“ADALET SORUNUMUZ HEP VARDI”

“ADALET SORUNUMUZ HEP VARDI”

“ADALET SORUNUMUZ HEP VARDI”

Havada güzel bir güneş,
Aldım muhabirimi
Hooop 
Esentepe’nin bittiği yerde
Batman Baro Binası’na.
Baro Başkanı Av. Abdulhamit Çakan’a konuk oldum.
Başkanlıkta 2. dönemi.
Epey de başarılı gidiyor.
Bu dönem yeniden seçim var,
Başkan olacak mı, orası henüz sır
Baro’nun öncesini konuşuyoruz;
Onun dönemini konuşuyoruz,
Anlatıyor yaptıklarını.
Batman’ın suç oranları,
Türkiye’de adalet kavramı derken,
Sohbet uzadıkça uzuyor.
Görüntülü yaptık videomuzu,
Youtube kanalımızdan izleyebilirsiniz.

-Sizi tanıyarak başlayalım sohbetimize?
“1980’de Batman Merkeze bağlı Yaylıca Köyü’nde doğdum. Liseye kadar Batman’da okudum. Anadolu Lisesi’nden sonra 1998’de Hukuk Fakültesini kazandım, 2002 yılında mezun oldum. Okurken aynı zamanda Ankara Adliyesinde kâtiplik yaptım. Okul bittikten sonra Ankara Adliyesinden istifa edip memleketime geldim. Batman Barosu’nda stajyer avukatlığa başladım. 2004 yılından beri Batman Barosu’na bağlı serbest avukatlık yapıyorum. Meslekte 16 yılım doldu. 2016 yılında meslektaşlarımın teveccühü ile Baro Başkanlığına seçildim. 2018 seçiminde ikinci kez Başkan seçildim”

BATMAN BAROSU, TÜRKİYE’DE ÖRNEK BİR BARO

-Bize Batman Barosu’nun yapısını biraz anlatır mısınız?

“Batman 1991 öncesi Siirt’e bağlıydı. Avukat sayımız ise Siirt’in avukat sayısından fazlaydı. Avukat ağabeylerimiz Siirt Barosu’nu kurdu. 1991’de Batman il olunca bu kez Batman Barosu’nu kurdular. Siirt Barosu bize bağlandı. Bölge Barosu olduk. O günden beri Batman Barosu ayakta. Bölgenin en güzel adliye binası Batman’da. Bugün 440 avukat, 70 stajyer avukatımız var. Genç bir baroyuz. İlk günden beri dayanışma ve işbirliğinin yoğun olduğu bir Baro. Diğer Barolara kıyasla meslektaşlarımız, bilgiyi paylaşmayı seviyor. Küçük zıtlıklara rağmen iş Batman Barosu olunca kenetleniyoruz. Bu anlamda Türkiye’de örnek Baroyuz”

-Başkanlıkta ikinci döneminiz. Neler yaptınız bu süre zarfında?

“Baroda stajyer avukatlığa başladığımda rahmetli Zekeriya Aydın Baro Başkanıydı. Sonra rahmetli Sedat Özevin başkan oldu. Yusuf Tanrıseven ve Ahmet Sevim derken, bütün başkanlarla çalıştım. Hepsinin Baro’ya katkıları oldu. Bu katkıların toplamından bir şeyler çıkardım. Örneğin Zekeriya Aydın döneminde liselerde insan hakları, kadın ve çocuk haklarını anlatırdık. Biz bunu projeye dönüştürdük. Valilik ve Milli Eğitim Müdürlüğü desteğiyle ekip kurduk, 3 yıl boyunca okullarda seminerler düzenledik”

YENİ AVUKATLARA BÜRO TAHSİS EDİYORUZ

-Genç Ofis Projesi de sizin döneminizde kuruldu değil mi?

“Evet. Avukat sayımız hızla artarken, yeni meslektaşlarımız büro kuramıyordu. Genç Ofis Projesini ile bir büro tuttuk, dayadık, döşedik. İki makam odası, 6 kişilik çalışma alanına yazıcı, tarayıcı, bilgisayar aldık. Sekreter atadık. Stajı biten avukatlar, 6–12 ay boyunca ücret ödenemeden büroyu kullanabiliyor”
-Komisyonların Merkezlere dönüşmesi de sizin döneminizde oldu…
“Evet, Komisyonlarımız vardı. Etkili de çalışıyorlardı ama biz bunları merkeze dönüştürdük, merkezlerin başına birer sorumlu atadık. Her merkez başkanı, Baro Başkanı kadar inisiyatif sahibi oldu. Kendi ekiplerini kurdular. Kadın Hakları Merkezi, İnsan Hakları Merkezi, Çocuk Hakları Merkezi, Mülteci Hakları Merkezi, Kültür-Sanat Hakları Merkezi, Eğitim Merkezi, Hayvan Hakları Komisyonu, kendi alanlarında yoğun ve sık etkinlikler düzenliyor”

“BÖLGE BAROLARI İLE ORTAK HAREKET EDİYORUZ”

-Bölge Baroları ile iletişiminiz nasıl?

“Bölge Barolarını önemsedik. Toplantılarına katıldık. Bölgeyi ilgilendiren konularda ortak ses verdik. Darbeden sonra ortalık karıştı. Ben o dönem Baro Başkanı oldum. Hakim ve savcıların çoğu gözaltına alındı, ihraç edildi. Tabiri caizse FETÖ yapılanması, devletin üstüne bir dinamit bırakıp gitti. Yargıda büyük problemler yaşadık. Hak ihlalleri oldu. Vatandaşın temsili olarak, vatandaşın mağduriyetini en çok biz yaşadık. Davalar 3–4 yıla uzadı. Sancılı bir dönemdi. O döneme rağmen Batman Barosu, etkin ve aktif çalıştı. Türkiye’de her alanda kutuplaşmanın olduğu bir dönemde biz Batman Barosunu tarafsız tuttuk. Biz bir hukuk kurumuyuz. Hukukla anılmak isteniyoruz. Batman Barosu geçmişte de böyleydi. Hiç bir görüşün tarafı olmamıştır. Bir görüş varsa da hakkın ve hukukun tarafı olmuştur”

-Ücretsiz avukat desteğiniz devam ediyor mu?

“AB’ye geçiş sürecinde, 2001 yılında Avrupa’daki sistemi biz Türkiye’ye aktarmak istedik. CMK sistemimizde ciddi değişimler oldu. 18 yaşından küçük kim olursa olsun, bir cezai takibata uğrar ya da mağdur olursa, mutlaka kendisine devlet tarafından avukat atanıyor. Sağır, dilsiz ise ya da akıl zayıflığı olan kişiye, yaşı ne olursa olsun avukat atanır. Alt sınırı 5 yıl hapis cezasından fazla olan bir suçun şüphelisine, maddi gücü yok ise avukat atanır. Maddi durumu yetersiz, istenilen ceza 5 yıldan az ama maddi gücü yok ise kişiye avukat verilir. Neredeyse herkese bir avukat atanıyor. Bunun adli boyutu da var. Şahıs boşanma, nafaka ya da tazminat davası açacaksa, maddi gücü yok ve avukat tutamıyorsa Baromuz, kendisine avukat atayabiliyor. Hem ceza hem hukuk anlamında amaç herkesin profesyonel hukuk bilgisine sahip birinden yani avukattan yardım almasıdır. Sistem çok işliyor”,

-Mesleğin sorunlarından bahsedelim mi biraz da?

“Ücretimiz çok az. Bir ağır ceza davasında ben müdafi atıyorum yaklaşık 6–7 yıl süren bir davayı takip ediyor, istinasız duruşmalara katılıyor. Dosyalar hazırlıyor, 7–8 yıl takip ediyor. Aldığı ücret 800 TL. Çok düşük. Bunu ben sürekli gündeme getiriyorum. CMK müdafi ücretleri bir angarya ücrettir. Bir emek sömürüsüdür”

-Ücret konusunda sıkıntılar yaşıyorsunuz anlaşılan?

“Maalesef evet. Örneğin boşanma davasında kadının maddi gücü yok. Baro, kadının adli yardımdan yararlanması gerektiğini tespit etti. Davayı açtık, 6 ayda sonuçlandı, diyelim. Davayı sonuçlandırmadan biz evrakın parasını almamız gerekirken Adalet Bakanlığı o bütçeyi ayırmıyor. Çok daha azını ayırıyor ve parça parça ödüyor. Bu büyük bir sıkıntı”

-Hızla artan avukat sayısını da sorun olarak görmeli miyiz?

“Elbette. Hukuk Fakülteleri, avukat yetiştirmez, hukuk öğrencisi yetiştirir. Hukuk Fakültesinden mezun olduktan sonra avukatlık yapabilmek için mutlaka sınava girilmeli. Şuan dünyada avukatlık sınavı olmayan iki ülkeden biriyiz. Yeni düzenleme 2024’de yürürlüğe girecek. Bu yıl Hukuk Fakültesini kazanan öğrenciler, avukat olabilmek için 2024 yılında sınava girecek. Ben üniversiteye başladığımda Türkiye’de 7 Hukuk Fakültesi vardı. Kazanabilmek için yüzde 1’lik dilime girmek gerekiyordu. Avukatlık, Türkiye’nin en prestijli mesleklerindendi. 1990’lı yıllara kadar avukatlar noterliğe başvurmazdı. Çünkü avukatlık, noterlikten daha prestijliydi. Ama 2000’li yıllardan sonra avukatlar, noterliğe başladı. Çünkü sayı hızla arttı. Market açar gibi Hukuk Fakülteleri açıldı. YÖK buna izin verdi. Siyasi iktidarlar izin verdi. Şuan 190 Hukuk Fakültesi var. Bunlar yılda 15 bini aşkın mezun veriyor. Şuan avukat sayımız 130 bin. 4 yıl sonra 200 bini geçecek” 

-Batmanlılar hakkını aramayı biliyor mu?

“Belli konularda evet. Cezai tatbikata uğradıkları zaman neredeyse her ailenin bir avukatı var. Ancak ailevi meselelerde, özellikle boşanma, nafaka olaylarında haklarını tam olarak bilmiyorlar. Özellikle kenar mahalle kadınları ya haklarını bilmiyorlar ya da bilseler bile cesaret edemiyorlar. İşte bu sistemi güçlü kılmak lazım. Hem Adalet Bakanlığı hem de İçişleri Bakanlığının çalışmaları var. Umarım daha iyi çözümler bulunur” 

-Batman’da suç oranlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

“Sorun ve sıkıntılar arasında en az olan adliyeler arasındayız. Suçluluk anlamında bölgede suç potansiyeli en az olan illerden biriyiz. Batman suç oranı düşük olan şehirlerden”

“ADALET PROBLEMİMİZ HEP VARDI”

-Türkiye’de adalet kavramını nasıl görüyorsunuz?

“Adalet mülkün temelidir. Devleti var kılan ve devam ettirendir. Adaletin bir kavramı yok. Yer ve zamana göre değişiyor. Ülkemizde adalet problemi hep vardı. Olmaya da devam ediyor. İyi bir hukuk sistemi yetmiyor onu devamlı kılmak lazım. Vatandaş her şeyin üstünde olmalı. Vatandaş değerli olmalı ve sistemin her alanına bu sirayet etmeli. Devlet, vatandaştan üstün değildir. Vatandaş, devletten üstündür. Devletlerin amacı vatandaşların refahı ve huzurudur. Vatandaş kendini değerli görmeli. Vatandaşa değer veren devletler daha adildir. Hukuk üstün olmalı. Hukuk, vatandaşın hukuku olmalı. Normal bir vatandaş adliyede siyasetçiyle aynı muameleyi görmeli. En önemlisi yargı, tarafsız ve bağımsız olmalıdır” 

-KHK’lılarla ilgili ne düşünüyorsunuz?

“Olağanüstü Hal ve Kanun Üstünde Kararnamelerle işine son verenlerin yargı süreci çok iyi işletilmiyor. FETÖ’nün bıraktığı sinsi bir şaibede var. İnsanlar artık birbirine güvenmiyor. Yargı iyi işletilmeliydi. Çok ciddi araştırmalar yapılmalıydı. Küçük duyumlarla insanların hayatı karartıldı. 1983 yılında babası gözaltına alındı diye bugün memur yapılamayan insanlar var. Anayasa Mahkemesi güvenlik soruşturmalarıyla ilgili iptal kararı verdi. Ancak somut düzenlemeler yapılmalı”

DÖNEM, DAYANIŞMA DÖNEMİ

-Söyleşimize zaman ayırdığınız için teşekkür ediyorum. Son olarak ne söylemek istersiniz?

“Dönem dayanışma dönemi. Hem STK hem kurumlarımız hem vatandaşlarımızla Batman için dayanışma göstermeli, bu kente sahip çıkmalıyız. Batman’ın lobisi yok. Bu yüzden en basitinden, uçak seferlerinin yetersizliğini ve yüksek bilet fiyatlarını konuşuyoruz. Urfa Baro Başkanım uçuştan birkaç saat önce uçak biletini Ankara’ya 150 TL’ye keserken, ben 10 gün öncesinden 300 TL’ye kesiyorum. Eğitim Fakültesi alamıyoruz. Tıp Fakültesi alamıyoruz. STK’larımız ikiye ayrılmış. STK’ların fikirleri farklı olabilir ama iş Batman olduğunda birleşebilmeliyiz. Batman’ın kirli atıkları direk Batman Çayına akıyor. Bir arıtma tesisi yok. Ilısu Barajı set kurdu, bütün kirli atıklarımız baraj önünde birikecek ve lağım çukuru olacak. Kent Konseyini toplayamıyoruz. İluh Deresini ıslah edemiyoruz. Petrol üretiyoruz ama işsizlik yoğun, uyuşturucu kullanımı yoğun. Bunlar lobisizliğin sonuçları”

 

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
RESMİ İLANLAR
TÜMÜ
Bugün yayınlanan resmi ilan bulunamadı!...mid2
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...