Kitap analizi... Kutadgu Bilig

Kitap analizi... Kutadgu Bilig

2017 yılından bu yana İl Milli Eğitim Müdürümüz Mahmut Kurtaran’ın başlattığı okuma faaliyetlerini en etkin şekilde yürüten okul olmanın gururunu yaşıyoruz.

Gazete yazılarına eğitim öğretimi uzaktan yürüttüğümüz dönemde Sonsöz Gazetesinin çok kıymetli gazetecisi Hatice Türkan’ın destekleriyle başlamıştık. Biraz ara verdik ama öğrencilerimizin harıl harıl yaptığı analizlerle bu arayı kapatmayı düşünüyoruz. Bakanlığımızın yürüttüğü Kutadgu Bilig okumalarını gerçekleştiren Batman Fen Lisesi 11-D sınıfı öğrencilerinden Ezel Nur Ek ve Nergis Cihan’ın yazdığı analizi sizinle paylaşmaktan onur duyarız. Bu konuda desteğini esirgemeyen Okul Müdürümüz İsmet Ürüt ve öğretmenlerimize teşekkür ederiz

Merve Öter

Kutadgu Bilig

Mutluluk veren bilgi anlamına gelen Kutadgu Bilig, Türklerin İslamiyet’i kabulünden sonraki ilk yazılmış eserlerden biridir. Balasagunlu Yusuf, eserini 1070 yılında Karahanlı hükümdarı Ulu Buğra Han’a sunarak has haciplik (başdanışmanlık) ünvanı almıştır.

Orhun Yazıtları, Divan-ı Lügat-ı Türk ve Kutadgu Bilig; Türk edebiyatının üç büyük yazıtı olarak tanımlanır. İlk siyasetnamedir. Devlet adamlarına siyaseti öğretmek için yazılmıştır. Eski Türklerin bilgiye verdikleri önem buradan anlaşılabilir: “ Bu kitap çok değerlidir. Çin bilginlerinin örnekleriyle bezenmiş, Maçin ulemaların şiirleriyle donanmıştır. Bu kitabı okuyan ve beyitlerini bilinir kılan kitaptan daha değerlidir.” Üstelik kitapta başka beylerin sözlerine ve öğütlerine önem verilip yayılmıştır. Dört unsurdan söz edilir ve burçlara da değinilir. Ulaştığı yerlerde farklı isimlerle anılıp değer görmüştür.

“Kutadgu Bilig'de işlenen esas tem ideal insandır.

Yusuf Has Hacib, kendi devrindeki ideal bir insanda bulunması gereken vasıflar üzerinde durur (Ercilasun, 1985, s. 133).” “Kahramanların düşünce ve tavırlarından yola çıkılarak ideal insan portresinin çizildiği bu eser, bu sembolik şahsiyetlerin metin boyunca tekrar edilmesi sayesinde bir süreklilik arz eder (Parlak, 2010, s. 90).” 

Kün-Toğdı İlig (Gün doğdu): Hakan, doğru yasayı ve adaleti simgeler. Tavrının güneşe benzemesinden kaynaklanır.

Ay-Toldı (Dolunay): Vezir, mutluluğu ve devleti simgeler.

Ögdülmiş (Övülmüş): Vezirin oğlu, aklı simgeler. İsmi, aklın her zaman övülmesinden gelir.

Odgurmış (Uyanmış): Vezirin akrabası (kardeşi). Akıbeti yaşamın sonunu simgeler.

Kut: Devlet idaresinde güç, yaratıcılık ve yetki bakımından sahip olunan üstün güçtür. Yaşam gücü olarak da geçer. Hakan Ögdülmiş’e der: Deyiver insana yararlı şeyleri/ Yararları nedir, bana birer birer say bunları. Vezir ona kara halkla (büyücülerle) ve beyaz halkla nasıl ilişki kurması gerektiğini açıklar.

Ögdülmiş Hakan’ın veziri olduktan sonra Hakan’a öğüt verir ve onun sorularını cevaplandırır. Hakan vezirine vezirlerin nasıl olması gerektiğini sorar: “Bu iş çok seçkin biri gerek / Aklı, gönlü yeterli; yürekten bağlı olması gerek”

“Vezirdir yüklenen beylerin yükünü / Vezirdir sağlam tutan beyliğin kökünü” sözleriyle devlet adamı olan vezirin sahip olması gereken özellikler hakkında bilgi vermiştir.Bu açıdan vekillik görevi gören akıllı insanların yönetimde hem yönetenin hem de yönetilenin huzur ve mutluluğunu sağlayabilmesi önemlidir.

Yusuf Has Hacib devlet idarecilerinin hem göreve liyakatle gelmesini hem de bulunduğu görevlerde akıl ve denge ile alınan adaletli kararların önemini vurgulamıştır. bu kadar doğru noktalara işaret etmesi de bulunduğu görevin saraydaki en yüksek görevlerden biri  olması nedeniyle siyasetin geri planında yaşanan liyakatsizliğin devleti ne kadar kötü etkileyebileceğinin farkında olmasındandır.

Yusuf  Has Hacib ifade ettiği üzere her ne kadar yanlış bir söz edeceğinden, yanlış anlaşılacağından çekinse de kıskanç ve bilgisiz insanların karşı çıkacağından endişelense de birçok bilgenin değer verdiği bir eser bırakmıştır:

“Şimdi bu dil zararından korkarsan / Yatar kalır bütün yararlı sözün”

 

 

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
İsmini vermek istemeyen kişi
İsmini vermek istemeyen kişi 7 ay önce
Efsane olmuş beler