SALGIN SÜRECİ, TRAVMATİK GELİŞMELERE YOL AÇABİLİR
Doç. Dr. Karababa, pandemi döneminde stres, hastalığa yakalanma veya ölüm korkusu, çaresizlik hissi, hastalığı başkalarına bulaştıranlarda suçluluk duygusu, yalnızlık hissi, sinirlilik, unutkanlık, tahammülsüzlük, ümitsizlik, öfke patlamaları, depresyon, konsantrasyon ve kaygı bozukluklarının meydana gelebildiğine dikkat çekerken “Covid-19 nedeniyle yaşlı anne babaların ihtiyaçlarıyla birebir ilgilenilememesi, yakınlarını kaybeden kişilerin taziyesini yapamamaktan kaynaklı nedenlerle de travmatik gelişmelere yol açabilmektedir” dedi.
BEDEN SAĞLIĞI GİBİ RUH SAĞLIĞINI DA KORUMAK ÖNEMLİ
Pandemi sürecinde beden sağlığımızın yanında ruhsal sağlığımızı da korumamız gerektiğinden bahseden Doç.Dr. Fatih Karababa “
• Öncelikle; hoşgörü, şefkat, anlayış, empati ve birlik duygusu içerisinde olmak zorundayız. Çünkü bu tür duygular bizi ruhsal olarak güçlendirecektir.
• Tüm dünyayı etkileyen bu süreçte, kimseyi suçlamadan ve hiç kimsenin bu hastalığı hak etmediğini düşünerek, damgalayıcı dilden uzak durmamız gerekmektedir. Hastalanmanın oluşturduğu damgalanma duygusu ve izolasyon gibi olumsuz durumlar uzun dönemde depresyona yol açabilecektir. Kovidli, koronalı, hastalıklı gibi tabirlerle birilerini damgalamak insanları strese sokan nedenlerdir. Unutulmamalıdır ki, herkes bu hastalığa yakalanabilir.
• Yine pandemi döneminde, moral bozucu, komplo teorileri içerir olumsuz nitelikteki haberlerden kendimizi ve ailemizi özellikle de küçük yaştaki çocuklarımızı uzak tutmamız lazım. Çünkü pozitif düşünmek, olumlu haberlere değer vermek umudumuzu artıracaktır. Ayrıca olumsuz örneklerle ilgilenmek yerine, çevremizdeki iyileşmiş, Covid-19 hastalığı sürecinde dayanışmayla, birlik içerisinde bu hastalığı atlatmış ve olumlu deneyimler yaşamış kişilerin öykülerini dinlememiz ruh sağlığımızı güçlendirecektir.
• Bu tür kriz ve ihtiyaç dönemlerinde yardımlaşma ruh sağlığımıza çok önemli olumlu katkı yapacaktır. Ailemizi, akrabamızı, komşumuzu, ya da bir aramak, desteğe ihtiyacı olup olmadığını sormak kolay uygulayabileceğimiz bir yöntemdir. Yardımlaşma ve dayanışma hem insanı hem de karşıdakini iyileştiren bir özelliğe sahiptir. Özellikle yaşlılarımızı bu süreçte kesinlikle yalnız bırakmamalıyız. Yanlarına gidemiyorsak bile sürekli telefonla aramalı, hal ve hatırlarını sormalı, ihtiyaçlarını bir şekilde gidermeye gayret göstermeliyiz. Dayanışma ve yardımlaşma bu kriz sürecinden bizi en az hasarla çıkaracaktır” dedi