Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesi'nin 9 yıl önce "sakin şehir" ağına dahil ettiği Halfeti, tarihi taş evleri ve doğal güzellikleriyle bölgenin "saklı cenneti" olarak nitelendiriliyor.
Birecik Barajı'nın suyunun yükselmesiyle bölgede üretim alanı azalan karagül, yetiştiği topraktan aldığı kendine özgü rengi ve kokusuyla dikkati çekiyor.
Kaymakamlık ve belediye ile Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü tarafından üretimin geniş bir alana yayılmasını sağlamak amacıyla 3 serada yetiştirilen karagül, Halfeti Belediyesi tarafından yapılan başvuru üzerine geçen yıl Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından coğrafi işaret tescil belgesiyle tescillendi.
Simsiyah rengi ve kokusuyla ilgi gören karagül, seralardaki görevliler tarafından çeşitli alanlarda kullanılması amacıyla dallarından kesilerek hasat ediliyor.
Bu yıl verimin kış mevsiminin bol yağışlı geçmesiyle yaklaşık yüzde 30-40 artış gösterdiği karagülün ziyaretçileri de çok.
Ziyaretçiler seralarda karagülü görüp, kokluyor
Halfeti Belediyesi Karagül Koordinatörü Hüseyin Akşahin, ilçenin en önemli sembollerinden birisinin karagül olduğunu söyledi.
Karagülün endemik bir tür olduğunu ve sadece Halfeti'de yetiştiğini anlatan Akşahin, belediyenin kurduğu sera aracılığıyla da ilçeye gelen ziyaretçilerin karagülü yakından görüp, koklama imkanı bulduğunu belirtti.
Akşahin, karagülün çay, şerbet, lokum, çikolata, reçel, kolonya ve parfüm gibi alternatif ürünlerde kullanımının yaygınlaşmaya başladığını ifade etti.
Verim yüz güldürdü
Karagülde bu yıl bereketli bir hasat dönemi geçirdiklerini dile getiren Akşahin, geçen yıl ortalama 250, bu yıl ise 350 tomurcuk topladıklarını aktardı.
Karagül serasında yaklaşık 15 yıldır bu işle uğraştığını anlatan Akşahin, "Karagülleri toplamaya başladık. Bu sene hasılatımız çok iyi oldu. Şu an ziyaretçilerimiz de çok. Dün Isparta'dan gelen bir kolonyacı karagülün suyunu burada çıkarıp, alıp götürdü. İngiltere'ye gönderiyormuş. Güllerimizi kurutuyoruz, daha hala filizlerimiz de var. 1-1,5 ay kadar daha hasat devam eder." diye konuştu.
