Madde Bağımlılığıyla Mücadelede İletişimin Önemi

Madde Bağımlılığıyla Mücadelede İletişimin Önemi

Madde Bağımlılığıyla Mücadelede İletişimin Önemi

Son dönemlerde yüksek bir kullanım seviyesine ulaşan yasaklı madde bağımlılığı, şüphesiz hem ülkemizin hem de kentimizin yaşadığı önemli sorunlardan biridir.

Yasaklı madde kullanımına bağlı olarak kişisel, ailesel ve toplumsal sorunlar en üst düzeye çıkmıştır.

Bununla mücadele etmek için birçok yöntem bulunsa da, yapılan araştırmalar madde bağımlılığıyla mücadelede aile içi iletişimin önemine dikkat çekmektedir.

İlk eğitim yuvası olan ev ve aile ortamındaki güven duygusu eksikliği, bu sorunun ortaya çıkmasında önemli bir rol oynamaktadır.

Aile içinde her bireye yeteri kadar vakit ayıramama, iletişim kopukluğu, duyarsızlık ve sevgisizlik çocukların madde bağımlılığına yakalanmasına uygun zemin oluşturmaktadır. Bunun önüne geçmek için okul ve arkadaş ortamından önce aile ortamındaki sorunlar ortadan kaldırılmalıdır.

Madde bağımlılığının ortaya çıktığı dönemler incelendiğinde büyük bir oranda gelişme çağındaki çocukların olduğu gözlemlenmektedir.

Fiziksel ve ruhsal değişikliklere maruz kalınan bu dönemde genç birey bir kimlik kazanma sürecine girer.

Bu dönemde içerisinde bulunduğu psikolojik durum kendisini kabul ettireceği ve yeni ortamlar bulmaya çalışacağı bir duruma sürükler.

Bu dönemde genç birey, dahil olduğu gruptaki kişilere benzemek istemekte ve bu yönde hareket etmektedir.

Kimlik karmaşası yaşanan ergenlik döneminde kendini bir yere konumlandırmakta zorluk yaşayan gençlerin çoğu madde kullanım ile karşı karşıya gelmektedir.

Aile bağları ve iletişimi güçlü olan bireyler bu süreci daha kolay atlatırken, tam tersi durumlarda ise ortaya bağımlı bireyler çıkmaktadır.

Bağımlılık hızlı gelişen bir süreç değildir.

Çoğunlukla bir kez denemek isteyen bireylerin daha sonra bundan kurtulamayışı sürecidir. Genç birey birkaç kez kullanmak ister ve daha sonrasında da bunu kontrollü bir şekilde kullanacağını düşünerek düzenli bir kullanıma başlar.

Düzenli kullanım sonrasında hem fiziksel hem de ruhsal sorunların baş göstermesi ile beraber bağımlı olma süreci başlamış olur.

Madde bağımlılığı bir şekilde ortaya çıktığında tedavi sürecinin de yine aile desteği ile olması önem arz etmektedir.

Yapılan tedaviler sadece bağımlı birey özelinde değil ailenin tüm bireylerinin dahil edileceği bir şekilde yapılır.

Öncelikle bağımlılığın tamamen iyileşmesi değil düzelmesi beklenir.

Bireyin hayatı boyunca alkol ve diğer bağımlılık yapan maddeden uzak durması gerekmektedir.

Tedaviye başlandığı süreçte aile, bağımlı bireyin yanında olduğunu hissettirmelidir.

Ailede bağımlı bireye en yakın olan kişinin dinleyici olması önemlidir.

Bağımlı bireyi anladığını hissettirecek ve her anlamda yanında olduğu güvenini vermelidir. Herkesin yakalanabileceği bu olumsuz sürecin kişinin iradesiyle alakalı olmadığı bilinmeli ve bu anlamda bağımlı bireyi suçlu hissettirecek cümleler sarf edilmemelidir.

Suçlama yapıldığı takdirde sorunun tekrarlanabileceği göz ardı edilmemelidir.

Bağımlı bireyle iletişim esnasında öğüt vermekten kaçınılmalı ve daha çok kendisini bu duruma iten sebeplerin ortaya çıkmasına odaklanılmalıdır.

Bu sebepler bir şekilde açığa çıkarıldığında çözüm yolları konuşulmalı ve bağımlı birey yalnız hissettirilmemelidir.

Hiçbir birey bağımlı olacağını bilerek bu yola girmez.

Ancak bir denemeden bir şey olmaz diyerek girer.

Bu nedenle herkes bağımlı olabilir.

Madde bağımlılığına yakalanan bireye olan tutum ve davranışlar tedavinin başarıya ulaşıp ulaşmamasında önemli bir konumdadır.

Batman özelinde düşünüldüğünde şehrimizdeki afişlerde yazıldığı gibi En İyi Narkotik Polisi Anne’dir, sözü göz ardı edilmemeli ve aileler çocuklarıyla iletişimlerini güçlendirmeye özen göstermelidir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
RESMİ İLANLAR
TÜMÜ
Bugün yayınlanan resmi ilan bulunamadı!...mid2
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...