Merhaba değerli Sonsöz okurları
Bu hafta bayramın da yaklaşmasıyla tatlıya yer verelim istedim. Bu nedenle sizlerle birlikte çok temiz, nezih, köklü bir geçmişi olan Diyarbakır Kadayıfçısı’na doğru yol alalım diyorum. O halde Diyarbakır Kadayıfçısı’nın sahibi olan Erşan Kurt’la mekanı gezmeye ve tanımaya başlayalım.
DİYARBAKIR KADAYIFÇISI, 1975’TE KURULDU
İçeri girer girmez temizliğiyle dikkatimi çeken Diyarbakır Kadayıfçısı, 1975’te Batman’la tanıştı. Köklü geçmişe sahip olunca; mekânın sahibi Erşan Kurt’a “Diyarbakır Kadayıfçısı” nın öyküsünü yani çıkış noktasını soruyorum. Erşan Kurt, başlıyor anlatmaya: “Hüseyin Kurt yani babam, 1975 yılında Batman’a geliyor. Batman’a gelen ilk esnaflar arasında yer alıyor. Dolayısıyla o zamanlar Batman’da tatlıcı yoktu. Babam da buradan yola çıkmış ve çarşıda heykelin arkasında tatlı üzerine ilk mekanını açıyor. Daha sonra burayı yani Diyarbakır Caddesinde olan ikinci şubemizi açıyoruz”
NEDEN DİYARBAKIR KADAYIFÇISI?
Erşan Kurt’a mekânın isminin nerden geldiğini soruyorum. Kurt, Diyarbakırlı olduklarını belirterek kadayıfın da Diyarbakır’a has bir tatlı olduğunu söylüyor ve mekâna ismi verirken babasının yani Hüseyin Kurt’un buradan yola çıktığı açıklamasını yapıyor.
KADAYIF VE KÜNEFEMİZ KATKISIZDIR
“Asıl işimiz kadayıf yapmaktır” diyen Erşan Bey, künefeyle de Batmanlıların damak tadına hitap etmeyi başardı. Bayramlarda bile taze tatlı yaptıklarını dile getiren Erşan Kurt “İnceliğimiz hizmette kalitedir. Kesinlikle bekletilmiş; bayat tatlı vermiyoruz. Bayramlarda bile personel sayımızı arttırıyoruz aynı gün içinde siparişlerimizi yapıp teslim ediyoruz” ifadelerine yer veriyor. Glikoz gibi tatlandırıcı maddeleri kesinlikle kullanmadıklarını belirten Kurt “ kadayıfımız katıksızdır. Kesinlikle glikoz kullanmıyoruz. Çünkü gerek kadayıfın hamuru gerekse diğer malzemelerin taze ve kaliteli olmasına özen gösteriyoruz. Dolayısıyla glikoz gibi tatlandırıcılara ihtiyaç duymuyoruz” diyor.
KALİTEDEN ÖDÜN VERMİYORUZ
Tazeliğe fazlasıyla önem veren mekânın sahibi Erşan Kurt, şubeleşme düşünmediklerini belirterek “kadayıfta kullandığımız her şey; hamuru bile günlüktür. Çünkü hamurunu da kendimiz hazırlıyoruz. İmalatımız da burada. (mekânın arka tarafında )Tazeliğe çok önem veriyoruz. Şubeleşme başladığı takdirde bu tazelik ortadan kalkar. Öyle olunca da fabrikasyona dönüşerek kalitenin düşeceğini düşünüyoruz. Bu doğrultuda çok talep olduğu halde gıda mühendisimizin de sıcak bakmaması üzerine şubeleşmeye gitmiyoruz” ifadelerini kullanıyor.
Kaliteden ödün vermeyen bu seçkin mekânın sahibi Erşan Bey, künefede kullandıkları özel keçi peynirini de Hatay’dan getirttiklerini belirtiyor.
YILLARDIR TADIMIZ, LEZZETİMİZ DEĞİŞMEDİ
Böyle uzun soluklu olmayı neye borçlusunuz, diye sorunca Kurt “müşteri memnuniyeti bizim için çok önemlidir. Gelen misafirlerimize karşı hiçbir zaman hizmette kusur etmedik, içten, samimi sohbetimizi eksik etmedik. Gülen yüzümüzü esirgemedik. Ve yıllardan beri hep aynı çizgide yürüdük: tadımızı, lezzetimizi değiştirmedik. Bu yüzden Batman Halkı da bizi yalnız bırakmadı; bizimle yürüdü ve bizi bu güne getirdi” açıklamasını yapıyor.
YURT DIŞINDAN BİLE SİPARİŞ ALIYORUZ
Tadıyla lezzetiyle gönülleri fetheden seçkin mekân, il dışından ve yurt dışından da sipariş alarak (daha çok fıstıklı ve cevizli burma kadayıf siparişi) ünüyle Batman sınırlarını aştı. Mekan sahibi Kurt “Batman dışından, yurt dışından yüzünü görmediğimiz insanlar telefonla bizi arıyor ve sipariş veriyor. Verdikleri adreslere uçakla ya da kargoyla siparişlerini teslim ediyoruz. Biz bu sorumluluğun bilincinde olup hiçbir zaman müşteri memnuniyetinden ödün vermedik” diyerek müşteri memnuniyetinin bir kez daha altını çiziyor.
ORGANİZASYONLARA DA EV SAHİPLİĞİ YAPIYORUZ
3 personeliyle 09.00–01.00 saatleri arası hizmet veren mekân, her gün açık olup dışarıya da servis yapıyor.
İş toplantıları organizasyonlarına da ev sahipliği yapan mekânda, sizler de bu tür organizasyonları gerçekleştirebilirsiniz.
TATLIDAN SONRA ÇAY VE KAHVE MEKÂNIN İKRAMIDIR
Batman halkına hizmet etmeyi bir görev, bir borç gören mekânda inanılmaz lezzetli künefe ve kadayıf yiyebilirsiniz. (Değerli okurlar biliyorsunuz ki, tatmasam bu kadar iddialı konuşmazdım. Künefesine bayıldım) tatlınızı yedikten sonra çay ve kahve mekânın ikramı oluyor size. Yani çay ve kahveye para vermiyorsunuz.
İŞİN USTASI OLMAK GEREKİYOR
Mikro üretim oldukları için (hamuru yoğrulduktan sonra kadayıf makinesinden geçiriliyor. Daha sonra sarma ve pişirme kısmına geçilir. En sonda şurubu dökülür ve servise hazır edilir) hizmetleri aksatmadıklarını belirten Kurt, işin ustalığını bilmek gerektiğini dile getiriyor. Ve malzemenin kaliteli olmasına dikkat çekiyor. Malzeme kaliteli olmazsa, ustalığın tek başına işe yaramayacağının önemini vurguluyor.
BURADA MUTLU OLMAK ÇOK KOLAY
300 metrekarelik alan üzerine inşa edilen mekân, iki katlıdır. Alt katta duvarlar sarı renkte olup masa ve sandalyeler, kahverengi düşünülmüş.
Mekânı Erşan Bey’le gezerken ikinci kata çıkıyoruz. Beyaz zemin ve tavan arasında kırmızı, sarı, mavi, turuncu, yeşil, kahverengi koltukların arasında kendimizi renk cümbüşünün ortasında buluyoruz. Büyük geniş pencereleriyle adeta içinizi açan bu ferah mekan, canlı çiçekleriyle sarı ve kahverengi duvarlarıyla sevimliliğini pekiştirmiş. Burada mutlu olmak, inanın bana çok kolay. Çünkü mekân, renkli dekoruyla insana pozitif enerji veriyor.
Mutfağın temizliğini de görünce, gönül rahatlığıyla Erşan Kurt’un yaptığı o muhteşem künefeyi yiyorum.
SEVDİKLERİNİZLE KALİTELİ VAKİT GEÇİREBİLİRSİNİZ
Her kesime ve yaşa hitap eden bu güzel mekâna rahatlıkla eşinizi, dostunuzu, misafirlerinizi, ailenizi götürebilir ve birlikte kaliteli, hoş vakit geçirebilirsiniz. Hem fiyatlar çok uygun. Hem hijyenik. Hem de burada sizinle ilgilenen güler yüzlü ve deneyimli personel var. O halde buranın müdavimi olmak için ne duruyorsunuz? Sizler de o nefis kadayıf ve künefeyi tatmak için rotanızı, Diyarbakır Caddesi Öğretmen evi karşısında olan Diyarbakır Kadayıfçısı’na doğru çizin ve yol alın.
Şimdiden afiyet olsun…
Foto: Yusuf KAVAK