşmuş kar tanelerinin geceyi silip asude beyazlığıyla sarmasına benziyordu sessiz sedasız bedeni kefenleyip ruhu sarıp sarmalayan ölüm...

Ve ölüm gelirken hissedilen her duygu yüreğin tam ortasında örümcek ağlarıyla örülmüş bir deryaya benziyordu, iç içe ve içine yüz/düğüm...

 

Merve Taşkıran

Mervetaskıran98@gmail.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...