GÜLEDA’YA KIYDILAR

Uzun zamandır bu gazeteye yazı yazmamıştım, sınav yılım olması nedeniyle kendime bile doğru düzgün zaman ayıramıyordum. 
Sosyal Medyada dolaşırken gözüme yine bir kadın cinayeti battı, üzüleceğimi bile bile açtım haberi çünkü bu toplumda yaşanan şeyler ve gerçeklerden kaçış olmaz. 
Biz bir toplumsak birbirimizin kusurlarını bilmeliyiz. Dün 19 yaşında gencecik bir üniversite öğrencisi öldürüldü. 
19 Yaşında üniversite öğrencisi Güleda Cankel. 
Fotoğrafçılık okuyordu Güleda. Bu toplumu belki çekecekti belki de ülkemin güzelliklerini çekip gözlerimizin önüne sunacaktı. Şu an ise o güzelliğin cansız bedenini bizim gözümüzün önüne sundular... 
Haberi ilk gördüğüm an şok oldum. Sonra gencecik kızın sosyal medya hesabına girdim ve yorumlara baktım. Çoğunluk güzel yorumlardı fakat gözüme bir kaç yorum çarptı. ‘Açık giyinmişsin haketmişsin’ gibisinden yahu size ne insanların ne giyindiğinden? Sizi ne ilgilendiriyor giydiği etek ya da şort sonuç olarak gencecik biz kıza kıyıldı. Bu ülkede başörtüsü olduğu için laf yiyen de oldu şort giyindiği için tekme yiyen de oldu. Hepsine aynı tepkiyi göstermeliydik. 
Birbirimizi giyindikleri yüzünden değil insan olduğumuz için sevmeliyiz. İnsanların giyindiklerinin bir önemi yoktur. İnsanı sevdiren davranışlarıdır. Siz de bunu umursayın. Bu kızın hiçbir suçu bile yoktu. Tanımıyordunuz bile fakat o taş kalbinizle gencecik bir kızı öldükten sonra bile rahat bırakmadınız. Katil sanki bu aşkmış gibi sosyal medya hesabına attı gencecik kızın melek olma saatini. 5 yılını geçirdiği insanı boğdu, tokatladı, tekme attı. Kız kaçmak istedi eve hapsetti. Güleda polise gitseydi belki böyle olamazdı belki de olurdu bilemeyiz. Sevgiliniz, nişanlınız, eşiniz size en ufak bir el bile kaldırırsa sesinizi çıkartın. Size acıması olmadan psikolojik ya da fiziksel şiddet uygulayan insana siz hiç acımayın. Güleda’ya kıyan 5 yıllık ilişkisiydi. Katil Güleda’ya şiddet uygulamıştı, annesinin babasının dokunmaya bile kıyamadığı gencecik kıza... Güleda kaçmaya çalıştı defalarca içinden yardım istedi bağırdı... 
Gencecik bir kızın boğazını sıktılar, nefesini kestiler. O kızın kesilen nefesiyle beraber bütün ülkenin nefesini kestiler. Katil zanlısı Z. P. ilk önce boğdu ölmediğini fark edince de bıçakla öldürdü. İlk önce nefes almayı kesti sonra kalbi atmayı bıraktı. Vücudu soğudu teni beyazladı damarları belirginleşti. Genç bir kız öldü orada, ailesinin biricik kızı, kardeşinin biricik ablası, arkadaşlarının her şeyi Türkiye’nin geleceği öldü. 
Özgecan’dan sonra hâlâ bu toplumda böyle şeyler yaşanıyorsa bu bizim suçumuzdur. Hükümet en ufak bir şey bile yapmıyorsa bu bizim suçumuzdur. Sesinizi çıkartın, siz sustukça sıra size gelecek. Kendiniz için değil kız kardeşleriniz için bile olsa sessiz kalmayın. Toplumun düzelmesini istiyorsak önce en küçük topluluk olan aileden başlamalıyız. Tek suçlu yersiz adalet sistemi değil, sesimizi çıkartmadığımız için biz de suçluyuz. Ülkede bir şeylerin değişmesini istiyorsak önce kendimiz değişip sonra el ele kenetlenip ses çıkartmalıyız. Sessiz kaldıkça bu olaylar hep devam edecek. 
Sessiz kaldıkça Nice Güleda’lar ölecek nice Zafer’ler belki takım elbise giyindi diye serbest bırakılacak. 
Konuşun susmayın.