Ekmen “Şehirler, insanlık tarihi boyunca medeniyetin ve kültürün hafızası olmuş yaşam mekânlarıdır. Şehri korumak, yaşayan nüfusun yaşam kalitesini artırmak anlamına geldiği kadar, şehirlerin yıllar boyunca oluşturduğu kültüre ve tarihe sahip çıkmayı da gerektirir. Yaşadığımız İzmir depreminde plansız şehirleşmenin en ağır cezasını yitirdiğimiz canlarla ödüyoruz. Tüm bu sorunlar üzerinden 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü’nde vatandaşlarımıza söz veriyoruz.
▪Şehirlerimizi rant uğruna feda ettirmeyeceğiz.
▪Şehirlerimiz gelecek nesillerden bize emanettir. Bu emanete gözümüz gibi bakacağız.
▪Yap-boz haline gelmiş imar planları ile hiçbir dar çevre ve kadronun maddi menfaatine şehrin bir metrekare toprağını bile feda etmeyeceğiz.
▪Şehirlerimizi başta deprem olmak üzere her türlü afete karşı dirençli hale getireceğiz. Bu doğrultuda, şehirlerimizde afet risklerine karşı, güvenli yapıların yapılmasının yanı sıra, arazi ve çevre şartlarına uygun, toplum kültürüne ve kent dokusuna uyumlu mimari yapıların inşa edilmesini sağlayacağız.
▪Riskli alan ve yapıları, sosyokültürel ve sosyoekonomik boyutları da dikkate alan bütüncül kentsel dönüşüm yaklaşımları ile dönüştüreceğiz.
▪Şehirlerin planlı ve sürdürülebilir kalkınmasına önem vereceğiz.
▪Şehrin sağladığı her türlü imkân ve fırsattan tüm vatandaşlarımızın adil bir şekilde yararlanmasını sağlayacağız.
▪Nüfusumuzun birkaç şehirde yoğunlaşmaması adına bölgesel kalkınmalara önem verecek, nüfusun tüm ülke sınırlarına dengeli yayılmasını sağlamak için çalışacağız .
Özellikle Türkiye ve Dünya tarihi açısından önemli bir yere sahip olan İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Edirne, Trabzon, Diyarbakır, Mardin, Gaziantep, Şanlıurfa gibi şehirlerimizdeki tüm insanlığa ait kültürel mirasların korunmasına titizlikle dikkat edeceğiz” dedi.