TBMM’de konuşan Ramanlı “2025 yılı için belirlenen asgari ücret şu anki yılsonu tahminleri itibariyle yüzde 40'ın üzerinde bir erime ile karşı karşıya kaldı. 2025 yılında yapılacak asgari ücret, bu oranın altına düşmemeli. IMF’nin direktif tadında bazı açıklamaları oldu. Sanki ülkedeki enflasyonu azdıran ana sebeplerden biri dar gelirlilerin ve sabit gelirlilerin ücretleriymiş gibi, dar gelirlilere sosyal yardım adı altında nakdi yardımlar yapılması suretiyle bu dengesizliğin giderilmesi yönünde bir telkini var. Orta vadeli programda 2025 yılında enflasyon gerçekleşme oranı yüzde 17,5 olarak ifade edilmişti. Ama bu programların gerçekleşme oranları hiçbir zaman vaat edildiği ile eşdeğer olmuyor. Mutlaka ciddi bir sapma meydana geliyor. Eğer biz enflasyon artışlarına asgari ücrete yapılacak zamlar sebep oluyor gibi yanlış bir yaklaşımın içine girersek emeği sermayeye karşı ezmiş oluruz. İşgücünün zaten bugün itibariyle almış olduğu aylık ücret neredeyse açlık sınırına yakın bir ücret. Bunun üstüne bir de 2025 yılı için öngörülecek olan asgari ücretin açlık sınırıyla eş değer tutulması çok büyük bir haksızlık olacaktır. Burada, gelir dağılımındaki adaletsizliğin gerekçesini de bulmak mümkündür. Alın terini sermayeye ezdirmeyelim, sermayeyi kayırmayalım. 2025 yılı için asgari ücretin en az yüzde 41,5 oranının altında gerçekleşmemesi, mümkünse buna bir refah payı eklenmek suretiyle asgari ücretin belirlenmesini mümkün kılalım. Özellikle sabit gelirler için asgari ücretle bir haneyi geçindirmek, bırakın haneyi, kendi kişisel ihtiyaçlarını gidermek bile adeta imkânsız hale gelmiştir. Bu gerçeklikten hareketle asgari ücretlerin de enflasyona ezdirilmemesi yönündeki çağrımız yineliyoruz” dedi.
Editor : Bülten