UNUTULMAZ DOKTOR ZİYA ARIK

Ziya Arık, 1963 yılının ilkbaharında, şoför bir baba ve ev hanımı bir annenin 7 çocuğundan üçüncüsü olarak Kahramanmaraş’ta dünyaya gözlerini açtı.

UNUTULMAZ DOKTOR ZİYA ARIK

Yazan ve derleyen EKREM GÜNAYDIN

İzinsiz iktibas edilemez.

Annesi Saadet Hanımın 28 yaşında vefat eden babasının ismi, yeni doğan bebeğine konuldu. Ziya Bebek, beyaz tenli, etine dolgun, siyah, kıvırcık saçlı, güzel ve sevimli bir bebekti. Aile, akraba ve mahallelinin, elden ele gezdirdiği bir bebekti. Ziya, büyüdükçe, terbiyesi, saygısı, çalışkanlığı ve yüksek zekâsı ile de çevresindekilerin dikkatin çekmiş, ona olan sevgi giderek artmıştı.
6 YAŞINDA ÇIRAK OLARAK İŞ HAYATINA GİRDİ


6 yaşında kadayıf döküm dükkânında dedesine çırak oldu. Yaz tatillerinde uzun yol nakliye kamyonunda babasına muavinlik yaptı, 10 yaşında koca kamyonu tek başına kullandı. 7 yaşındayken, evlerine yakın mesafede bulunan Kurtuluş İlkokulu’nda eğitim-öğretime başladı, okul yıllarına Kahramanmaraş Orta Okulu ve Kahraman Maraş Lisesi ile devam etti. 
Liseden sonra ilk yıl, İstanbul Üniversitesi Orman Mühendisliği Fakültesi Bölümünü kazandı, kaydını yaptı. 1 yıl okuduktan sonra okulu bıraktı. Çünkü Orman Mühendisliği, onun hayali değildi. Her ne kadar çocukluk yıllarında dedesinin kadayıfçılık ve babasının şoförlük mesleğine özenmişse de gençlik yıllarında tedavi sürecine refakat ettiği annesinin yoğun baş ağrısı nöbetleri, onu doktor olmaya yöneltmişti. İdeallerinin peşini bırakmadı, Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandı, buradan mezun oldu.
İLK GÖREV YERİ KURTALAN OLDU
1990 yılında Siirt’in Kurtalan İlçesi Devlet Hastanesi’nde göreve başladı. 6 aylık zaman zarfında mesleki kariyerinde yol ayrımına geldi, alanında uzmanlık eğitimi almaya karar verdi. Bu karar Dr Ziya’nın yolunu, 1991 yılında Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Bölümüne getirdi. 4,5 yıllık uzmanlık eğitiminin ardından, 20.01.1995 tarihli uzmanlık diplomasını adı, Batman Devlet Hastanesine ataması yapıldı. Devlet Hastanesindeki görevine devam ederken, Bankalar Caddesi diğer adı ile 2. Cadde üzerinde, Hamam Sokağının bitişiğinde bulunan Hürmüzler Pasajının üst katında özel muayenehanesini açtı, halka sağlık alanında hizmet vermeye başladı.

VARLIKLI AİLELERİN BATIYA GÖÇ ETTİĞİ YILLARDA BATMAN’A YERLEŞTİ
Dr. Ziya Ark’ın Batman’a geldiği ilk yıllar, zengin ve varlıklı ailelerin Batman’ı terk ettiği, köylülerin ise siyasi sorunlar nedeniyle köylerini boşaltarak Batman’a geldiği, faili meçhul cinayetlerin yaşandığı, yaşanan cinayetlerden dolayı kadınların dul, çocuklarının ise yetim kaldığı, geçim sıkıntısının had safhaya ulaştığı, enflasyonun tavan yaptığı, masrafları ödeyemediği için hastaların hastanelerde rehin alındığı, kadın cinayet ve intiharlarının önünün alınamadığı bir yerdi.
KISA SÜREDE BATMAN’IN EN GÖZDE HEKİMİ OLDU
Dr. Ziya Arık, Batman’da yaşanan olaylardan dolayı nörolojik ve depresyon hastalarının gözde hekimi oldu, kısa zamanda Batman’da tanındı. Gün içerisinde defalarca Devlet Hastanesi ile özel muayenehane arasında mekik dokudu. Onun özel muayenehanesinin önünde her gün çaresiz ve dar gelirli insanlar görürdünüz. Haftanın bir-iki günü sosyal güvencesi ve maddi durumu iyi olmayan hastaları ücretsiz muayene eder, ilaç masraflarını karşılayarak moral verirdi. Böylesi günlerde özel muayenehanesi, mahşeri kalabalığa dönüşürdü. O, bu yaklaşımı ile meslektaşlarına insanlık dersi vererek, her şeyin para olmadığını kanıtlar gibiydi.

BATIDA DA TANINMAYA BAŞLADI
2000’li yılların başında o, artık ülkenin en iyi uzman nöroloji doktorlarından biriydi. Alternatif tedavi için Ankara, İstanbul gibi merkezlere giden hasta ve hasta yakınları, muayene için başvurdukları akademik kariyer sahibi profesörlerin “Batman’da Dr Ziya Hoca varken niye buraya kadar geldiniz?” serzenişleri ile karşılaşırdı. Dr. Ziya Arık’ın isabetli teşhis ve tedavi yöntemleri, alanında tanınmasını sağlamıştı.
BİR ANDA BİRKAÇ HASTAYI KONTROL EDERDİ
Muayenehaneden içeri girince çok farklı bir atmosferle karşılaşırdınız. Onun yanında aynı anda bir değil, birkaç hasta olurdu. Bir hastası ile konuşurken, diğer hastasını dinler, bir hastasının dizine dokunurken, diğer hastasını gözlemlerdi. İş böyle olunca dışarıdan bakan hasta yakınları, “acaba bu doktor deli mi?” diye sorardı. Aslında o, dünyanın en akıllı insanlarından biriydi. O aynı anda bütün duyu organlarını bir arada, birbirinden bağımsız kullanabiliyordu. Bu yolla hastalarını mükemmel şekilde izleyerek, ani tepkilerini, şaşkınlıklarını, heyecan ve sıkıntılarını sezerek, isabetli tanı koyabiliyordu. 
KADIN İNTİHARLARINI ŞU SÖZLERLE DEĞERLENDİRMİŞTİ:
Dr. Ziya Arık, Batman’da kadın intiharlarının önünün alınamadığı bir dönem “Batman'da ki sosyal yapı, aile içerisinde bayanların maruz kaldığı baskı ,şiddet ve istenmeyen evlilikler, intiharı körüklüyor. İkinci faktör ise ailelerin yaşadığı ekonomik sıkıntıların körüklediği, depresyon ve aile içerisindeki iletişim kopukluğu da intiharları çoğaltıyor. Ayrıca son yıllarda köyden kente göç eden gençlerin kent hayatına adapte olamamaları da önemli bir neden oluşturuyor” sözleri ile sosyologlara önemli ipuçları vermişti.

O, TAM BİR BATMANLI, GERÇEK BİR PETROLSPOR TARAFTARI İDİ
O, en az doğma büyüme yeri Batman olan bir Batmanlı kadar Batmanlıydı. Memleketi Kahramanmaraş’tan ziyade Batman’da olup biten olaylar, onun önceliği idi. Fanatik bir Petrolspor taraftarıydı. Petrolspor bir üst lige çıktığında, aracını Kırmızı-Beyaz bayraklarla donatmış, Turgut Özal Bulvarındaki araç konvoyuna katılarak, takımının mutluluğuna eşlik etmişti. Hep, çok sevdiği Petrolspor ve taraftarlarından söz ederdi. İş yoğunluğu olmasına rağmen bırakın Petrolspor’un iç saha maçlarını izlemeyi, deplasman maçlarını dahi kaçırmazdı. Petrolspor’lu taraftarın nezdinde o artık Petrolspor’un Ziya Babasıydı. Petrolspor’un 2. ligde olduğu dönemlerde Kahramanmaraş deplasmanında, Batmanlı Futbolseverlerin yanında oturan bir Batman sevdalısıydı Ziya Baba.
72 PLAKALI ARACI İLE GEZERDİ, KÜRTÇEYİ İYİ DERECEDE ÖĞRENMİŞTİ
Herkesin, lüks otomobillerine 06 veya 34 plaka aldığı dönemde o ise yeni aldığı Mercedes marka otomobiline 72 plakası taktırmıştı. Dr Ziya Arık, Batman’a atandığında tek kelime Kürtçe bilmiyordu. Türkçe bilmeyen yaşlı hastalarının sorunlarını birinci ağızdan dinlemek için Kürtçeyi ana dili gibi konuşmayı öğrenmişti.
RESMİ GÖREVİNDEN İSTİFA ETTİ, BATMAN’A DÖNDÜ
2012 yılında Sağlık Bakanlığı kararıyla, Dr. Ziya Arık’ın Gümüşhane’ye ataması çıktı. Bu karar, onu hem ruhsal hem de bedensel yönden fazlasıyla yormuştu. Bu dönemde Gümüşhane Devlet Hastanesi görevinin yanı sıra Kahramanmaraş’ta özel muayenehane açarak hasta kabulüne başladı. 2014 yılında resmi görevinden istifa etti, Batman’a dönerek, özel bir hastanede poliklinik hizmeti vermeye başladı. Batmanlı hastalarına kavuşmanın mutluluğunu yaşarken, sağlık problemleri yaşamaya başladı. Dr Ziya Arık’ı muayene eden ilk doktorların tanısı, zatürree yönündeydi. Yapılan kapsamlı araştırma ve tetkiklerde ise akciğer kanseri olduğu ortaya çıktı. Tüm tıbbi müdahalelere rağmen hastalığın önü alınamadı.
BATMANLILARIN GÖNLÜNDE TAHT KURDU
Vali geçerken bile ilgisiz kalan Batmanlı, Dr. Ziya’yı gördüğünde saygıda kusur etmez, selamsız kelamsız geçmezdi. Çünkü Dr. Ziya Arık, tüm Batman Halkının gönlünde sevgi ve saygınlık kazanmıştı. Aile bireylerine rol model olmuş, kardeş ve yeğenlerinin doktor ve mühendis olmalarına destek olan, Petrolspor Kulübü ve taraftarının gönlünde taht kuran, iyilik et, denize at, balık bilmezse Halik bilir sözünü özümseyen, şahsında bulunan kıymetli özelliklerinden ikisini çocuklarına “Mert” ve “Barış” olarak isimlendiren Dr. Ziya Arık, 3 Eylül 2017’de Hak’ın Rahmetine kavuşmuştur.

GAZETECİ ERCAN ATAY, ZİYA ARIK’I ANLATIYOR:
“Rahmetli Ziya Arık’ı yıllar öncesinden tanırım. Bizim aile doktorumuz gibiydi. Gibisi fazla aile doktor idi. Aileden başı ağrıyan ona koşar, derman arardı. Öylece samimiyetimiz doğdu. Sempatik, bir o kadar da duygusal olan rahmetli Doktor Ziya Arık, 90’lı yılların sonunda, cep telefonların yeni yeni kullanılmaya başladığı günlerde, cep telefonundan, bir gece yarısı beni aradı. Bir hasta için Siirt’te olduğunu ama hastayı bulamadığını söyledi. Nasıl yani diye sordum. Doktorun cevabı beni çok duygulandırdı. “Ercan, adamın biri beni aradı, maddi durumum çok kötü ve babam çok hasta. Maddi imkânsızlıktan ötürü onu Batman’a getiremiyoruz. Siz Siirt’e gelebilir misiniz? Dedi. Ben de arabama atladım Siirt’e geldim. Ama adamın telefonunu kayıt etmeyi unuttum. Şimdi de adamın telefonunu bulamıyorum. Ben de Siirt Cumhuriyet Meydanında arabanın içinde oturuyorum. Ne yapayım?” dedi. Ben de “Hocam, siz gidip bir sabahçı kahvesinde oturup çay için, o mutlaka sizi arar” dedim. Aradan bir saat geçmişti ki, kendisini aradım. “Ne yaptın hocam?” diye sordum. “Her şey tamam, Siirtli arkadaş aradı, evine gittim, babasını muayene ettim, ilaç alıp verdim, Batman’a dönüyorum” dedi. Batman’a döndüğünde, ne kadar para aldığını sordum. “Beş kuruş almadım” deyince Doktor Ziya Arık’ın ellerinden öpesim geldi. Rahmetli Doktor Ziya Arık, tanıdığım en merhametli, en iyi, en duygusal insandı. Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun”

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...