Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilişlerinin 50. yılını geride bırakırken 50 yılda yaşanan değişimlere bir göz atmak istedik.
Yaşanan bu değişimi üniversite öğrencileri ve gençler açısından ele aldığımızda aradaki uçurumun boyutu gözler önüne serilmektedir.
50 yıl önce yaygın olmayan ve sayısı az olan eğitim kurumları ve bu eğitim kurumlarında okuyan bir avuç gencin, ülkeye ve ülke şartlarına olan olumlu etkisi ne yazık ki günümüzde yerini bilinçsiz bir eğitim ortamına devretmiştir.
Ülkedeki yaşam şartları ve sıkıntılarını dile getirip çözmeye odaklı olan Deniz ve arkadaşları bu uğurda darağacına gitmekten çekinmemiş ve şimdiki gençlere özgür yarınlar bırakmak için hayatlarından vazgeçme fedakarlığını göstermişlerdir.
Uğruna büyük bedeller ödenerek gelinen günümüz şartlarında, bu bedellerin önemsenmediği ve hayatı sosyal medyadan ibaret sanan bir gençliğin oluştuğunu görmek şüphesiz büyük bir hayal kırıklığı oluşturmuştur.
Sosyal medya mecralarının gelişim ve değişimi gençleri cezp etmekte ve hayatlarının odak noktasına bu mecranın yerleşmesine neden olmaktadır.
Bu mecraların en çok kullanılanlarından olan TikTok gençlerin büyük bir kısmının dikkatini çekmekte ve zamanlarının büyük bir kısmının burada geçmesine neden olmaktadır.
Çocuk ve genç jenerasyonun ilgiyle kullandığı bu platform şiddet, cinsellik, küfür, argo konuşma ve uyuşturucu maddelere özendirme bakımından büyük sorunlar teşkil etmektedir.
Hayatlarını TikTok çekerek kazanmak isteyen birçok genç bu konuya yoğunlaşmakta ve sosyal olaylara olan duyarlılığını yitirmektedir.
Ardı arkası kesilmeyen kısa videoların olduğu bu sosyal medya platformu günün büyük bir kısmının burada geçmesine ve eğiticilikten uzak içi boş birçok düşüncenin gençlerin beynine empoze olmasının önünü açmaktadır.
Burada geçirilen vakit yüzünden ülkenin sorunları ve sosyal olaylar göz ardı edilmekte ve geleceğin kurucuları olacak olan gençlerin her türlü yetkinlikten uzak yetişmesine sebep olmaktadır.
Karşılaştığımız örnekler durumun vahametini ortaya koymaktadır.
Son olarak bir lise öğrencisinin öğretmenine fiziksel temasta bulunarak yaptığı saygısızlık ve diğer bir öğrencinin de bu anları kameraya alıp TikTok hesabında paylaşması önünün alınmasının oldukça zor olduğu durumların oluştuğunu göstermektedir.
Gelinen noktada yaşanılır bir Türkiye ve dünya hayali kuran Denizlerin düşüncelerine zıt olarak anı yaşayan ve hayatı bir Tiktok videosundan ibaret gören bir gençliğin oluştuğunu görmek elbette üzüntü vermektedir. Umut verici olan nokta ise sayıları az da olsa eğitimli ve bilinçli olan bir kesim gencin geleceğe dair umut vaat etmesi.
Bu ufak kısmın Tiktok ekibini olumlu yönde etkileyerek güzel yarınlar kurmaya çalışması da en büyük dileğimiz olacaktır. Sevgiyle kalın.