“AK PARTİ, ÇÖZÜMÜ DEĞİL, ÇÖZÜLMEYİ ESAS ALIYOR”

“AK PARTİ, ÇÖZÜMÜ DEĞİL, ÇÖZÜLMEYİ ESAS ALIYOR”

“Cumartesi Buluşmalarımız”ın konuğu HDP’li Milletvekili Adayları’ydı

Her hafta Van Kahvaltı Salonu’nda gerçekleştirdiğimiz “Cumartesi Buluşmalarımız”a HDP Batman Milletvekili Adaylarını davet etmiştik esasında.

Ancak konuklarımız HDP’li Adaylar olunca, kahvaltılı programımızda ufak bir format değişikliği yaptık.

Zira 7 Haziran Genel Seçimleri için yoğun bir tempoyla çalışan ve deyim yerindeyse çalmadık kapı bırakmayan HDP’li Adaylar, kısa zamanda yoğun bir sohbet geçirelim diye Belediye Esentepe Konuk Evi’ne davet ettiler bizi.

Gazetemizin Sahibi Ercan Atay, Yazı İşleri Müdürümüz Ubeyd Baş, Yazarlarımız Şehmus Temiz ve Gül Mirkan ile bendeniz yazarınız Hatice Türkan olarak icabet ettik davete.

Milletvekili Adayları Ali Atalan ve Saadet Becerikli ile Parti Meclis Üyesi Osman Ergin tarafından karşılandık ve daha ilk dakikadan keyifli mi keyifli bir sohbete daldık.

Genel Seçimlere, çözüm sürecine ve ülkenin gidişatına yönelik çarpıcı tespitlerin konuşulduğu sohbetimizde Milletvekili Adayı Ali Atalan’ın “Taktiksel oy diye bir tabir vardır. Biri bir partiyi sevmeyebilir ama bazı sebepler öne sürüp bu partiye oy kullanacağım diyebilir. İşte buna taksitsel oy ve taktiksel seçmen deniliyor. Biz HDP olarak bu seçimde taktiksel seçmenlerin oyunu alacağız” sözleri çekiyor dikkatleri.

Sayın Becerikli ise “AK Parti’nin barış yapma çalışması yok şuanda. Umudumuz yok, barış yapmayacak. Yapacaksa HDP barışı yapacak. Bunun için herkes doğru analizle HDP’ye destek vermeli” sözleriyle damgasını vuruyor sohbetimize.

Sohbetimizi keyifle okuyacağınıza inanıyoruz, gelecek hafta yine özel konuk ve konuklarla görüşmek dileğiyle...

HALKIMIN İÇİNDEYİM VE MUTLUYUM

Milletvekili Adayı Ali Atalan’a soru yöneltiyor Gazetemizin Sahibi Ercan Atay. Adaylık sürecinin nasıl geliştiğini anlatan Sayın Atalan “Ben bu topluma, bu topraklara yabancı değilim, bu insanlar da bize yabancı değil. Aslında olması gereken bir durum oldu ve buraya geldik. Biz ülkemizden kopmuştuk, yabancı bir ülkede yaşamak zorunda bırakıldık. Bu durumu yaşayan milyonlarca insan var, onların da artık gelmesi gerektiğine inanıyorum. Ben de o insanlardan biriydim ve geldim. Halkımın içindeyim ve mutluyum. Burada farklı bir şeyle karşılaşmadım. Gayet sıcak bir şekilde karşılandım. Her bölgenin kendine özel sorunları vardır. Batman’ın da sorunları var, bu sorunları çözmek için buradayız. Avrupa ile buralardaki siyaset arasında çok fark var. Ben o farkı görüyorum. Ama yine de şunu belirtmek isterim ben Avrupa’da yaşarken buradaki gelişmelerden haberdardım. İlgileniyordum. Her seçimde gelip buradaki arkadaşlarıma yardımcı oluyordum” yanıtını veriyor.

BURADAKİ HEYECAN, SİYASETİ CANLI KILIYOR

Sayın Atalan’a Avrupa’da seçim çalışması yürütmek ile Batman’da seçim çalışması yürütmek arasında nasıl bir fark gözlemlediğini sorduk, Sorumuza “Toplumsal ve siyaset kültürü bakımından farklar var. Olumlu ya da olumsuz yönler var. Buradaki sıcak karşılama Avrupa’da yok. Avrupa’da bir başbakan konuştuğunda bile kimse ilgi göstermez. Ama burada tanınmayan bir milletvekili adayı bile coşkuyla karşılanıyor. Bu heyecan, siyaseti canlı kılıyor, moral veriyor. Ama diğer yandan da burada kırıcı konuşmalar yapılıyor. Bu da heyecanı olumsuz etkiliyor. Irkçı cümleler orada çok kullanılmazken, burada ülkenin Başbakanına, Cumhurbaşkanına bakıyorsunuz olumsuz yorumlar yapabiliyorlar” yanıtını veriyor Atalan.

KÜRTLER, FAŞİZAN HAREKETLER YAPMIYOR

Batıda HDP bürolarına yönelik gerçekleşen saldırılardan bahsediyor Sayın Atalan. Saldırı kim tarafından ve kime yönelik yapılırsa yapılsın asla kabul etmeyeceklerini belirten Atalan “Şuanda batıda HDP bürolarına saldırılar var. Şimdi burada halkımız kalkıp diyebilir ki madem MHP bize saldırıyor biz niye saldırmıyoruz. Ancak biz siyasal olarak böyle bir şeyi kesinlikle kabul etmiyoruz. Sana biri baskı yaptı diye sen de birilerine baskı yapmamalısın. Kürtlerin bulunduğu hiçbir yerde faşizan hareketler ortaya çıkmamıştır. Ben görmedim, şahit olmadım” ifadelerini kullanıyor.

CAN KURBAN DİYENLER OLDU

Ezidi olması itibariyle Batman’da herhangi bir tepkiyle karşılaşıp karşılaşmadığını soruyor Yazı İşlerimiz Ubeyd Baş. Sayın Atalan, sorumuza “Birileri benim adaylığıma itiraz edebilir. Benim profilim üzerinden eleştirebilirler. Ama onun kültürü ve inançları üzerinden tartışma yaratmak doğru değildir. Tam da demek istediğim faşizan hareket bu olsa gerek. Bu, ayrımcı pozisyona düşer. Binlerce insanla diyalog kurmuşum. Ama kimse bana sen Ezidi’sin keşke aday olmasaydın demedi. Hatta canımız kurban dediler. Sempati duydular. Tabi doğru görmeyen olabilir. Bu demokrasidir. Ancak HDP kardeşliği esas alıyor. HDP birçok farklı kişiyi aday gösterdi. Çok renkli ve çok inançlı insanları bir araya getirme hareketidir. Bundan daha güzel bir hareket olmaz. Ben bir kesimin değil bütün halkların vekili olacağım. Burada özellikle Batman için çalışacağım” diyor.

KARARSIZLARA HDP’NİN POLİTİKASINI ANLATIYORUZ

Milletvekili Adayı Saadet Becerikli’ye HDP’nin oy potansiyelinin nasıl yükseltilebileceğini soruyoruz. Yazarımız Şehmus Temiz’in sorusuna “AKP yıllardır ülkeyi yönetiyor. Bir dönem Kürt sorunu vardır, sonra da Kürt sorunu yoktur diyen Erdoğan artık ne dediğini bilmiyor. Bunun yanı sıra insanlar yoksulluk çekiyor. AKP’ye oy veren insanların bunları düşünmesi bile o partiye oy vermesini önler. Kararız insanlara HDP’nin politikasını anlatıp onları ikna etmemiz gerektiğine inanıyorum” yanıtını veriyor Sayın Becerikli.

BARIŞI AK PARTİ DEĞİL, HDP YAPACAK

HDP’nin Türkiyelileşme politikasından açılıyor konu. Milletvekili Adayı Saadet Becerikli “Aday açısından bakacak olursak HDP’de artık çok az Kürt var. HDP, artık Türkiye’nin partisidir. HDP, Karadeniz’den aday gösteriyorsa bu ciddi bir çalışmadır. Bu, değişimin çok açık göstergesidir. Türkiye bir değişme hazırlanıyor, AK Parti bu değişimi kabul etmiyor. AK Parti Kürt sorunun çözümü için bazı adımlar attı ancak bunların birçoğu geri alındı. İnsani vicdan sahibi herkes bunları görmeli. AK Parti’nin barış yapma çalışması yok. Umudumuz yok, barış yapmayacak. Yapacaksa HDP barışı yapacak. Bunun için herkes doğru analizle HDP’ye destek vermeli” yanıtını veriyor sorumuza.

ÜLKÜCÜDEN RADİKAL SOLCUYA KADAR HERKES OY VEREBİLİR

Yazarımız Şehmus Temiz “Seçmen, neden HDP’ye oy vermeli?” sorusunu yöneltiyor Milletvekili Adayı Ali Atalan’a. “Partilere karşı tepkili olan kesimler var. Demek ki mevcut partiler, o kesimin isteklerine cevap veremiyor. O yüzden kişi diyor ki ben tarafsızım. Tam da burada HDP gerçekten Türkiye genelinde, bütün Türkiye toplumlarının geleceği için güçlü bir seçenektir. Ülkenin bütün sorunlarının çözümü için bir yol açıyoruz. Bu yolu, bu alternatifi herkes görmelidir. Bu sefer MHP’li ülkücüden radikal bir solcuya kadar herkesin oy verebileceği durumdayız. Zaten öyle de oluyor. HDP’ye teveccühün, sempatinin ve eğilimin olması bundandır” yanıtını alıyoruz Atalan’dan.

AMACIMIZ TAKTİKSEL SEÇMENLERİ KAZANMAK

HDP olarak ülkenin sorunları için yol gösterici olacaklarını ifade eden Atalan “Çok karmaşık ve komplike sorunlar var ülkede. Dış politikadan iç politikaya, ekonomiden sosyal sorunlara kadar komplike sorunlar var. Biz bütün bu sorunları ortadan kaldıracağız demiyoruz, bir yol gösteriyoruz. Bu yol tabi ki çözümlere ulaşacaktır. Bu yüzden diyoruz ki HDP, Türkiye’nin önünü açacak bir parti ve seçenektir. Dış politikada ve ekonomide rahatlama olacaktır. Huzur konusunda ve barış konusunda rahatlama olacak. Taktiksel oy diye bir tabir vardır. Biri bir partiyi sevmeyebilir ama bazı sebepler öne sürüp bu partiye oy kullanacağım diyebilir. İşte buna taksitsel oy ve taktiksel seçmen deniliyor. Biz HDP olarak bu seçimde taktiksel seçmenlerin oyunu alacağız” şeklinde konuşuyor.

İNSANLAR, DEĞİŞİMİ HDP’DE GÖRÜYOR

Yazarımız Şehmus Temiz’in sorusu üzerine AK Parti’nin politikalarını eleştiren HDP’li Becerikli “Cumhurbaşkanı bugün sigara içtiği için bir vatandaşı azarlayabilecek noktaya geldi. Bu adam, başa geçerse kim bilir daha neler yapacak. Ülke bir kaosa sürüklenecek. İnsanlar artık değişim istiyor ve bu değişimi HDP’de görüyor. Pazarı, çarşıyı gezerken insanlar bize diyor ki, bugüne kadar size hiç oy vermedik ama bu seçimde oyumuz sizedir, diyorlar. Cumhurbaşkanlığı seçiminde AK Parti bir şeyler yapacak diye oyumuzu AK Parti’ye verdik ama büyük bir şok yaşıyoruz diyorlar. Değişim, artık burada zorluyor, tabanda zorluyor. Tabandan tepeye kadar gitmelidir diye düşünüyorum” diyor.

AK PARTİ’Yİ O MASAYA OTURMASI İÇİN ZORLAYACAĞIZ

Yazı İşleri Müdürümüz Ubeyd Baş ise “HDP olarak meclise girerseniz, çözüm süreci için ne yapacaksınız?” sorusunu yöneltiyor Becerikli’ye. Çözüm için AK Parti’ye dayatmada bulunacaklarını açıklayan Becerikli “Siyasi taraflar kimse, onun süreçte yer alması gerekiyor. AK Parti’nin şimdiki tutumunu eleştiriyoruz ama şu anda bir şey yapamıyoruz. Ama ileriki dönemde belki barajı aştığımızda AK Parti zorlanacak. HDP barıştan vazgeçmeyecek. Demirtaş sürekli söylüyor asmayı deviren ve asmadan kalkan biz olmayacağız. Aksine bütün demokratik kanalları kullanarak bu tarafın tekrar aynı masaya oturmasını zorlayacağız" diyor.

İKTİDAR, BARIŞI KENDİSİYLE Mİ YAPACAK?

İktidar partisinin, barış süreci ile ilgili tutumunu eleştiren HDP’li Atalan “Barıştan söz ediliyorsa demek ki ortada bir savaş vardır veya yaşanmıştır. Savaşta taraflar var. Herhalde bir insan kendi kendisi ile barış yapmaz. Barışta en az iki taraf olmalıdır. Öyle bir iktidar ile karşı karşıyayız ki, barışı ben yapacağım, kendimle yapacağım diyor. İkinci bir tarafı kabul etmiyor. Hatta ikinci tarafın parlamentoya girmesini önlemek için elinden geleni yapıyor. Böyle şizofreni bir tutumla karşı karşıyayız. Oysa Biz parlamentoya ne kadar güçlü bir şekilde girersek, o parlamentodan o kadar güçlü bir barış çıkar. Bizim iddiamız odur” diyor.

BARIŞ, SADECE SİLAHLARIN SUSMASI DEĞİLDİR

Barış süreci ile ilgili önemli tespitlerde bulunuyor Ali Atalan. Barışın sadece silahların susturulması anlamına gelmediğini ifade ederek “HDP’nin kazanması, barışın kazanması anlamına geliyor. Bir tarafın meşruiyet kazanması anlamına geliyor. Barış, sadece silahların susturulması değildir. Barışın nihayete erdirilmesi, kalıcı olabilmesi için sorunun çözülmesi gerekiyor. Bu soruna kaynaklık eden şeyler vardır. O sorun çözülmezse barış olamaz ki. Bugün olsa bile yarın bir ayaklanma olur, yine savaş çıkar. İktidar partisinde bir sakat anlayış vardır. Ona göre silahlar susarsa, insanlar gelip teslim olursa barış olur sanıyor. O, çözümü değil, çözülmeyi esas alıyor. Hareketin çözülmesini esas alıyor. Bu doğru değildir. Bu yüzden HDP kazanırsa, iktidar partisini çözüme ve barışa zorlar. Bu yüzden HDP’nin parlamentoya girmesi, barışın sigortasıdır” diyor.

MHP BİLE İKTİDARA GELSE O MASAYA OTURMAK ZORUNDA

“AK Parti dışında barışa en yakın duran parti hangisidir?” diye soruyor Yazı İşleri Müdürümüz Ubeyd Baş. HDP Milletvekili Ali Atalan “AK Parti’yi MHP ile kıyaslarsanız barışa yakındır dersiniz. Ama şu anda Erdoğan’ın himayesinde olan AK Parti, hiçbir şey yapamaz. Çünkü İzleme Komisyonunu bile kabul etmiyor. Barış sürecini askıya aldırtıyor. Böyle bir AK Parti kesinlikle barışı sağlayamaz. Eskiden durum belki farklıydı. Ama önemli olan bizim tarafımızın güçlü olmasıdır. Tarafımız güçlü olmalı ki, karşı tarafta kim olursa olsun o barışı sağlayabiliriz. Artık bir gerçek var, MHP bile iktidara gelse bizimle o masaya oturmak zorundadır. Eğer biz orda güçlü olursak,  karşımızda hangi partinin, hükümetin ya da iktidarın olduğu önemli değildir” yanıtını veriyor sorumuza.

BÖYLE BİR CUMHURBAŞKANI BARIŞI SAĞLAYABİLİR Mİ?

Cumhurbaşkanı Tayyib Erdoğan’ın Batman ziyaretini konuşuyoruz sohbetimiz sırasında. HDP’li Saadet Becerikli “AK Parti artık samimiyetsizleşti. Siyaset iktidar şu anda çözüldüğünü görüyor. HDP’ye yönelmesinin bir nedeni de budur. HDP’nin giderek güçlendiğini görüyor. Ki cumhurbaşkanı çıkıp bir siyasi iktidar adına mitingler yapıyor, oy istiyor, 400 milletvekili istiyorum diyor. Batman’a geliyor. Belediyeyi eleştiriyor, TPİC işçilerine hakaret ediyor. Ben evimin balkonundan izledim. O söylemlerden sonra insanlar alanı terk ettiler. Böyle bir cumhurbaşkanı barışı sağlayabilir mi?” açıklamasını yapıyor.

BELEDİYENİN EKSİKLİKLERİ VAR AMA ABARTILIYOR

Yazarlarımızdan Şehmus Temiz, Batman Belediyesinin çalışmalarında görülen eksiklikleri de soruyor HDP Adaylarına. Milletvekili Saadet Becerikli “Bir takım eksiklikleri bizler de görüyoruz. Arkadaşlarımızla paylaşıyoruz. Ama çok büyütülecek şeyler yok. Bakın Ankara Büyükşehir Belediyesine. Şehrin bazı yerlerini düzeltmiş, bakım yapmış. Dünyanın ödeneğini alıyor ama bazı sokaklara inanın giremiyorduk. Hatta ana arteller bozuk, çöpler toplanmıyor. Kimse bunu görmüyor. Türkiye’nin başkentidir. Batman’da yaşanmasını istemediğimiz bazı gecikmeler oldu. Özellikle Ortadoğu’da yaşanan savaştan sonra buraya gelen halklara belediye sahip çıkmak için seferber oldu. Devlet bu insanlara sahip çıkmadı. Belediye gücünü biraz bu yöne seferber ettiği için aksadı. Eleştirilir ama karşıt güçlerin bilinçli şekilde ortaya attığı söylemler var. Eksiklikler zaman içerisinde giderilebilir” yanıtını veriyor yazarımıza.

SİLAHLARIN BIRAKILMASI İÇİN KOŞULLARIN OLUŞMASI LAZIM

Yazarımız Gül Mirkan “HDP meclise girerse bizi ne bekliyor?” sorusunu yöneltiyor Adaylara. HDP’li Becerikli “AK Parti, silahları bırakın gelin diyor. Süreci böyle değerlendiriyor. Ama burada 40 yıllık bir mücadele var. Dağdaki insanın, silahı bırakıp gelmesi için önce koşulların oluşması gerekiyor. Biz parlamentoya girebilirsek müzakere sürecinin daha iyi yürümesi için olağanüstü bir çaba göstereceğiz. Müzakerelerin güçlendirilmesi için uğraşacağız” ifadelerini kullanıyor.

İKİ TARAF OLACAK Kİ SORUN ÇÖZÜLSÜN

Sayın Atalan ise “HDP, neden parlamentoda olmalı?” sorusuna “HDP, salt Kürtlerin partisi değildir. Kürtlerin 40 yıllık mücadelesinin ürünü olarak temsiliyetini parlamentoda bulabilecek, siyaset yapacak, barış sürecinde rol oynayacak. Etkin bir sonuca vardırılması noktasında belirleyici bir işlevi olacak. İki taraf arasında olacak ki müzakere olacak ki, sorun çözülsün. Sorunun çözümü sonucunda da silahlar bırakılsın. İşte biz, bu sürecin tarafıyız. Bu yüzden parlamentoda olmalıyız” yanıtını veriyor.

HDP’deki O RENKLİLİKTEN ÇOK ETKİLENİYORUM

Parlamentoda neler yapacaklarına dair konuşan Sayın Becerikli “Sadece Kürtler için değil, ötekileştirilmiş bütün halklar için mücadelemiz olacak. Laz denildiğinde bozuk Türkçesi olan insan geliyordu akla. Lazcanın bir şive olduğu, yazılabildiği, dergiler çıkarılabildiği, çözüm süreci ile birlikte anlaşıldı. Ben HDP’nin parti meclise gittiğimde o renklilikten çok etkileniyorum. Arap, Süryani, Ermeni, Çerkez, herkes kendi dilinde selamlama yapıyor. Bunlar çok önemli şeyler. Bu yüzden HDP sadece Kürt ya da Kürdistan değil, bütün halklar için büyük önem taşıyor. Bir arada olacağız, büyüyeceğiz. Bu kültürün gelişmesi için ciddi çalışma yapacağız. Cumhurbaşkanı tek dil, tek millet diyor. Bu ırkçı söylemleri değiştirmek ve demokrasi kültürünü kurumsallaştırmak için olağanüstü çabamız olacak” diyor.

HDP’NİN PARLAMENTODAKİ GETİRİSİ ÖZGÜRLÜK OLACAK

Meclise girdiklerinde yerel yönetimlerin güçlendirilmesi için de çalışma yapacaklarını belirten Sayın Atalan “HDP, parlamentoya girdiğinde Kürt sorununun politik çözümünün yanında, demokratikleşme ve yerelden yönetim modeli için de çalışmalarda bulunacak. Biz Organize Sanayiye gittik. Orası valiliğe bağlıdır. Avrupa’da böyle bir şey mümkün değildir. Buranın sanayisini Ankara’ya bağlamışlar. Belediye Başkanlığı buradadır, Organize Sanayi ile ilgili hiçbir şey yapamıyor. Böyle antidemokratik uygulamalarla hâkimiyet kurma çabası vardır. Buraya yatırımların yapılması, işsizliğin önlenmesi lazım. Gençlikle ilgili, sosyal ve kültürel faaliyetlerle ilgili hiçbir şey yok burada. Mesela eğitimle ilgili ve anadilde eğitimle ilgili adımlar atılmalı. Dilde asimilasyon devam ediyor. Cumhurbaşkanı Almanya’ya geldiğinde buradaki Türklere asimilasyon yapılıyor, asimilasyon insanlık suçudur dedi. Buradan oraya göç edenlere hak istiyoruz da peki neden burada yaşayan kadim bir halk için anadilde eğitimi düşünmüyor? HDP’nin parlamentodaki getirisi özgürlük olacak, barış olacak.  Yerelden yönetim olacak. HDP sadece Kürdistan bölgesi için değil, Türkiye’nin geneli için özerklik, yerelden yönetim modelini öngörüyor” diyor.

YENİ YAŞAM PROJESİNDE HERKESE YER VERİYORUZ

HDP Milletvekili Saadet Becerikli, seçim çalışmaları kapsamında İkna Komisyonu ile birlikte aileleri ziyaret ediyor. Komisyonun çalışmalarını soruyoruz Becerikli’ye. Milletvekili Adayı Becerikli “Gittiğimiz yerlerde AK Parti’nin politikalarını ve HDP’nin Yeni Yaşam projesini anlatıyoruz. Ziyaret ettiğimiz insanlar gerçekten HDP’ye katıldılar. Bunun yansımalarını görüyoruz. Büyük aileler şimdi HDP’ye katılıyor. İnsanlar bazı şeyleri fark ediyorlar. Cumhurbaşkanı seçimlerinde AK Parti’ye oy vermiş insanlar, artık HDP’yi destekleyeceklerini söylüyorlar. İkna süreci devam edecek. İşte bizim projemiz budur. Yeni Yaşam projesinde herkese yer veriyoruz” şeklinde konuşuyor.

KATILIMLAR, AŞİRETÇİLİĞİN ÇÖZÜLDÜĞÜNÜ GÖSTERİYOR

Yazı İşleri Müdürümüz Ubeyd Baş “Aşiretlerin katılımını nasıl değerlendiriyorsunuz?” diye soru yöneltiyor Adaylara. Sayın Becerikli “Ailelerin HDP’ye katılımını feodalizm olarak değerlendirmiyoruz. Biz aşiretçiliğe karşıyız. O yapıyla yıllardır mücadele ediyoruz. Ailelerin HDP’ye katılımını da aşiretçiliğin çözülmeye başlamasına yorumluyoruz. Çünkü aşiretlerin HDP çatısı altında barınması söz konu olamaz. Bize gelen aileler, bunu bilerek ve kabul ederek geliyorlar. Böylelikle aşiret yapısını çözdüğümüzü düşünüyorum. Katılımlar, gücümüze güç katıyor” diyor.

BİZ, AŞİRETLERİN KOALİSYONU DEĞİLİZ

Katılımlarla ilgili konuşan Sayın Atalan ise “Diğer sistem partileri aşiretlerle diyaloga geçtiğinde, ortaklaştığında belirli bir menfaat söz konusu oluyor. Güçlü bir aşiret katıldığında ona adaylık verilir, mevki verilir. Bizim felsefemizde böyle bir mukavele yoktur. Prensiplerimizi ve felsefemizi kabul ederek HDP’ye katılıyorlar. Mesel DYP’li Faris Özdemir ile ailesinin katılımında Özdemir açıkladı, ben aşiretim olarak geliyorum demedi, bana bunu verin demedi. Biz, aşiretlerin koalisyonu değiliz, aşiretlerin koalisyonuna karşıyız. Ama sosyolojik bir gerçeklik var, aşiret bağları tümden kaybolmamıştır. Bunu tümden inkâr etmemiz mümkün değildir. Ancak ideolojik yaklaşımda asla aşiretçiliğe taviz verilmeyecektir” diyor.

ERDOĞAN, KENDİNE GÖRE BİR BAŞKANLIK SİSTEMİ İSTİYOR

Gazetemiz sahibi Ercan Atay, “HDP başkanlık sistemine mi karşıdır, Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan’ın başkanlığına mı karşıdır?” sorusunu yöneltiyor HDP’li Adaylara. Sayın Becerikli “HDP, Erdoğan’ın getirmek istediği başkanlık sistemine karşıdır. Birçok yerde bu sistem uygulanıyor. Çok demokratik çerçevede uygulanıyor. Amerika’da mesela bir karar senatodan geçmeden başkan uygulamaya koyamıyor. Erdoğan’ın ise hayata geçirmek istediği başkanlık sistemi, bunların dışında bir şeydir. Erdoğan, kendine göre bir başkanlık sistemi istiyor. Bizim karşı çıktığımız budur. Diğer ülkelerdeki gibi daha demokratik koşullar oluşursa sembolik bir başkanlık sistemi uygulanabilir. Ama tek adamlığı, bütün yetkileri elinde barındıran bir başkanlık sistemini kabul etmemiz mümkün değildir” yanıtını veriyor.

ERDOĞAN’IN BAŞKANLIĞINDAN DİKTATÖRLÜK ÇIKAR

Sayın Atalan ise sorumuzu “Başkanlık sistemi, batıda da var olan bir şeydir. Ancak şu anda Türkiye’de olmaması gerek bir sistemdir. Çünkü batıda belirli bir demokratik kültür vardır. Kral vardır ama kral gerçekten semboliktir. Erdoğan’ın ön gördüğü başkanlık sistemi, bizim toplumsal kültürümüzle hayata geçirildiğinde oradan başkan değil, diktatör çıkar. Devlet içinde birinin ana rolünde halkları sahiplenmesi gerekir. Burada gerçekten öyle birine ihtiyaç vardır. Diktatöre ihtiyaç yoktur. Salt Erdoğan’dan dolayı değil ama özellikle Erdoğan gibi birinin başkan olması felakettir. Adam cumhurbaşkanıdır, yetkileri belli olmasına rağmen neler yaptığını görüyoruz. Bir de başkan olsa neler yapacak?” şeklinde yanıtlıyor.

AVRUPA’DAN 400 BİN OY İSTİYORUZ

HDP’nin barajı geçmesi için Avrupa’dan da ciddi oranda oy alması gerekiyor. Sayın Atalan, 400 bin oy hedeflediklerini belirterek “Avrupa Seçim Koordinasyonundaydım. Biz 400 bin hedef koyduk. Gerçekten büyük bir kitle mobilize olmuş, harekete geçmiş. Hareketimiz için, büyük inanç gruplarından oluşan federasyon ve konfederasyonlar büyük bir çalışma içerisindedir. Orda HDP’nin büyük bir oy potansiyeli vardır” diyor.

SEÇİM, AK PARTİ İLE HDP ARASINDA GEÇİYOR

Seçim sürecinde gerilimlere karşı önlem alıp almadıkları soruluyor HDP’li Adaylara. Sayın Becerikli “Bundan önceki seçimlerde sandıkların nasıl adliyelere götürüldüğünü, oylara müdahale edildiğini gördük. Tabi ki güvensizlik var. Bu dönemde çok daha provokatif eylemler bekleniyordu. Ağrı’da yaşanan olay, bunun başlangıcıydı. Ama halk olayı deşifre etti. AK Parti bu seçimin, AK Parti ile HDP arasında geçtiğinin farkında. Giderek kan kaybettiğinin farkında. Barajı aşmayalım diye her türlü şeyi yapacaktır. Sandık görevlilerimiz ciddi bir eğitimden geçiyor. Sayın Demirtaş da açıkladı. Hiçbir şekilde şiddete şiddetle cevap vermeyeceğiz. Onlar provokasyona çekmek isteyecekler ama biz girmeyeceğiz. Belki camlarımızı kıracaklar, lokallerimize saldıracaklar. Ama biz onlara böyle cevap vermeyeceğiz. Demirtaş’ın söylediği bir şey vardı. Karşıt görüşte insanların yardıma mı ihtiyacı var, yardım edin, bayraklarını asın demişti. Bunu yapacağız ve şiddet sarmalına asla girmeyeceğiz” diyor.

BATMAN’DA ART NİYET SEZİYORUZ

Batman’da gerginlik hissettiklerini de aktaran Becerikli “Batman’da bir art niyet seziyoruz. 19 Mayıs Mahallesinde bir olay yaşanmış. Bir çocuk, Hüda Par ile HDP bayraklarını birbirinden ayırmış. Hüda Par’lılar hemen silah çekmişler. Bu tür olaylara dikkat edeceğiz. Geçen gün Kuyumcular Çarşısına gittik. Herkesle selamlaştık. Bir genç de oradaydı. Birden agresifleşti. Bize sert davrandı, zaman zaman elini tezgâhın altına koydu. Biz cevap vermedik. Ali arkadaşa dedim çıkalım. Başta da belirttim, bizi şiddet sarmalına çekmeye çalışacaklardır ama kesinlikle karşılık vermeyeceğiz” sözleriyle sonlandırıyor sohbetimizi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
RESMİ İLANLAR
TÜMÜ
Bugün yayınlanan resmi ilan bulunamadı!...mid2
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...