“GÜNÜNÜZÜN 45 DAKİKASINI, FİZİKSEL AKTİVİTEYE AYIRIN”
Safir Plaza’daki bürosunda özel diyetisyenlik hizmeti veren Tüzün, sağlıklı ve zinde bir hayat için günde 45 dakika fiziksel aktivite yapmanın önemine dikkat çekerek “Sağlıklı bir yaşam için gününüzün en az 45 dakikasını, fiziksel aktiviteye ayırmalısınız. Yaşadığımız coğrafyada insanlar, protein gereksinimini çoğunlukla hayvansal gıdalardan karşılıyor. Batman halkının beslenmesinde de olmazsa olmazların başında kırmızı et geliyor. Fakat miktarın göz önüne alınmaması, bir takım fizyolojik problemleri de beraberinde getirmektedir. Zengin bir mutfağa sahip olan Batman’da en sıkıntılı nokta ise yemeklerin yağ oranı ve porsiyon büyüklüğüdür. Toplum olarak hastalıklardan uzak ve kaliteli bir hayat profili çizmek istiyorsak, sağlıklı beslenmeye önem göstermemiz gerekiyor” dedi.
“BESLENME KONUSUNDA ASIL SORUMLULUK, KADINLARDA”
Tüzün, beslenme konusunda sorumluluğun en fazla kadınlarda olduğuna vurgu yaparak “Bölgemizin aile yapısı göz önüne alındığında, ev halkının beslenmesinde en önemli sorumluluk, kadınlarımıza düşüyor. Yöremizin kadınları, genel itibari ile hareketsiz bir yaşam sürüyor. Yüksek kalorili beslenme şekli de buna eklenince sağlıksız bir tablo ortaya çıkıyor. Bilhassa kadınlarımıza, günde en az 40–45 dakikayı fiziksel aktiviteye ayırmalarını şiddetle öneriyorum. Ben de çalışmalarımı kadınlara yönelik yoğunlaştırmak istiyorum. Kadın bilinçlenirse toplum bilinçlenir” dedi.
“ERKEKLER İÇİN DIŞARIDA YENEN YEMEK, TEHDİT NİTELİĞİNDE”
Erkeklerinin, kadınlara nispeten daha aktif ve hareketli olduğunu ancak dışarı yenen yemekler yüzünden sağlıklı bir tablo çizemediğini dile getiren Diyetisyen Tüzün “Zamanının büyük kısmını dışarıda geçiren bireyler için en büyük tehdit, ev dışında yenen yemekler ve atıştırmalıklardır. “ifadelerini kullandı.
“DİYET” KORKUTAN BİR KELİME
Özel bürosunda hazırladığı “beslenme programları” ile bireyleri sağlıklı beslenme alışkanlığına yönelten Diyetisyen Pelda Tüzün “İnsanların standart diyet programlarından çıkmalarını istiyorum. Yani diyet kelimesini kullanmamaya özen gösterelim. Diyet aslında göz korkutan bir kelime. Ben, danışanlarıma ne yemeleri gerektiğini söylüyorum fakat onların içeriklerini anlatıyorum. Böyle olunca insanlar daha çok tatmin oluyorlar” dedi.
“SOSYO-EKONOMİK DÜZEYLERİNE GÖRE PROGRAM HAZIRLIYORUM”
Beslenme programlarını hazırlarken danışanların sosyo-ekonomik düzeylerini de göz önünde bulundurduğunu ifade eden Tüzün “Program hazırlarken yaptığım en önemli şey, insanların sosyo-ekonomik durumlarına göre program hazırlamak. İnsanımız ilgi istiyor. Evet, bir program yapıyorum ama insanlar bunun takibini istiyor. Evet, ben bir program yapıyorum ama bu işin sürekliliği gerekiyor. Verdiğim program sıktı mı tekrar gel tekrar görüşelim diyorum. Çünkü mühim olan devamlılıktır. Brokoli sevmeyen birine brokoli tüketmesini söyleyemem. Faydasını anlatırım, tercih ise onundur” dedi.
“ASIL HEDEF, ZAYIFLAMAK OLMAMALI”
“Kilo” hassasiyeti olan bireylere seslenen (kadın-erkek) Tüzün “Zayıflamak, hedef olmamalıdır. Kilo vermek, bir sonuçtur. Sağlık beslenmeyi bilirsek bunun sonucu fiziğe yansır. Önceliğimiz doğru ve sağlıklı beslenme olmalıdır. Kemik, kalp ve vücut sağlığı için bu önemlidir. Evet, fiziksel görüntü önemlidir, öz güvenimizi etkiler. Fakat sağlığımız, fiziksel görüntüden daha önemlidir. Kilolu isek, içeride yanlış giden bir şeyler vardır. İç organlarımızın etrafı yağlanmıştır. Karaciğerimizi, fiziksel görüntümüzden daha fazla önemsemeliyiz. Bunu önemsersek zaten kilomuz, kendini dengeleyecektir” dedi.
“KENDİMİZE YATIRIM YAPMIYORUZ”
Toplumun, beslenme alışkanlığı konusunda bilinçsiz olduğunu vurgulayan Tüzün “Köy peyniri, köy ekmeği, hayatımızda ne kadar yer tutuyor? Hayatımızda ticari amaçlı o kadar ürün var ki, bunların zararlarını anlatanları göremezsiniz. İnsan hayatı kısalıyor. Eski insanlar kadar uzun yaşayamıyoruz, onlar kadar sağlıklı kalamıyoruz. Çünkü hayatımız, katkı maddeleri ile dolu. Çalışıp para kazanıyoruz ama yaşam kalitemiz yok. Kendimize yani sağlığımıza yatırım yapmıyoruz. Bölgenin en önemli beslen sorunu, yağlanma. İnsanlar ete çok fazla ulaşabiliyor. Porsiyona sınır koyma ihtiyacı hissetmiyor. Evet, etlerimiz batılı şehirlere oranla daha doğal ama doğal et dahi olsa ayarını tutturmamız lazım” dedi.
“OBEZİTEYE DÖNÜŞTÜKTEN SONRA DANIŞMANA GİDİLİYOR”
Sağlıklı beslenme konusunda bilgi edinmek yerine obezitenin tedavisi için diyetisyenlere müracaatta bulunulduğundan yakınan Tüzün “İnsanlar, sağlıklı beslenme konusunda destek almaya gelmiyor. Obezite gerçekleşmeden, göbekler sarkmadan, günlük hareketlerde azalma meydana gelmeden diyetisyene gitmiyorlar. Son noktaya geldikten sonra danışma ihtiyacı hissediyorlar. Keşke insanlar sadece sağlıklı beslenme konusunda bilgi edinmek için danışmana gelseler” dedi.
“SPOR VE BESLENME, BİR ARADA OLMAK ZORUNDA”
Sağlıklı beslenme alışkanlığı kadar spor yapmanın da önemli olduğunu belirten Tüzün “Doğru beslenmeden yapılan spor, bırakıldığı zaman kas erimelerine neden olur. Spor yapmadan beslenme ise kas kaybına neden olur, yağlanmayı arttırır. Yürümek yerine toplu taşıma araçlarını tercih etmekle kendimize haksızlık ediyoruz. Özel büromda bu konulara ağırlık vereceğim. Özellikle kreşler, okullar, AVM’ler ve kurumları ziyaret edip beslenme ve spor konusunda sunumlar yapacağım. İlkokul çağındaki çocuklara, hangi besinin faydalı, hangisinin faydasız olduğunu anlatmak önemli” dedi.
“YASAKLAMAK VE KISITLAMAK, MUTSUZLAŞTIRIR”
Beslenme konusunda doğru bilinen yanlışlara dikkat çeken Tüzün “İnsanlara kilo aldıran besin, ekmek değildir. Ekmek gereklidir. Ekmeği hayatımızdan tamamıyla çıkarmamız doğru değildir. Her şeyin dengeli tüketmek önemlidir. İnsanları bir şeyden kısıtlamak doğru değildir. Kolanın zararlarını hepimiz biliyoruz ama kolayı yasaklamak yerine neden tüketilmemesi gerektiğini anlatmak gerekiyor. Örneğin ‘ben kola içmeden yapamam’ diyen birine kolayı yasaklarsam zamanla bu durum patlak verir, mutsuzlaşır, kendini kısıtlanmış his eder” dedi.
“BESLENME PROGRAMINIZI BİRLİKTE HAZIRLAYALIM”
Safir Plaza Kat: 1 No: 101’deki özel diyetisyenlik bürosunda vatandaşlara özel beslenme programları hazırlayan Pelda Tüzün “Gelin, beslenme programınızı birlikte hazırlayalım ve yaşam kalitenizi yükseltelim” çağrısını yaptı.
