Yazan ve derleyen EKREM GÜNAYDIN
İzinsiz iktibas edilemez.
ONLAR, BATMAN’IN İLK HEKİMLERİ
1990 yılında şehir kimliğini alan Batman’a ilk resmi doktor, 1961’e atandı. Bu haftaki Nostalji Köşemizi, “Hükümet Tabibi” unvanı ile Batman’a gelen Dr. Cengizhan Özer ve Dr. Kadir Sungur’a ayırdık.
CENGİZHAN ÖZER KİMDİR?
Batman’a atandığı ilk yıllardan bahsediyor Sayın Cengizhan Özer “1933 Hatay Erzin doğumluyum. 1 oğlum yüksek mühendis, 1 kızım doçent doktordur. İstanbul Üniversitesinde Tıp Fakültesi’nden mezun oldum. Batman’ın ilk hükümet tabibiyim. 1961 yılının Nisan ayında Batman’a tayinimin çıktığını söylediler. Ben Bartın zannetmiştim. Defalarca sordum. Batman dediler. Nasıl bir yer olduğunu bilmiyordum. Araştırdım. Güzel bir yerdir dediler. Siirt’e bağlı bir ilçeydi. Trenle geldik. Siirt’te kayıt işlemlerimi yaptım. Batman’a gelerek göreve başladım. 1994 yılında Batman’dan ayrıldım. 10 yıl Ankara’da Sanayi Bakanlığında kurum doktoru olarak çalıştım. 2005’de emekliye ayrıldım”
SAĞLIK OCAĞI VARDI, KERPİÇTENDİ
Hekim olarak geldiği Batman’da, kerpiç yapıdan bir sağlık ocağında hizmet vermeye başladığını açıklayan Özer “Batman’a geldik. Kalacak yer yok, yurt ve lojman yok. Yazın tozdan, kışın çamurdan yürünmüyor. İkinci Cadde’de bir sağlık ocağına gittik. Kerpiç bir binaydı. Sağlık ocağında hiçbir alet yok. Bir tahta masa, iki tahta sandalye vardı. Kendi imkânlarımla hasta yatağı yaptım. Tansiyon ölçmek, serum ve iğne yapabilmek için birkaç malzeme aldım. 3 sağlık memuru vardı. Bir ebe vardı. O dönem 210 lira maaş alıyorduk. Maaşımız sonra 320 lira oldu. Günde 100 hasta bakıyorduk” diyor.
MARDİN, SİİRT’TEN HASTALAR GELİYORDU
Çevre illerde doktor olmadığı için Siirt, Mardin, Beşiri, Bitlis’ten hastaların Batman’a geldiğini hatırlatıyor Sayın Özer “Her türlü vaka ile karşılaşıyorduk. Kadın doğumdan, kurşunlama vakalarına, dağlardan gelen cenazelerin otopsilerine kadar her türlü vaka geliyordu”
“ASKERDEN SONRA YİNE BATMAN’A GELDİM”
Hekimlik yaparken askere çağrılmış Dr. Cengizhan Özer. Askerliğimin sonlarına doğru, izinli olarak geldiği Ankara’da ihtisas yapmak üzere Hacettepe’ye başvurduğunu söylüyor ve ekliyor “Prof. Dr. İhsan Doğramacı’ya gittim. Ne zaman ihtisasa başlayabilirsin? diye sordu. Ben tezkere sonrası deyince, başvurunu 15 günden fazla bekletmem dedi. Daha sonra Batman’dan tanıdığım Melih Genca’yı görmek üzere TPAO’ya gittim. Odasında liseden sınıf arkadaşım olan Şemsi Ağar’ı gördüm. Birbirimize sarıldık, hasret giderdik. Sordular, Ankara’ya niye geldin? diye. Askerliğim bitince Ankara’ya yakın bir yere tayinimi çıkaracağım. Böylece ihtisasımı da yapabilirim, dedim. Bunun üzerine Melih Genca, telefonu eline aldı, bir yeri aradı. Dr. Cengizhan Özer, askerliği bitince bizde işbaşı yapacaktır, deyip telefonu kapattı. Ben buraya iş istemeye falan gelmedim, dedim. Melih Genca, devlet sana ne veriyor? Diye sordu. 600 lira dedim. Ben sana 2700 lira maaş, lojman ve araba veriyorum, dedi. Bir de Batman’da sizi seviyorlar zaten. İsterseniz özel muayenehane de açabilirsiniz, dedi. Yapılan teklif çok cazipti, kabul ettim ve böylece Batman’da doktor olarak göreve başladım. Dr. Kadir Sungur da Batman Hükümet Tabibi idi. Daha sonra bölge ile konuşmuş, kabul etmişler o da Sağlık Merkezi’nde göreve başladı”
“SIKI DOSTLUKLARIMIZ OLDU”
2 yıl askerlik dönemi hariç, 61’den 94’e kadar Batman’da hekimlik yaptığını ve burada güzel dostluklar edindiğini dile getiren Sayın Özer “Oğlum Batman’da doğdu. Kızım ise ben askerdeyken doğdu. Batman’da askerlik yaparken askere gitmek zorunda kaldım. Askerden sonra tekrar Batman’da görev almak istedim. Çünkü iyi dostluklar edinmiştim. Halkla iyi kaynaşmıştık. Bizi halen arayanlar oluyor. O günleri ve o insanları çok özlüyorum. Hastalara sadece sağlık ocağında bakmıyorduk, evlere de gidiyorduk. İnsanlar çok büyük saygı gösteriyorlardı. O dönemlerden hatırladığım Türkay’lar Ailesi vardı, Gündüz’ler vardı, Güneştekin’ler vardı” şeklinde konuşuyor.
“MİLYONLUK CEMİL GECE YARISI KAPIMA GELMİŞTİ”
Dr. Cengizhan Özer, o günlerden bir anısını paylaşıyor bizimle “Bir gece yarısı kapımız çaldı. Kapıyı açtım, Cemil gelmişti. Kazı yapardı, tarihi eserler bulup çıkarırdı. Bu yüzden Milyonluk Cemil derlerdi ona. Hamile eşinin sancıları tutmuş. Eve ebe çağırmış. Çocuk ters gelmiş. Saatlerce uğraşmışlar ama doğum gerçekleşmemiş. Benden yardım istedi. Benim işim değil ama gideyim dedim. Gittim. Çocuk, ayakları dışarıda, başı anne karnında, boğulup ölmüştü. Çok üzülmüştüm. Anneyi kurtaralım dedik. Tıbbi müdahaleleri yaptım. Kadını kurtardık. Aradan 15–20 gün geçti. Cemil bana bir saat getirdi. Beyim sen benim karımı kurtardın, sana para veremedim, altın saatim var, bunu kabul et, dedi. Ben senden para istemedim ki dedim. Israr edince kabul etim. Şu anda o saat çalışmıyor ama doçent doktor olan kızıma hediye ettim, saklıyor”
“UYUŞTURUCU BAĞIMLISI BİR GENÇ GELMİŞTİ”
Anılarını ardı ardına sıralıyor hekimimiz “Bir keresinde de sağlık ocağına bir genç geldi. Kıvranıyordu. Karnım çok ağrıyor dedi. Morfin yaparsam geçer diye düşündüm. Tam iğneyi vuracaktım ki, deriye yap dedi. Uyuşturucu bağımlısı olduğunu anladım, onu kovdum. Bir daha da görmedim”
***
KADİR SUNGUR KİMDİR?
"Ailem, 1930’larda Batum'dan Türkiye'ye göç etmiş ve Tokat'a yerleşmiş. Hala ve amcalarımız orada ikamet etmiş fakat işsizlik sebebiyle Tokat'tan İstanbul'a göç etmişler. Ben 1939'da Tokat'ta doğdum. Benden büyük bir abla ve iki ağabeyim vardır. Ben 6 yaşındayken biz de İstanbul'a göç ettik ve Kuledibi’ne yerleştik. Çocukluğum ve gençliğim buralarda geçti. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdim. 69’da mezun oldum. O sene nişanlandım. Askere gittim. Bizi yedek subay yaptıklarından askerliğim bir buçuk sene sürdü. Arifiye'de Alay Dispanserinde doktor olarak vazifemi sürdürdüm. Askerlik bitince 1972 Aralık ayında mecburi hizmet dolayısıyla Batman'a atandım. Batman çok küçük bir kasaba idi"
“OTOBÜS SEFERLERİ BAŞLAMAMIŞTI”
1973 yılında Batman’a hekim olarak atanan Dr. Kadir Sungur, o yılları anlatıyor “Batman ile ilk tanışmam 1973 Ocak ayında oldu. Tayinim Batman Sağlık Ocağına çıkmıştı. O zaman sadece bir tane sağlık ocağı vardı. Oğlum Alper yeni doğmuştu. Ben Kurtalan ekspresi ile Batman'a vasıl oldum. Eşim ve oğlum İstanbul'da kaldı. Lojmanı toparlayıp düzenledikten sonra Mart ayında da eşim ve oğlum geldi. O zamanlar seyahatler sadece Kurtalan Ekspresi ile yapılıyordu. Otobüs seferleri daha sonra başladı”
“ÖĞRETMEN VE DOKTORA BÜYÜK SAYGI DUYULUYORDU”
“Bir sağlık ocağı, bir lisesi, kız ve erkek sanat okulları, Batman Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi (SSK) vardı. Halkın doktor ve öğretmene saygıları sonsuzdu. Batman'a geldiğimde ilk tanıştığım eczanesi olan Haydar Azizoğluydu. Gani gani rahmet eylesin kardeşten öte bir arkadaştık. Ailesi ve çocukları ile hala görüşüyorum. Oğlu Azat Azizoğlu hala Batman'da olup ticaret ve çiftçilik yapmaktadır. Ayrıca fotoğraf stüdyosu olan Kemal-Eczanesi olan Nejat Güneştan, İşadamı Nejat Aydiş ve bütüne yakın Batman halkı ile dost ve arkadaştık”
“ÜCRETLER, GÜNÜN ŞARTLARINA GÖRE İYİYDİ”
Çalışma koşullarından bahseden Sungur “Çalışma koşulları fevkalade idi. O günün şartlarına göre ücretler çok iyiydi. Hekim olarak Ben ve Cengiz Bey bulunuyorduk. Beş sağlık memurumuz vardı, Yaşar-Tayyib-Hüsnü- Şemsi Beyler ve en kıdemlisi de Mehmet Kırşan Beydi. Günde aşağı yukarı 40–50 hastaya bakıyorduk. Bunlar genelde Türkiye Petrolleri mensupları idi. Halktan da gelen hastalar oluyordu” diyor.
“KENDİME MUAYENEHANE AÇTIM”
Dr. Kadir Sungur, Ekim ayında gelen teklif üzerine Türkiye Petrollerine geçtiğini söylüyor ve ekliyor “Türkiye Petrollerinin Dispanserinde Dr. Cengiz Bey’le beraber çalışmaya başladık. Türkiye Petrolleri Lojmanları-Sosyal Tesisleri-Ekonoması(market) -sineması ile burası İstanbul'u aratmayan bir konumdaydı. Şehirde ayrıca muayenehane açtım. Halk ile daha iç içe olduk”
"GÜZEL GÜNLERDİ, HALA ANIYORUZ"
Batman’da güzel dostluklar edindiğini anlatan Sayın Sungur “Çok sevgili arkadaşlarımız oldu. Eczacı Haydar Azizoğlu çok sevdiğim muhterem, bana Batman'a geldiğimde çok yardımları olan üstün bir insandı. Maalesef onu kaybettik. Yattığı yer cennet olsun. Bütün Batmanlı arkadaşlarımla hala haberleşmekteyiz. Eşimde Batman Lisesinde Sanat Tarihi öğretmeni idi. kızımız Ebru da burada oldu. İki çocuğumuzu sitenin ilkokulunda okuttuk. 1992 yılına kadar Batman'da severek vazife yaptım. Çocukların üniversite durumları yüzünden istemeyerek de olsa Lüleburgaz'a tayinimi istedim. 1992’de Batman'dan ayrıldım. Çok güzel günlerdi, hala anıyoruz” diyor.
"BİR HASTA YAKINI, SANA HATUN BULALIM, DEMİŞTİ"
Batman’da başından geçen bir olayı bizimle paylaşırken “Muayenehaneme gelen bir hasta, kaç çocuğum olduğunu sordu. Ben de iki dedim. Adamcağız çok vahlandı. Vah vah doktor bey, bizim sekiz dokuz çocuğumuz var sana çok yazık biz sana en az bir tane hatun bulalım dedi. Çok gülmüştüm” ifadelerini kullanıyor.
"HALKIN SAYGISINA HAYRAN KALMIŞTIM"
Anılarından bahsediyor Sungur "O dönemler bıldırcın avı çok revaçtaydı. Beni de zorla ava götürdüler. Fakat ben hayvan avlamaya karşı olduğumdan arkadaşlar şişelere nişan aldılar. Avlanmadan geri döndük. Fakat bekleyenlere karşı, avlanmadan geldiler, dedirtmemek için bıldırcınları satın alıp dönmüştük. O zaman o yöre halkının saygısına hayran kalmıştım"
Not: Nostalji sayfamızı hazırlamamızda bize bilgi ve fotoğraf desteğinde bulunan eğitimci Ekrem Günaydın’a teşekkür ediyoruz. https://www.facebook.com/ekrem.gunaydin?ref=ts&fref=ts