Yazan ve derleyen EKREM GÜNAYDIN
İzinsiz iktibas edilemez.
Çok istemesine rağmen okul yaşantısı olmamış, hayatı boyunca bunun eksikliğini hissetmişti. Okuma-yazmayı ve Türkçe konuşmayı, köylerinde bulunan karakoldaki askerlerden çabasıyla öğrenmişti. 1960 yılında bölgenin Paris’i olarak ifade edilen Lübnan’ın Beyrut Şehrinde, zor ve ağır şartlar altında gündelik işlerde çalışmıştı.
***
1964 yılında döndüğü Batman’da, İluh Tepesi’ndeki evlerden birinin bir odasını kiralayarak zorlu iş hayatına başlayan Bozo Özdemir, farklı iş deneyimlerinden sonra yakın bir dostunun teşviki ile meyankökü ticareti yapmıştı.
Meyankökü tüccarlığını bir süre Mahmut Ortaboy ve Hüseyin Aydiş’le birlikte yaptı. Öte yandan o tarihlerde kerpiçten ev ve işyerlerinin yapımının yasaklanması yeni bir iş alanı oluşturmuştu. Bu iş alanı iyi değerlendiren Özdemir, briket imalat ve satışına başladı. İşlerinin iyi gitmesi sonucu resmi devlet kurumlarına küçük ölçekli yol ve bina yapım işlerinde müteahhitlik hizmetlerinde bulundu.
Bozo Özdemir, kazandığını çevresindeki insanlarla paylaşarak hem kendini hem de karşısındaki insanları mutlu ederdi. 1960 yılı öncesinde Habisbini mıntıkasının zorlu dağ yolundan Batman’a katır sırtında getirdiği meşe odunu kömürünün satışından elde ettiği gelirin bir kısmını İhtiyacı olanlara verir hayır duasını alırdı.
***
Habisbini’lerin saygın şahsiyetlerden biri olan Bozo Özdemir, 1985 yılında akaryakıt istasyonu ve otelcilik işinin yanı sıra çevresindeki işsizlere iş olanağı sağlamak amacıyla 1988 yılında Karşıyaka Mahallesi’nde tuğla fabrikası inşa etmeye karar verdi.
İşsizlere kısmen de olsa iş sağlamak amacıyla yola çıkan Özdemir, kısa zamanda tüm Batmanlılar tarafından takdir edilen ve saygı duyulan biri oldu. En büyük sermayesi ise doğruluğu, çalışkanlığı ve işini sabır-sebat içinde özenle yerine getirmesiydi.
Batman Ticaret Odasına kayıtlı ilk üyelerden biri olan Bozo Özdemir, hiçbir zaman kredi kullanarak işini büyütme yoluna gitmedi. Günlük işçi olarak çalıştığı dönemde, kendisiyle aynı işi yapan arkadaşları, Bozo Özdemir’in yevmiye karşılığı çalışmasına rağmen yaptığı işi kendi işiymiş gibi özenli çalıştığını ve bu yönüyle örnek alınan biri olduğunu dile getirmişlerdi.
***
1989 yılında yapılan yerel seçimlerde siyasi bir partinin Belediye Meclis üyeliği görevini de yürüten Bozo Özdemir, dost ve akraba ziyaretlerine önem verirdi. Kendisinden istenen maddi-manevi hiçbir talebi geri çevirmez, özellikle bölgede yoğun olan kan davası konularında hassastı barışmaları için elinden geldiğince arabuluculuk yapardı.
Eğitime çok önem verir, Herkesin iş güç sahibi olması gerektiğini sık sık dile getirir, herkesin kendi evinde pişirebileceği bir aşı olmasını isterdi. Din âlimlerine ve yüksek eğitimli kişilere özel bir saygı ve sempatisi vardı.
Kendinde eksiklik olarak gördüğü eğitimden, çocuklarını mahrum etmemiş, 11 çocuğunu da okutarak üniversite eğitimi almalarını sağlamıştı. Bozo Özdemir, çocuklarına işlerinde başarılı olmaları için yaptığı tavsiyelerden bir tanesi de “Dost başa, düşman ayağa bakar” sözündür. Çocuklarından, temiz giysiler giymelerini ve sabahın erken saatlerinde işlerinin başında olmalarını öğütlemişti.
***
1989 yılının Şubat’ında Ankara’nın Şereflikoçhisar İlçesi yakınında özel otomobiliyle geçirmiş olduğu trafik kazasında ağır yaralanan Özdemir, 46 gün süresince Hacettepe Hastanesi’nde yoğun bakımda tedavi görmüş, iyileşmesine rağmen bu kazadan aldığı darbeler, sağlığının bozulmasına neden olmuştu.
Bu olaydan sonra işleri çocuklarına devretmişti. Batman Karşıyaka Mahallesinde bulunan arsasını mezarlık alan için tahsis etmiş, mezar çukurlarının kazı işleri, tuğla ve mezar taşları ihtiyaçlarını hiç kimseden bir karşılık almadan sevabını Allah’tan umarak karşılıksız vermişti.
1994 yılının Ramazan Ayında, göğsünde his ettiği ağrı ile hastaneye kaldırılan ve kalp krizi geçirdiği tespit edilen Bozo Özdemir, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayarak Hakk’ın rahmetine kavuşmuş, Batman Bozooğlu Mezarlığı’nda defnedilmişti.
https://www.facebook.com/ekrem.gunaydin?fref=ts
Editor : YUSUF KAVAK