KURABİYE PARÇALARI

KURABİYE PARÇALARI

Ben kimim? Her insanın yolunun muhakkak kesiştiği bu soru, soru sorana ve sorunun geçtiği bağlama göre insanlık tarihi boyunca çeşitli anlamlara ve cevaplara sahip oldu.

Meydandaki bir gladyatör için bir böbürlenme cümlesi iken aynı anda bir tasavvuf ustası için nefis terbiyesi, yalnız başına bir filozof için zihninin ufuklarına çıkacağı yolculukta bir pusula veya basit bizler için kederli bir akşamın başlangıç cümlesi ve daha nicesi.

Şimdilik önemli olan ben niye sorduğum. Çünkü üstüne düşünmeye ve sizlerle paylaşmaya değer hissettiğim bir cevap gördüm. Cevap bir sinema filminden. Hafıza filmi üstüne çok basarak söylemese de arka planında bizlerin, geçmişteki bizlerin ortak bir sentezi olduğunu savunuyor. Yani daha basit anlatmak istersek Alperen olarak ben geçmişte benim bedenimde var olmuş Alperen’lerin hep beraber sentezlenmesiyle oluşmuş bir son ürünüm ve gelecekte olana edindiğim hatıralar ile beraber malzeme oluşturacağım.

İşte film başta sorduğum soruya alt metninde hep bu cevabı veriyor ve sonra size başka bir soru soruyor. Herkesin unutmak istediği hatıraları vardır. Teknoloji sana bunları silme ihtimali verse kendini de sildiğini bilerek ne kadar ileri gidebilirsin?

Yanlış olmasa bulabilir mi insan doğruyu? Üşümeden ısınmak mümkün mü? Düşmeden kalkan var mıdır hiç? Ağladıktan sonra gülmez mi insan daha dünyaya geldiği ilk anda? Yin’siz var mıdır anlamı Yang’ın? Olamaz değil mi? Hani yeşillik bir yere giderken ağaçlar birbirine dayanak olur da biz onların altında arabayla geçeriz ya, işte hayat da birbirini hayatta tutan zıtlıklarla örtülüdür ve biz onların altından geçer gideriz. Tıpkı bunlar gibi bizi biz yapan hatalarımızın kimisi sevinç, kimisi kederle doludur. Gurur duyduğumuz da vardır, yerin dibine geçtiğimiz de. Birinde gururla kep fırlatırken diğerinde ilkokulda altımıza yapmış olabiliriz ama şunu unutmamalıyız biz bunların tamamıyız. Bunların birbirlerini desteklediğini bilmek ve geçmişteki ayak izlerimizin tamamıyla kucaklaşmak, kendimizi bulmamızı kolaylaştırırken özgüvenimize olumlu etki yapar.

Peki, geçmişteki anılarımızın bazılarını silerek veya (şu an öyle bir teknolojiye sahip olmadığımız göz önüne alınırsa) geçmişteki bazı anılarımızı yok sayarak arada atlama taşları oluşturmanın etkileri neler olabilir? Filmdeki kadar feci olacağını söylemek abartı olurdu heralde. Ama sonuçları yine de hafife almamak lazım. Popüler bir çocuk masalından örnek vererek kendimi daha iyi anlatabileceğimi düşünüyorum. Mesela eğer Hansel ve Gratel babaları ile yolda giderken yere attıkları kurabiye parçalarının şekli bozuk olanlarını geri alsaydı, dönüş yolunu bulabilirler miydi? Bu onlar için imkânsız olurdu. İşte biz de geçmişte yaptığımız hataları veya geçmişteki eksiklerimizi göz ardı ederek gerçek bize ulaşmak istediğimiz zaman ulaşamayabiliriz. Kendimizden uzaklaşır ve kendimizi heykeltıraşı yine kendimizin olduğu şekilli ama ruhsuz bir heykele çeviririz. Gelen geçen bakabilir ama biz dönüp bakabilir miyiz?

Gelelim kendinle barışık olmanın oluşturabileceği etkilere. Bir kere kendiyle barışık olmaktan bahsettik. Bu söz grubunun kendisi bile kendini anlatır nitelikte. İlk olarak hatalarımızı kabullenmek onların yanında duran başarılarımızın değerini artıracaktır çünkü eğer bir şeyi defalarca yapamamanın ve sonunda başarmanın verdiği mutluluk tarif edilemez. Eğer bunun için örnek istiyorsanız çocukluğunuza yapacağınız bir yolculuk size onlarca ikna edici örnek sunabilir mesela ilk okuduğumuz an gibi. Bu değerlidir çünkü geçmişinde defalarca başarısızlık saklıdır. Öte yandan bu başarısızlıklar gelecek için faydalı olabilecek

pek çok tecrübe içeriyor olabilir. Başarısızlıklarımızın geçmişimizdeki çöpler olarak görürüz ama tarih çöpler içinde bulunan pek çok elması ve hazineyi insana ders vermek istercesine yazar.

Toparlamak gerekirse Hafıza ne kadar önerebileceğim bir film bilemiyorum. Çok filmden anlamam, eleştiri yapmak da pek bana düşmez ama izlediğimden beri hiçbir arkadaşıma tavsiye etmedim, bu benim yapabileceğim hakkaniyetli film eleştirisi olur sanırım ama sonrasında düşündürdüklerinden dolayı (yönetmen bu kadarını planlamış mıydı bilmiyorum) sinemada harcadığımın karşılığını sanırım verdi ve bana kendime iyi davranmaya önce geçmişimden başlamam gerektiğini öğretti.

KAYNAKÇA

Kollektif. Hansel ve Gratel. İstanbul: Çilek Kitaplar, 2016. Baskı.

Rememory. Yön. Mark Palansky. 2017. First Point Entertainment, Scythia Films, Strophic Productions Limited, 2017. Sinema.

Alperen Furkan Aydın

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...