HEP

HEP

Şeyda Başalak

Neydi ki sende olup da başka hiç kimse de bulamadığım.

Ve seni düğümlenmiş iplerle bana bağlayan şey?

Hep… içime kapanıverirdim.

Dünyayı da oraya taşımak isterdim, içime.

En derinlerime…

bir de seni, bir tek seni sevgilim.

Seninle güneş doğsun, sabahlara kadar konuşalım.

Bana hep gül.

Ama kimse duymasın.

Masmavi gökyüzü bizim olsun.

Kanatlanıp uçalım seninle.

Öyle halsizim ki bugünlerde hiç sorma işte, yalnız sen varsın, anlarsın.

Ben her gece yorgun ve yılgın adımlarla sana dönerdim yüzümü.

Bin bir parçaya bölerdin gülüşümü.

Ruhu güzel olan bilirdi ancak sevmenin naifliğini.

Senin sevgin tarafından kuşatıldım ben.

Ben seni yazmak değil yaşamak istiyorum sevgilim.

Çünkü hayalin değil gerçeğin peşindeyim.

Sen iyi ve yufka yürekli bir adamsın.

Ruhumun ve benliğimin çiçek açmasını sağlayan büyüleyici bahçıvanımsın.

Bir gün yolda karşılaşsak bununla avutacağım kendimi.

Adımı sesinden duymaktan vazgeçtim.

Yel esiyor, ama kokun gelmiyor.

Sana doğru adımlar atarken ellerimi çekiyorum her şeyden.

Arkama bakmayı tenezzül bile görmüyorum.

Beni çağıran ışığın parlaklığına kanıyorum.

Biraz safım.

Karanlıktan korkarım.

Ben ışığıma gidiyorum.

Işığım bana hep yolumun anlatıcısı olacak…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...