Zaman çekilmez acılar biriktiriyor küçük bedenimde
Her gün ömrümden bir ömür eksildiğini gecenin yalnızlığında soluk verince anlıyordum
Tıpkı yoksulluğun insanın yüzünde derin izler bıraktığı gibi
Tarumar olmuş yüreğimle istişare ederken anladım
Taş duvarlar arasında yüreğimde rengârenk çiçekler açarken
Anladım ki umut sözcüğü kupkuru bir kelimeden ibaret değildi
Anladım ki inanç Kara dağları taş duvarları hatta bir taşın ortasında peryavşan çiçeği açmak gibiydi
Ben koluma umudu takıp yol alırken
Sessiz ve hüzünlü bir yağmur da sessizliğime eşlik ediyordu
Ve yol boyunca bir umut birde hiç söz dinlemeyen gözyaşlarımın yine özgürce başıboş bir şekilde aktığını dudaklarıma süzülürken fark ettim
Zulme uğrayan hayallerime rağmen tebessüm ederek yürüyeceğim menzile doğru umutla