Ortaya karışık

Sevgili okurlar, stresli, korku dolu günler geçirdiğimiz bu günlerde siz değerli okuyucularımızın talep ve istekleri ile şikayetlerini bugün dile getireceğim. Gündem kimine göre seçim, kimine göre geçim. Tabi son günlerde Batman’ı saran virüs korkusu.

Ortaya karışık

Hasta olmayan kalmadığı gibi hastalığı atlatanda çok zor atlatıyor.
Eskiden maske takanlara insan olarak acıyorduk, ama zaman değişti ve şimdi maske takmayana acıyoruz maalesef.

Seçim, geçim ve vürüs dedikten sonra,
Tabi gündem vatandaşlarımızın gündemi var. 
Bu gündemlerin başında ekonomik problemler. 
Sıftah yapamayan esnafın sorunu. 
Alım gücü azalan işçi ve memur kardeşlerimiz. 
Bunun yanında işverenlerin sanayicilerin durum. 
Bunlar başlı başına sorunlar.
 
Bu konular hakkında ne kadar yazılar yazılsa, esnafın işçinin memurun işverenin hikayeleri yazılsa sayfalar yetmez. 
Şimdi Virüs gündeminden çıkıp, siz değerli okuyucularımızdan gelen istek ve önerileri sizlere aktarayım… 

***

Her başarılı erkeğin arkasında

Şirket o yıl personel gezisini Taylant’daki bir timsah çiftliğine yapmıştı.

Kahvaltıdan sonra uçuk, kaçık patron ilginç bir teklifle karşılarına çıktı;

Her kim ki timsahların yetiştirildiği gölette atlayıp, sahile sağ, salim çıkarsa 5bin doların sahibi olacak. Yok eğer timsahlara yem olursa, geziye kiminle katılmışsa o kişi 2 bin dolar teselli mükafatı alacaktı.

Uzun süre kimse cesaret edip atlayamadı, ta ki bir adam atlayana kadar.

En önde o, arkasında timsahlar delice bir yarış başladı.

Adam hayatına oynamıştı.

Nihayet adam kılpayı sıyrılarak sudan çıkmayı başardı.

Bir süre tıkanan nefesinin düzelmesini bekledikten sonra, gırtlağını yırtarcasına bağırdı;

 - Ulan hangi şerefsiz beni suya itti...

Ve kim çıktı dersiniz?

Karısı dersek.

İşte "Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır " sözü buradan gelmektedir.

 

***

BİLDİK HİKAYE

Yeni tayin olduğu alayı denetleyen Albay

Nizamiyedeki bankın başında nöbet tutan eri görüp “Neden orada nöbet tuttuğunu” sormuş.

“Bilmiyorum komutanım, eski komutanımızın emri ile sürekli bu banka nöbet yazılır” diye cevap vermiş asker.

Merakını yenemeyen Albay bir önceki Alay komutanını telefonla aramış ve sormuş, “Valla bilemiyorum” demiş eski komutan, “Epey önceden konulmuş bu nöbet geleneğini biz de devam ettirdik.”

Israrla üç komutan geriye giderek bu nöbeti ilk koyan 80 yaşındaki Emekli General’e ulaşılmış.

“Affedersiniz efendim, ben sizin 30 yıl önce başında olduğunuz Alayın yeni komutanıyım” diye kendini tanıtmış Albay

“Nizamiyedeki bir bahçe bankının başında nöbetçi buldum. Bu nöbeti ilk siz koydurmuşsunuz.

Bu bankın özelliği hakkında bilgi lütfeder misiniz.?

Emekli General “Nasıl olur?” demiş,

“Boyası hâlâ kurumamış mı?”

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ