NİCE BEŞ YILLARA!

NİCE BEŞ YILLARA!

Evet...

Yaklaşık bir senedir bu gazetede yazmaktayım.

Aslında bu gazete demek ayıp olur. Bu ailedenim demek en doğru kelimeler olur bu yazı için.

Burada yazarken hep sağlığa yönelik; şunu yapın, şu kadar yürüyün ya da şöyle sağlıklı yaşayalım gibi yazılar yazıyordum.

Ama bugün ki yazımı Sonsöz’e yani aileme ayırmak istiyorum.

İlk tanıştığımızdan bu güne kadar.

Bir küçük özet geçeceğim korkmayın.

Yazımı okumaya devam edin. Çünkü sonunda küçük sürprizler yapacağım.

Tanışma hikâyemizden başlayalım istiyorum.

Benim daha yeni kendi işyeri hayatıma yani özel sektöre atılma aşamalarımdan bir gün (Zaman 5 Temmuz 2017) civarı olmalı. Küçük bir açılış yapacağız. Tabi gazetesiz olur mu?

O aralarda bir muhabir görüyorum her yerde tipi belirgin yakışıklı da bir tip.

Aslında muhabir olduğunu bilmiyorum.

Fotoğraf falan çektiğini düşünüyorum hobi olarak.

Onu da zamanla öğrendim muhabir olduğunu. :)) Neyse muhabirin adı Yusuf.

Yani öğrendim birkaç tanıdıktan. O zamana dek özel sektörde çalışmadığımdan reklâm nedir, nasıl gazeteye çıkılır gibi hiçbir şeyi bilmiyorum. (Bu zamanla baya ilerledi bunu başka bir zaman konuşalım) Velhasıl bulduk bir şekil muhabiri.

Aslında muhabir demeyelim artık Dostum Yusuf.  Ama kendisini gördüğüm ortam yanılmıyorsam bir nargile kefenin en dumanlı yeriydi. Tanıştık açılışa gelir misin dedim.

Ne demek falan filan.'' konuşması geçti. Ve açılışı yaptık. Kendisiyle daha yakinen tanıştık. Kendisinden özel sektörle ilgili çok güzel bilgiler aldım. Ve hala da faydalanıyorum. İyi ki varsın gazetenin jokeri.

Gelelim gazetenin patronlarına. İlk sıraya Ercan Atay bey'i koymak lazım. Çünkü imtiyaz sahibi onu görüyorum. Ercan Bey benim gördüğüm cool adamlardan. Adam masada oturdu mu işler doğru düzgün ilerliyor.  Hiçbir şey yapmasa bile varlığı yeter adamlardan. Ben öyle yorumluyorum. Sürç-ü lisan ettiysek Affola!

Gelelim Hatice Türkan Hanımefendiye.

İlk gördüğümden beri bir insan nasıl yardımsever olur, Sosyal kadın nasıl olur'un kendisi. Bir gün yerel gazete okuyor isem Hatice hanım'ı görmeden olmaz. Mutlaka vardır o. Ve mutlaka sosyal projeleri ya yönetir, ya da katılımcıdır. Unutmadan tren raylarına ayrı bir sempatisi var. Bir gün raylarda fotoğraf çekmek ün kazanırsa ya da trend olursa; ki olmaya başladı bunun mimarı odur.

Gelelim gazetemizin benim tanışamadığım ama beraber çalıştığımız çalışma arkadaşlarıma. Başta başyazar Recep Kavuş Bey ve Yazarımız Şehmus Temiz Bey'e. Ve fotoğrafları konuşturan Selim Toprak Bey'e buradan selamlarımı ve teşekkürlerimi iletiyorum.

Biz Sonsözü okumaktan Ve görmekten Keyif alıyoruz.

Sizler ile olduğum için; bu aileden olduğum için çok mutluyum.

Yeni yıllarda çok geniş kitlelere ulaşmak dileğiyle Sonsözüm bu :)

FİZYOTERAPİST SERKAN ÖNER

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...