SONSÖZ SENDE...

İlklerin gazetesi Batman Sonsöz, siz okurları için hazırladığı bomba gibi bir köşe ile yine karşınızda.

SONSÖZ SENDE...

MEHMET ÖNAL (MİNİBÜS ŞOFÖRÜ)

Minibüs şoförlüğü yapıyorum. Kentin nüfusu hızla artıyor. Batman, Büyükşehir olma yolunda hızla iletiliyor. Ancak kent gelişimi çok yavaş. Kentin imajı, köy görünümündedir. Kentin imajının düzeltilmesi lazım. Gerçekten bir şehirmiş gibi görünmesi için kente baştan sona bakım yapılması lazım. Hem şehrin giriş ve çıkış yolları, hem sokaklar, yeşil alanların yetersizliği... Tüm bunlar Batman’ı şehir görüntüsünden uzaklaştırıyor.

AHMET KAVAK (MİNİBÜS ŞOFÖRÜ)

Minibüs şoförüyüm. Her gün binlerce insanla muhatap oluyoruz. İnsanlar her şeyden şikâyetçi sorunlar çok fazla. İnsanlar, kendileriyle ilgilenilmediğini düşünüyor. Sorunlarıyla ilgilenilmediğinden şikâyetçi. Batman, sahipsiz bir kenttir. İnsanlar, kaderine terk edilmiş gibi. Buna son verilsin. Batman’a pozitif ayrımcılık yapılsın. Hem devlet, hem de işadamları bu konuda Batman’a öncelik vermelidir. Sonuçta artık teşvikler var. Buraya yatırım yapan işadamları da bazı desteklemelerden faydalanıyorlar. Bu fırsatların değerlendirilmesi gerekiyor.

MEHMET TANER (ŞAFİ ÇAY OCAĞI İŞLETMECİSİ)

Çay ocağı işletiyorum. Bu işi yıllardan beri yapıyorum. Burada müşterilerimizle aile olmuşuz. İnsanlar sorunlarını burada konuşuyor, düşüncelerini burada paylaşıma açıyor. Şafi çay Ocağı olarak Batmanlılara huzurlu bir ortam sunmanın gayreti içindeyiz. İnsanlar burada hem çaylarını yudumluyor hem de dostluklar kuruyorlar. Ev rahatlığı arayan, dostlarıyla muhabbet edip çayını yudumlamak isteyenleri Şafi Çay Evine bekliyorum. Biz burada zaman öldürmek değil, zamanımızı kıymetlendirmek için çaba harcıyoruz. Burada kurulan dostluk ortamlarını müşterilerimiz gayet iyi biliyorlar.

SEDAT KOÇER (AYAKKABI BOYACISI)

Ben ayakkabı boyacılığı yaparak ekmek paramı kazanıyorum. İş alanları isteyebilirim, farklı beklentiler duyabilirim ancak öncelikli beklentim çözüm sürecidir. Bu süreç başarılı bir şekilde nihayete erdirilmelidir. İşte o zaman iş de gelecek, aş da gelecek, her şey gelecek. Bilhassa bölge halkı, çözüm sürecine umut bağladı. Bu umutların boşa çıkmasını istemiyoruz. Bu yüzden taraflar, üstlerine düşeni yapmalılar. Çözüm süreci herkesin sorumluluğu altındadır. Yalnızca bir partinin sorumluluğunda değildir. Herkes ama herkes bu sürecin sağlıklı bir şekilde yürümesi için elinden geleni yapmalıdır.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...