2014 ve 2015 yıllarında işlenen nefret suçlarına değinen Acar Başaran “Ayrımcılık ve dışlanmaya en yaygın biçimde uğrayan toplumsal kesimler, nefret suçlarının da mağduru olmaktadır. 2014 yılı seçimlerinde nefret söylemleri artmıştır. Bizzat Tayyip Erdoğan’ın ‘af edersiniz Ermeni’ ifadesi kamuoyunda ciddi tepkilere neden olmuştur. CHP Liderinin Alevi olması nedeniyle kullanılan dil de nefret içeren bir yaklaşımdır. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin HDP seçmenine yönelik söylediği ‘İzmir’de Marmaris’te yazlıklarında yatıp AKP olmasın diye oyunu MHP’ye vermeyen ama HDP’yi Meclis’e taşıyan zavallılar, Türkiye’nin kaymağını yiyenler, boğazda yalılarda viskisini yudumlayıp oyunu HDP’ye veren şerefsizler’ söylemi de buna örnektir. Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın ‘üç gün elektriksiz kalınca emanet oylar ortadan kalkar’ söylemi, Arel Üniversitesi Öğretim Üyesi Ahmet Atilla Şentürk’ün sosyal medya üzerinden ‘Bu iş böyle olmaz. Her şehidimize karşılık bir HDP milletvekili indirilmeli’ söylemleri de nefret içermektedir” dedi.
DEĞİŞİKLİĞE GİDİLMELİ
Nefret söylemlerinden dolayı Türk Ceza Kanunu’nda değişiklik yapılmasını öneren Acar Başaran “Ceza Hukukunda genel eğilim, suçun hangi saikle işlendiğine bakılmaması yönündedir. 5237 sayılı yasa 765 sayılı yasada olduğu gibi genel temayüle bir istisna getirmiş ve töre saikiyle işlenen suçlar Ceza Yasasının 82–1-k maddesinde olağan suç tanımının dışında ayrıca suçun nitelikli hali olarak cezalandırılmaktadır. Kişinin hürriyetinden mahrum bırakılması pek çok saikle işlenebilir. Olağan koşullarda bu suçun hangi saikle işlendiğinin bir önemi olmayabilir. Hal böyle olmakla beraber, bu suçun nefret saikiyle işlenmesi durumunda hem suça yönelen iradedeki yoğunlaşma ve hem de suçun mağdur üzerinde yaratacağı fazladan travma, suça verilen cezanın arttırılmasını zorunlu kılmaktadır” ifadelerini kullandı.
Editor : YUSUF KAVAK