Sinsi seyreden ve tek bulgusu baş ağrısı olabilen İntraserebral Anevrizmalar yani beyin damarlarında anormal genişleme (balonlaşma) hastalığı hakkında bilgi veren Uzm. Dr. Tel “Anevrizma oluşmasına neden olan faktörler genetik hastalıklar, tansiyon yüksekliği, sigara, alkol tüketiminin fazla olması gibi durumlardır. Anevrizmalarda özellikle ani tansiyon yüksekliğine bağlı yırtılmalar görülebilmekte ve beyin kanamasına neden olur. Bu kanama kişide ani bilinç kaybı, bulantı, kusma, şiddetli baş ağrısı, kol ve bacaklarda uyuşma-güçsüzlük, görme kaybı ve ölümle sonuçlanabilir. Bu nedenle erken saptanmalı ve tedavi edilmelidir. Patlamamış anevrizmalar baş ağrısı, çift görme, başta ses hissi, kulakta çınlama, göz bebekleri arasında boyut farkı gibi bulgular verebilir. Beyin damarlarındaki anevrizmalar bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans (MR) gibi görüntüleme yöntemleri ile kolaylıkla saptanır. Anevrizmalar hem beyin cerrahları tarafından ameliyatla kapatılabilir hem de hastanın daha konforlu olarak tedavi edilebildiği ameliyatsız, kasıktan girilerek yapılan anjiyografi işlemi ile içi doldurularak tedavi edilir. Bazı anevrizmalar ise kanama riski düşük ise işlem yapılmadan sadece takip edilerek izlenebilir” dedi.
İKİNCİ TEHLİKE, YALANCI BEYİN TÜMÖRÜ
Baş ağrısı ile kendini gösteren ikinci hastalığın ise Psödotümör Serebri yani yalancı beyin tümör hastalığı olduğunu belirten Tel “Yeni adıyla Bening Kafaiçi Hipertansiyonu Hastalığı, beyni besleyen, koruyan beyin omurilik sıvısının (BOS) basıncında artış olması ile ortaya çıkar. Beyin tümörü gibi kafatası içinde basınç artışına neden olur, sinirlere baskı yapar fakat ortada bir tümör yoktur. Tümörün bulgularını taklit eden bir hastalıktır. Daha çok kilolu, genç ve orta yaş kadınlarda görülür. Çeşitli hormonal bozukluklar, vitamin ve demir eksikliği, bazı ilaçlar ve en sık da obezite bu hastalığa neden olur. Sinsi seyredebilen bu hastalık da baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, çift görme, bulanık görme gibi şikayetlere neden olur. Beyin içindeki basınç artışına bağlı göz sinire baskı nedenli kişide geri dönüşü olmayan körlüğe kadar giden süreçler yaşanabilir. Kesin tanı için göz muayenesi, nörolojik muayene ve beyin MR görüntülemesi sonrası şüphe duyulan hastalarda beyin omurilik sıvısının (BOS) basıncının ölçülmesi ve analizi gerekir. Tedavide hastalığa neden olan soruna yönelik plan yapılmakta ve çeşitli ilaçlar kullanılmaktadır. İlaç tedavileri ile kontrol altına alınamayan hastalarda cerrahi operasyonlar gündeme gelmektedir” dedi.
Editor : Hüseyin Çelik