“PRANGALARIMIZDAN KURTULMAMIZ İÇİN BARIŞ GEREKİYOR”

“PRANGALARIMIZDAN KURTULMAMIZ İÇİN BARIŞ GEREKİYOR”

“Cumartesi Buluşmalarımız”da bu hafta Özelleştirme İdaresi Başkan Yardımcısı İbrahim Halil Kırşan’ı ağırladık.

Konuğumuz Özelleştirme İdaresi Başkan Yardımcısı, kendisine bağlı olarak Tedaş Genel Müdürlüğü, Eski Tekel yeni TTA Gayrimenkul A.Ş Genel Müdürlüğü ve Türkiye Petrolleri Petrol Dağıtım (TPPD) Genel Müdürlüğü, ayrıca Basın Yayın Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı ve Danışmanlık Hizmetleri Daire Başkanlıkları da onun kontrolünde. Bu kadar görev ve yetki bir arada olunca, konuşulan mevzuular da çeşitlendi haliyle. Programımıza katılmak için Ankara’dan gelen konuğumuzla Batman ve ülke gündemine dair her şey, en ince ayrıntısına kadar konuşuldu. Evli ve 2 çocuk babası olan Sayın Kırşan, Ankara’da yaşamasına rağmen Batman’da yaşanan her gelişmeyi an be an takip ediyor. Batman’la bağını “Batman’da yaşanan her olumsuzluk Ankara’da bizleri huzursuz ediyor” sözleriyle açıklıyor.

Batmanlılık bilincine dair yaptığı açıklamada “Batman üst kimliğini kurmamız gerek” diyen Sayın İbrahim Halil Kırşan, yaşanan sürece ilişkin yaptığı değerlendirmede ise prangalarımızdan kurtulabilmemiz için barış ortamının tesis edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Batman’ın sorunlarından bahsederken “Yöneticilere de görev düşüyor. Çuvaldızı kendimize batırmamız lazım” cümlelerini sarf eden Sayın Kırşan, kendini nasıl tanımladığı ile ilgili soruya ise “Türkiye’nin her yerinde Batmanlıyım” diyerek yanıt veriyor. Önemli konuların ve başlıkların çıktığı söyleşimizi keyifle ve dikkatle okumanızı tavsiye ediyoruz.

 

İBRAHİM HALİL KIRŞAN KİMDİR?

Sohbetimize kendini tanıtmakla başlayan Özelleştirme İdaresi Başkan Yardımcısı İbrahim Halil Kırşan “1964 yılında Batman’ın Gercüş ilçesinde doğdum. Liseye kadar Gercüş’te okudum. Batman o zaman 150 bin nüfuslu bir kasabaydı. 1980 öncesinde tüm ülkede olduğu gibi Doğu ve Güneydoğu’da sağ-sol çatışmaları vardı. Gergin okulda boykotlar vardı. Eğitim adına bir şey kalmamıştı. Rahmetli babamın tavsiyesiyle okumak için üç arkadaşımla Ankara’ya gittim. Büyük şehirlerde dershanecilik o zamanlar yeni başlamıştı. Lise son sınıfı Ankara Cumhuriyet Lisesinde tamamladım. Hafta sonları dershaneye, hafta içi ise okula giderdik. Bu şekilde Liseyi bitirdikten sonra 9 Eylül Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümünü ilk üç arasında kazandım ve üniversiteyi birincilikle bitirdim. Mezun olur olmaz burslu olduğum için Ankara’da MTA Genel Müdürlüğü'nde işe başladım. Uzun yıllar Maden Tetkik ve Arama (MTA)’da çalıştım. Daire Başkanlığı ve Genel Müdür Yardımcılığı yaptım. Hacettepe Üniversitesinde Maden Mühendisliği Bölümünde master yaptım. Türkiye Ortadoğu Amme İdaresi Kamu Yönetimi İdaresi programını bitirerek ikinci masterimi yaptım. "Madencilik Sektöründe Yeniden Yapılanma" adında bir kitap yazdım. 1999 yılında MTA Genel Müdürlüğü'nde Daire Başkanı, daha sonra da Genel Müdür Yardımcısı oldum. 2010 yılına kadar 23 yıl MTA Genel Müdürlüğünde çalıştım. 2.5 sene geçici görevle Maden İşleri Genel Müdürlüğünde çalıştım. MTA’da çalışırken Türkiye’nin maden yatakları ve doğal kaynak potansiyeli konularında tecrübe kazandım. 2010 yılında Başkent Doğalgaz Genel Müdürlüğü'ne atandım. 6 ay sonra da Özelleştirme İdaresi Başkan Yardımcılığına atandım. İki görevi 3 sene beraber yürüttüm” ifadelerini kullanıyor.

"ZARAR EDEN KURULUŞU KÂRA GEÇİRDİK"

Önemli görevleri yürütürken yaptığı çalışmalara ilişkin bilgi de veren Sayın Kırşan “Başkent Doğalgaz Genel Müdürlüğü’nde 1.5 milyon aboneye hizmet veriyorduk. Şirketin 2009’da 39 trilyon zararı varken biz 2010’da 39 trilyon zararı kapattık ve 31 milyon TL kâra geçirdik yani 70 milyon TL kâr elde ettik. İkinci sene bu kâr 85 milyon TL'ye, üçüncü sene ise 120 milyon TL'ye çıktı. Özelleştirme İdaresinde iken Türk Hava Yolları Projesi, Tekel Projesi, Tedaş Genel Müdürlüğü ve elektrik dağıtım şirketleri bana bağlıydı. Toplam 18 dağıtım bölgesini özelleştirdik. Toplam 12.7 milyar dolarlık ihale gerçekleştirdik o dönemde. Şu anda dağıtım bölgelerinin tamamı özel sektörün elinde. Başkent Doğalgaz’ın özelleştirilmesinden sonra bir müddet sadece Özelleştirme İdaresindeki Başkan Yardımcılığına baktım. Daha sonra Eski Tekel Genel Müdürlüğünü İstanbul’dan Ankara’ya taşıdık. İşlevini tamamlamıştı. Tütün, alkollü içkiler, sigara, tuz hepsi satılmıştı. Ama 150 yıllık bir kuruluş olduğu için Türkiye genelinde 400’e yakın gayrimenkulü vardı. Hem bunları değerlendirmek hem de diğer kamu kuruluşlarından ve Maliye Hazinesinden gelen taşınmazları değerlendirmek üzere benim önerimle orayı bir gayrimenkul şirketine dönüştürdük. Bir buçuk sene içinde eski Tekel'i yeniden yapılandırarak tta Gayrimenkul A.Ş'yi kurduk. Oradaki misyonumu da tamamlayıp tekrar Özelleştirme İdaresi Başkanlığındaki görevime tekrar geri döndüm. Hala bu görevi yürütüyorum. Buna bağlı olarak şu anda Tedaş Genel Müdürlüğü, Eski Tekel yeni tta Gayrimenkul A.Ş Genel Müdürlüğü ve Türkiye Petrolleri Petrol Dağıtım (TPPD) Genel Müdürlüğü faaliyetlerini sürdürüyor. Bunların yanında Basın Yayın Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı ve Danışmanlık Hizmetleri Daire Başkanlıkları da benim uhdemde faaliyetlerini sürdürüyor” diyor.

“GÜNE, BATMAN’IN YEREL GAZETELERİ İLE BAŞLIYORUM”

30 yıldır Ankara’da yaşamasına rağmen Batman’dan bağını hiç koparmayan ender bürokratlardan biri Kırşan. Yazarımız Nihat İpekyüz’ün sorusu üzerine Batman’la bağını “1980’lerde Batman’dan çıktım. 30 yıldır Ankara’da yaşıyorum. Batman’la bağımızı hiç koparmadık. Güne Batman’ın yerel gazetelerini okuyarak başlıyorum. Biz bu topraklarda doğduk, bu noktaya bizi bu topraklar getirdi. İnsan doğduğu yere aidiyet duygusu taşır. Kendi benliğimize karşı eğer bir minnet ve şükran içerisinde olmazsak istediğimiz kadar yükselelim bir anlam ifade etmez. İnsan, hemşerilerine iyilik yaptığı ölçüde gururlanır, büyür, gelişir. Ankara’dayım, yüksek bürokrasideyim, rahatım yerinde demek hem insani değil, hem çok sağlıklı duygu ve düşünceler değildir. Gercüş, Mardin’e bağlıyken de benim Batman’a karşı özel bir sempatim vardı. 16 yaşına kadar Gercüş’te oturdum. Batman’da rahmetli babamın bir bakkal dükkânı vardı. 7 yaşlarındayken o bakkal dükkânında çırak olarak çalışırdım. İlerleyen zamanlarda babamın yerine Batman’a gelip mal alırdım. Haftanın 3–4 günü Batman’a gelip dükkâna mal alırdım. O dönemlerde Batman’a olan sevgim başladı ve o yıllardan beri devam etti. Şimdi bu topraklara karşı borcumu ödemezsem vefasızlık yapmış olurum” sözleriyle anlatıyor Sayın Kırşan.

“BAKAN ŞİMŞEK’İ İYİ DEĞERLENDİREMEDİK”

Başyazarımız Recep KavuşBaşbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ile aranızdaki bağ ne zamana dayanıyor?” sorusunu yöneltiyor konuğumuza. Sayın Kırşan “Babası ile benim rahmetli babam çok iyi dosttu. Babası Kefre Köyünden gelip bizim dükkândan alışveriş yapardı. Ailesi ve köylüleriyle benim aile arasında sıkı bir dostluk kurulmuştu. Daha sonra yolumuz Ankara’da kesişti. Ancak Batman'lılar olarak Mehmet Şimşek’i iyi değerlendiremediğimizi düşünüyorum. Eğitim, sağlık ve altyapı, üstyapı yatırımlarında ve daha birçok projenin Batman'da hayata geçirilmesi noktasında Bakan Bey'in çok ciddi katkıları oldu. Şu an Batman'da devam eden projelerin toplam tutarı 1.1 milyar TL'dir.Bu  Batman tarihinde çok ciddi bir rakama tekabül ediyor. Sadece 2015 yılının ödeneği 57.4 bin TL. Şu anda 44 ambulans var şehir merkezinde. 40 tane aile sağlık merkezi ve 23 sağlık evi var. 200 uzman doktor ve 275 pratisyen doktor var. Batman Üniversitesi gelişiyor. 7 fakülte var. İkinci öğretimle beraber Üniversitemizde toplam 15 bin öğrenci var. Çok sayıda proje ise devam ediyor. Bütün bunlar Bakanımız Mehmet Şimşek dönemine denk geldi. Batman’a ciddi katkıları oldu. Bundan sonra da Batman’a yatırım noktasında hangi projeyle Sayın Şimşek’e gidilirse, destek vereceğinden şüphem yok. Ama ayağı yere basacak projeler istiyor. Bireysel projeler istemiyor, bütün Batman’ı ilgilendiren sosyal yönü olan projeler olmalı” yanıtını veriyor.

“TAŞLIDERE İLE BATMAN ISITILABİLİRDİ AMA…”

Bölgenin doğal kaynaklarından açılıyor konu. Sayın Kırşan “MTA’da çalışırken Türkiye’nin neresinde, ne var, bunları analiz etme fırsatım oldu. Hemen hemen her bölgemize gittim. Güneydoğu ve Batman’da da çalışmalarımızı sürdürdük. Mesela Taşlıdere Kaplıcasındaki kaynağının literatüre girmesinde çabamız oldu. Dayımın oğlu olan Sason PTT Müdürünü ziyarete gittiğimde, büyük bir borudan ciddi bir kaynak aktığına şahit oldum. 16 litre/saniye debisi olan 83 derecelik bir sıcaklığı vardı. Boşa akmasın diye etrafına havuz yapmışlar. Ankara’ya döndüğümde buraya ekip yolladım. Jeolojik çalışmalar ve etütler yapıldı, rapor çıkarıldı. Dönemin Valisi İsa Parlak ile irtibata geçtik. Çünkü bu kaynağın değerlendirilmesi gerekiyordu. Bu tür birkaç tane sondaj kuyusu bulunursa ileride Batman bununla ısıtılabilir diye düşündük. Bu şekilde hem çevre, hem de hava kirliliği önlenebilirdi. Yeterli kuyu açılırsa ve gelişmiş teknoloji ile 1–2 derece ısı kaybı ile şehre transfer edilebilir ve şehrin ısıtılması sağlanabilirdi. Tabi o bürokrasiyi aşmak mümkün olmadı, Vali Bey de çok uğraştı. Ancak yüksek maliyet gerektirdiğinden TPAO o zaman bu projeye olumlu bakmadı. Bunun üzerine Taşlıdere, kaplıcaya dönüştürüldü” bilgisini veriyor bize.

“KİREMİT VE ÇİMENTO YATAKLARI MTA’DA KAYITLI”

Bölgenin, çimento ve tuğlaya dönük yatırımlara da müsait olduğunu açıklayan Konuğumuz Kırşan “3 girişimci arkadaş bana gelip çimento fabrikası kurmak istediğini söyledi. Bir ekip kurduk,  Gercüş ve İkiköprü’de çimentonun ham maddesi olabilecek potansiyel alanları belirlediler. Jeolojik harita çıkardılar, hemen hemen iş bitme noktasına geldi. Sonra o alanda hammadde ruhsatları kapatıldı. Anca sonradan o girişimci arkadaşlar çimento fabrikası kurmaktan vazgeçtiler.

MTA bünyesinde bir proje geliştirdik, Batman yöresindeki endüstriyel ham madde kaynakları tuğla, kiremit ve çimento potansiyeli olan bölgeler belirlenip MTA’da raporlandı. Ancak biz sanırım toplum olarak işin kaymak tarafındayız. Yüksek kâr getirebilecek, hemen hayata geçebilecek projelerle odaklanıyoruz. Bu yüzden olacak ki, zahmet gerektiren bu yatırımlar hayata geçmedi” ifadelerini kullanıyor.

“BUNLAR ŞEHİR EFSANELERİ”

Gazetemizin Sahibi Ercan Atay, bölgede çok maden olduğu yönünde çıkan söylentileri soruyor konuğumuza. Sayın Kırşan "Bölgemizde Şırnak’ta asfaltit yatakları var, petrolün katılaşmış halidir. Kömür olarak kullanılıyor ama aslında bunlar petrol ve türevleri şeklinde de kullanılabilir. Mazda fosfat tesisleri var şuanda bir özel şirket oradaki yatırımını yapıyor. İleride bir gübre fabrikası kurulacak. Bu şekilde çalışmalar yürütülüyor. Batman ve çevresinde çok sayıda tuğla, kiremit ham maddesi var. Siirt Madenköy'de ki bakır yatağı da işletiliyor. Yine Kozluk ilçemizde de bazı madenler mevcut. Ancak ben şuna katılmıyorum; Doğu ve Güneydoğu, petrol denizinin üstünde yüzüyor, petrol üretilmiyor veya madenden geçilmiyor, o madenler üretilmiyor, bu gibi söylemlere inanmıyorum.  Bölgedeki petrol daha çok Ortadoğu’da kalmış durumda. Bilimsel yorumlara göre Güneydoğu tamamen jeolojik sınır yani petrol sınırında. Petrol bulundu ama bunlar bilerek üretmiyorlar falan deniliyor ya, bunlar biraz şehir efsanesi gibi aslında” yanıtını veriyor.

“İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ BATMAN’DA KURULMALI”

Eymen Eren mahlası ile yazan yazarımız Ekrem Işık “Batman Barajı, Kral Kızı ve Dicle Barajı’nın birleşip Bölge Müdürlüğü kurulmasına yönelik söylentiler var. Bu konuyla ilgili bilginiz var mı?” sorusunu yöneltiyor konuğumuza. Sayın Kırşan “Bu konuyu o dönemin Maliye Bakanı, şimdiki Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’e de iletmiştik. Batman Barajı ve Ilısu Barajı düşünüldüğünde tam ikisinin ortasında kalan Batman, iletim ağlarına bağlanma ve şehir şebekesini kontrol etme noktalarında bulunuyor. Dolayısıyla burada bir işletme müdürlüğünün kurulması gerektiğini dile getirmiştim. Ancak çevre illerin yönetici ve siyasileri, istihdam oluşturacak olan bu yapıyı kendi illerinde kurmak istediler. Bu yüzden bu adımlar biraz gecikti. Ama doğrusu İşletme Müdürlüğünün Batman’da kurulması gerektiğini düşünüyorum. Bu konuyu ilerleyen zamanlarda da takip edeceğiz” bilgisini paylaşıyor bizimle.

“ÖZELLEŞTİRME, SADECE KÂR AMACIYLA YAPILMIYOR

Yazı İşleri Müdürümüz Ubeyd Baş, sık sık gündeme gelen “Memleketi parsel parsel satıyorlar” iddialarını yöneltiyor Sayın Kırşan’a. Özelleştirmelerin hangi amaç ve kriterlere göre yapıldığını açıklayan Sayın Kırşan “Özelleştirmeler sadece kâr amaçlı yapılmıyor. Özelleştirmenin mantığı şudur. Kamu yönetiminde iken etkin ve verimli olarak yönetilemeyen, zarar eden, devletin sırtında yük olmaya başlayan işletmelerin ya halka arz edilerek ya blok ya da diğer varlık satış yöntemi ile kamunun bünyesinden çıkarılıp özel sektöre verilmesidir. Burada amaç asla gelir elde etmek değildir. Ben her şeyi satayım, birilerine peşkeş çekeyim düşüncesi yoktur. Her şey şeffaf şekilde, kamuoyunun önünde yapılır. Devlet kurum özelleştirdikten sonra da sürekli olarak takip ediyor. Özelleştirme İdaresi, bu şirketlerin işleyişlerini takip ediyor.” yanıtını veriyor.

BATMAN LOBİSİ NEDEN KURULAMIYOR?

 “Batman Lobisi neden kurulamıyor” sorusu yöneltiliyor konuğumuza. Sayın Kırşan “1995 ve 2000 yılları arasında Ankara’da Batman Gercüş Derneğini kurduk. O zaman bunu Gercüş Derneği olarak sınırlamamak gerektiğini ifade ettim. Batman Derneği kuralım, bütün Batmanlıları bir çatı altında toplayalım dedik. O zaman sosyal medya bu kadar gelişmemişti. İletişim imkânları kısıtlıydı. İstenen birlikteliği sağlayamadık. Batman üst kimliğini kuramadık. Ben o dönem Genel Müdür Yardımcısıydım, dernekle ilgilenemedim ve dernek kapandı. Maalesef iş yükü, birkaç kişiye düşünce, o kişiler elini çektiklerinde o yapı çöküyor. Bu konuda neler yapılabileceğini Vali Yılmaz Aslan döneminde de konuştuk. Batman Platformu kuralım dedik. Yılda bir iki defa toplanıp kentin sorunlarını konuşalım dedik. İki sene önce Ankara'da Batmanlı hemşerilerimizi bir araya getirdik. Maliye Bakanımız da o toplantıya geldi. Yaklaşık 5 saat sürdü, bu toplantıda herkes düşüncelerini dile getirdi. Güzel de olmuştu ama son zamanlarda peş peşe seçimler yaşayınca bunu tekrarını yapamadık. Birileri bu platformu seçim için kendine basamak yapıyor demesin diye o seçim süreçlerinde bu işe öncülük edip hemşerimizi ne yazık ki bir araya getiremedik” diyor.

“BATMAN ÜST KİMLİĞİNİ KURMAMIZ GEREK”

Batman Lobisine ilişkin konuşmasının devamında “Batman 90’lı yıllarda vilayet olduktan sonra hormonal bir büyüme gösterdi. Ciddi olumsuzluklar da yaşandı. Köyler boşaltıldı. Köyde ekmeğini, sütünü, yumurtasını bedava bulanlar burada bunları bulamaz oldu. Şehrin merkezinde olan güzelliklere ulaşamayan bu insanlar Televole kültürünün de etkisiyle intihar gibi bir sürü olumsuzluk karşılaştı. Kent kültürü tam oturmadığı için bir aidiyet duygusu da gelişmedi. Batman üst kimliği altında toplanmamız gerekir. Bu şekilde bu şehrin geleceğine yön vermemiz lazım. STK’ların bu konuda rol alması lazım. Hepimize bu görevler düşüyor” ifadelerini kullanıyor Sayın Kırşan.

KARAMSAR BİR TABLO ÇİZMEMEK LAZIM

Batman’ı dışarıdan gözlemlediğini söyleyen Özelleştirme İdaresi Başkan Yardımcısı Kırşan “Karamsar bir tablo çizmemek lazım. Burada yaşayanlar sanki bu şehir hiç gelişmiyor düşüncesine hâkim. Bu doğru bir yaklaşım değil. Bu şehirde yaşayanlar belki farkına varmayabilir ama dışardan gelenler bu değişimi çabuk fark ediyor. Bakın Batman nüfusu 560 bine ulaşmış. Daha önce İhracatı yok seviyede iken 2014 yılında 42.5 milyon TL ihracat yapmış. OSB’de sadece bir un fabrikası varken, şu anda 80 tane müessese hizmet veriyor. 150 tane girişimcisinin yeni yer talebi var. Şu anda Batman'da 3 bin 500 tane şu anda işletme faaliyet gösteriyor. Birçok kurumun çalışmaları devam ediyor. Şehir büyüyor şehir gelişiyor. Bunlar küçümsenecek şeyler değil. Ben her geldiğimde yeni yeni şeyler fark ediyorum. Sorunlar yok mu var. Ancak şehirdeki muazzam gelişmeyi de görmek gerekiyor” diyor.

“PRANGALARIMIZDAN KURTULMAMIZ İÇİN BARIŞ GEREKİYOR”

Barış ve kardeşlik ortamında Batman’ın hızla gelişebileceğini açıklayan Sayın Kırşan “Ben inanıyorum ki şehir kısır çekişmelerden, siyasi çekişmelerden kurtulursa, yaşadığımız olumsuzluklar sona ererse, Diyarbakır’ı hatta Gaziantep’i yakalama fırsatımız oluşacak. Bu şehir içinde çok imkânı barındırıyor. Bu şehrin prangalardan kurtulması için bölgemizde yaşanan bu hadiselerin son bulması lazım. Huzur ortamı sağlanırsa ve hepimizin istediği barış, kardeşlik ortamına girilirse bu şehir hiçbir engel tanımaz. Batman’da yaşanan en ufak bir olumsuzluk Ankara’da bizleri huzursuz ediyor. Biz Ankara’da olsak bile etkileniyoruz, huzursuz oluyoruz, üzülüyoruz. Buradaki güzel şeyler bizi de sevindiriyor. Biz istiyoruz ki barış olsun, huzur olsun. Ben karamsar değilim, bu sıkıntılardan sonra güzel şeylerin olacağına inanıyorum” diyor.

“ÇUVALDIZI KENDİMİZE BATIRMAMIZ GEREKİYOR”

Şehrin sorunlarına da dikkat çeken Sayın Kırşan “Yöneticilere düşen görevler var. Çuvaldızı kendimize batırmamız lazım. Şehrin kanayan yarası haline gelen İluh Deresinin Islahı sorunu var. Buna sadece ıslah projesi olarak bakmamak lazım. Bu İluh Deresinin ıslah işini Eskişehir ve Avrupa’daki örneklerine bakılarak projeler geliştirilmelidir. Bu güzel bir projeye dönüştürülürse rahatlıkla Batman'ın Eskişehir’den farkı kalmaz. İluh Deresinin etrafı yeni rekreasyon projeleriyle, çay bahçeleri, oteller, parklar ve gezinti yerleriyle donatılabilir. Orada eski evlerin sahiplerine şehrin dışında yeni konutlar yapılabilir. İluh Deresinin ıslahı projesi mutlaka kentsel dönüşümle beraber ele alınmalıdır” diyor.

“BATMAN, TURİZM MERKEZİ HALİNE GETİRİLEBİLİR”

Yazarımız Şehmus TemizBatman’da yatırım noktasında çığır açabilecek bir sektör var mı?” sorusunu yöneltiyor konuğumuza. Sayın Kırşan “Bu soruya bütünsel açıdan bakarak bir cevap vermek lazım. Batman’da bir doğal kaynak bulundu, bu Batman’ı uçuracak diye bir yaklaşım yok. Bütün dinamikleri birlikte düşünerek hareket etmeliyiz. Mesela Türk Hava Yolları önce sınırlı sayıda ülkeye uçardı. Ancak özelleştikten sonra kendi kararlarını profesyonel bir yönetimle çok daha rahat alabildi. Afrika açılımı yaptı, başka ülkelere uçtu. Bu açılımla birlikte ülkemizin ihracatı arttı. Aynı şekilde Batman için düşünecek olursak, mesela TPAO işçileri eskiden emekli olduklarında aldıkları tazminatları birleştirselerdi burada birer fabrika kurabilirlerdi. Ama bu hemşerilerimiz ne yaptı, Yalova’dan, Bursa’dan ev aldılar, o paralar çarçur edildi. Kazanılan paralar yatırıma dönüşmedi. O paralar verimsiz alanlara yöneltildi. Mesela bence Batman’a iki tane beş yıldızlı otel lazım. Büyük firmalar iftar yemeklerini iyi bir mekânda veremeyeceklerini düşündükleri için Diyarbakır’da düzenlemek durumunda kalıyor. Bugün Batman’ın nüfusu, Mardin’in nüfusunun kaç katı? Orada kaç tane beş yıldızlı otel var, Batman’da bir tane bile yok. Burasını turizm cazibe merkezi haline getirilebiliriz. Hasankeyf’e, Malabadi’ye gelen turist, Mardin’de kalmasın, gelsin Batman’da kalsın. Bu büyük bir eksiklik bu Batman açısından” bilgilerini paylaşıyor.

“İMKÂNLARI YETERİNCE KULLANAMIYORUZ”

Sayın Kırşan, konuyla ilgili yorumunun devamında “Sadece ekonomik anlamda bakmamak lazım Batman’a. Sosyo-kültürel açıdan kente anlam katacak yatırımlara da ihtiyaç var. Üniversiteler bacasız sanayidir. Dicle Üniversitesine bağlı iken 3 tane meslek yüksek okulu varken Batman'da, Batman Üniversitesi'nin kurulmasıyla 7 fakülte ve 90 bölümde 11 bin öğrenci eğitim görüyor. Konya’da 75 bin üniversite öğrencisi var. Buradaki üniversitede ki öğrenci sayısı neden 30 bine çıkmasın? Şehrin sosyo-kültürel yapısına en fazla anlam katacak olan şey, üniversitelerdir. Sadece üniversiteler değil. 300’e yakın STK var. Bu alanda neden öncülük etmiyorlar? Kültür Merkezi her hafta hınca hınç dolmalı, haftada 1–2 gün mutlaka kültürel etkinlikler yapılmalı. Bu tür durumlara siyasi partiler neden ön ayak olmuyor? Bunlar birbirini besleyen şeyler. İşin sadece ekonomik tarafına odaklanacak olursak tek kanatlı olur, bu da anlamsız olur. Bunların birlikteliğinden güç doğar ve o şekilde Batman hem maddi anlamda hem sosyo-kültürel anlamda güçlenip gelişebilir” ifadelerini kullanıyor.

“YATIRIMLARDA VİZYON EKSİKLİĞİ YAŞANIYOR”

Şehir planlamasından açılıyor konu. Konuğumuz Sayın Kırşan “Şehrin geleceğine yön verirken, bazı noktalara dikkat edilmesi lazım. Batman, çok dinamik ve canlı bir yapıya sahip. Dolayısı ile şehri planlarken, 3–5 seneyi değil, önümüzdeki 50–100 seneyi planlayarak projeksiyonlar yapmak lazım. Çevreyolu diye yaptığımız şey, bugün şehrin tam ortasında kalmış. Kimseyi eleştirmek için söylemiyorum ama bu bir öngörüsüzlük ve vizyon eksikliği değil midir? Şehir merkezinde bir çevreyolunu planlarken şehri çepeçevre kuşatacak şekilde planlama yapılmalıdır. Belli ki bu şehir büyüyecek, gelişecek, müsait bir yapısı var, dümdüz ovaya yerleşmiş bir şehir. Planlama yaparken bunun göz önüne alınması gerekiyor. Diğer bir konu da binalar. Biz binanın içine her türlü masrafı yapıyoruz. Neredeyse futbol oynamaya müsait daireler yapıyoruz. Bloklar dikiyoruz. Ama binanın dışıyla ilgilenmiyoruz. Bir ağaç ekmiyoruz. Peyzaj namına bir adım atmıyoruz. Binaları iç içe olacak şekilde planlıyoruz? Planlamalar yapılırken uzun vadeli düşünmek ve öngörülerimizi yüksek tutmak zorundayız” ifadelerini kullanıyor.

“BATMAN’DA HAFİF RAYLI SİSTEM KURULABİLİR”

Batman’ın hava kirliliği ve trafik sorunundan da bahseden Sayın İbrahim Kırşan “1980’li yıllarda Ankara’da insanlar hava kirliliğinden dolayı maske ile dolaşıyordu.  Şehir, yaşanmaz hale gelmişti. Bu sorun doğalgaz ile çözüldü. Ankara’da başlayan doğalgaz kullanımı şu anda 70 vilayeti aştı. Çünkü doğalgaz, kömür ve odun gibi değildir. Çevre dostudur, temizdir. Şimdi Batman’da da doğalgaz abone sayısı 30 binlerde. Bu rakam arttıkça bu şehir, daha yaşanılabilir ve temiz olacak. Diğer bir sorun trafik. Üniversite büyüdüğünde, TOKİ evleri faaliyete girdiğinde ulaşım sorunu daha fazla gündeme gelecek. Şimdiden gerekli önlemlerin alınması gerekiyor. Büyük vilayetlerde hafif raylı sistemlerle trafik rahatlatılıyor. Batman da hafif raylı sitemlerin kurulmasına müsait. Mutlaka bundan sonraki süreçte bunun planlaması yapılmalı. İstasyon binasının ve güzergâhının uygun bir yere çekilmesi de şehir trafiğini olumlu etkileyecektir” diyor.

“7 HAZİRAN SEÇİMLERİNDEN NETİCE ALACAĞIMI DÜŞÜNMÜŞTÜM”

Başyazarımız Recep Kavuş “7 Haziran seçimlerinde AK Parti’den Milletvekili Aday Adayı oldunuz. 1 Kasım seçimlerinde neden aday olmadınız?” sorusunu yöneltiyor konuğumuza. Sayın Kırşan “2011 seçimlerinde de siyasetteki büyüklerimizin yönlendirmesi ile aday olmuştum, ancak o bir manada ilk denememdi. 7 Haziran 2015 seçimleri ise farklıydı. İşin kıvamına geldiğime inanmış, birikim ve deneyimimi Batman'ın hizmetine sunma zamanının geldiğine inanmıştım. Şevkle, istekle, heyecanla o yola koyuldum. Siyaset, netice alma sanatıdır diyerek yola çıktım. Bütün göstergeler lehimizeydi. Temayül boyutu, STK’ların oylaması, mülakatını hepsini üst üste koyduğumuzda muazzam manada bir mesafe aldığım kanaatindeydim. Ancak siyaset, reel politik dediğim konu, hayatın gerçekleri ile birebir örtüşmüyor. Siyaset farklı bir kulvar. Kısmet değilmiş. Listede kendimize yer bulmadık. Siyaset, tek başına kat edilen bir yol değil. Çevrenizle, dostlarınızla, akrabalarınızla beraber kat edilen bir yoldur. 7 Haziran seçimlerinde bu istişarelerle aday olma kararını almıştım. 1 Kasım seçimlerinde yine bu istişarelerle aday olmama kararı aldım. Samimi amacım ve niyetim de şuydu, ülke çok sıkıntılı bir süreçten geçiyordu. Bölgemiz de bu yaşananlardan fazlasıyla nasibini almıştı. Ancak her şey siyaset değil. Hizmet, sadece siyaset mekanizmasıyla verilmez. Bulunduğum konum olan bürokraside ki çevremle de Batman'a hizmet edebilirim” yanıtını veriyor.

“VERİLEN HİÇBİR GÖREVDEN KAÇMAM”

“Peki, siyaset defteri kapandı mı?” sorusuna ise “Hizmet etmenin tek aracı siyaset değildir. Ben 2011 ve 2015 seçimlerinde dedim ki, "Batman’a Hizmet, Tüm Makamların Üzerindedir". Yine aynı noktadayım. Hizmet etmek için tek argüman, siyaset değildir. Tüm hemşerilerime kapılarım her zaman açıktı, her zaman da açık olacaktır. 24 saat hem telefonla, hem bizzat gelerek, hem sosyal medya üzerinden kim bana gelirse, geri çevirmiyorum, her hizmeti yerine getirmeye çalışıyorum. Ben her zaman Batmanlı hemşerilerimin emrindeyim. Bunu yaparken, önümüzdeki süreçte bir makam, mevki düşündüğüm için değil, insani duygu ve düşünceyle hareket ettiğim için bu şekilde düşünüyorum. Önümüzdeki süreçte bana hangi görev verilirse verilsin, yerine getirmeye hazırım. Hiçbir zaman, hiçbir görevden kaçmadım, kaçmayacağım” açıklamasını yapıyor Sayın Kırşan.

“HAYALİMDEKİ ÜNİVERSİTE 30 BİN NÜFUSLU”

Batman kamuoyunda sıkça dillendirilen Tıp Fakültesi’nden açılıyor konu. Özelleştirme İdaresi Başkan Yardımcısı Sayın Kırşan “Bu tür sosyal taleplerde her zaman duyarlı oldum. Zamanında, Batman’a üniversite kurulması için Gercüşlüler Derneği olarak 6 bine yakın imza toplamıştık. Çünkü üniversiteler, şehrin sosyo-kültürel ve ekonomik yapısına çok büyük katkı sağlıyor. Benim hayalimdeki Batman Üniversitesi 25–30 bin öğrenciyi barındıran bir üniversitedir. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in bu tür toplumsal projelere büyük destek vereceğinden hiç kuşkum yok. Batman, sağlık sektöründe de olumlu çok ciddi gelişmeler yaşanıyor.  Batman Bölge Devlet Hastanesi ve özel 5–6 hastane Avrupa standartlarına uygun hizmet veriyor. Ancak Batman, bölge illerine de hizmet verdiği için bu hastaneler yetersiz kalabiliyor. Bu yüzden Batman’da Üniversite Araştırma Hastanesi kurulması lazım. Batman’ın bu potansiyeli var. Geçenlerde yerel basından okudum Rektör Bey, bu konuda girişimde bulunmuş. Ancak hepimizin bunun takipçisi olması lazım. Başta siyasilerin, bürokratların, yerel yöneticilerin bu takibi devam ettirmesi lazım. Biz de Ankara’da bu işin takipçisi olcağız” açıklamasını yapıyor.

“DEVLET ŞU ANDA TEŞVİK EDİCİ”

Yazarımız Nihat İpekyüz, bölgenin gelişmesi için yapılması gereken yatırımlarla ilgili soru yöneltiyor konuğumuza. Sayın Kırşan “Bir yatırım yapılabilmesi için fizibilite çalışması yapılır. Kaynak, hammadde ve insan kaynağı ise öncelikli konulardır. Eskiden karma ekonomi geçerliydi ve yatırımların çoğunu devlet yapardı. Şimdi Türkiye’de Liberal Ekonomiye geçişle beraber devletin yerine özel sektör, yatırım yapmaya başladı. Devlet şu anda sadece teşvik edici ve yönlendirici konumunda. Enerji sektöründen örnek vereyim. 2002 yılında 32 bin MW Kurulu güç vardı. O zaman yatırımları devlet yapıyordu. Mesela barajı, termik santrali devlet yapıyordu. Ama devletin sırtında ciddi bir yük oluşturuyordu. 2001’de yasa değişti. Dendi ki devlet enerji sektörüne yatırım yapmayacak. Özel sektöre geçildikten sonra daha fazla yatırım yapıldı. Devletin sırtındaki yük azalınca eğitim, sağlık gibi yatırımlara kaynak ayrılabildi. Burada anlatmak istediğim konu şu, Devlet yatırım noktasında teşvik edici oluyor. Özel sektör de kârlı bulduğu alanlara yatırım yapıyor” yanıtını veriyor.

“GÜNEŞ ENERJİSİNDE CİDDİ YATIRIMLAR OLACAK”

Yazarımız Şehmus Temiz, güneş enerjisine dönük yatırımlarda bürokrasinin geç işlediğinden yakınıyor. Sayın Kırşan “Geçmişte rüzgâr enerjisinde yaşanılan sıkıntı şimdi güneşte de yaşanıyor. Devlet 600 MW'lık yatırım için güneş enerjisinin önünü açtı. Önümüzdeki birkaç sene içerisinde güneşte büyük yatırımlar olacak. Bu da Batman için bir fırsat. Elimizden geldiği kadar Batmanlı girişimcilere yardım etmeye çalışıyoruz. Öyle tahmin ediyorum ki Kozluk, Sason taraflarında ciddi yatırımlar olacak” sözleriyle konuya açıklık getiriyor.

“TÜRKİYE’NİN HER YERİNDE BATMANLIYIM”

Sohbetimizin en keyifli sorusu ise Başyazarımız Recep Kavuş’tan geliyor. Sayın Kavuş, 5 şıklı bir soru yöneltiyor konuğumuza.

Kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz?

A-Ankara’da Batmanlı,

B-Batman’da bir Gercüşlü

C-Batmanlı

D-Gercüşlü

E- Hepsi veya Hiçbiri

Soruyu kısa ve öz biçimde yanıtlayan Sayın Kırşan “Samimi bir duyguyla belirtmem gerekirse Batman’da, Ankara’da ve Türkiye’de, kısacası her yerde ben bir Batmanlıyım” ifadeleriyle sonlandırıyor sohbetimizi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
RESMİ İLANLAR
TÜMÜ
Bugün yayınlanan resmi ilan bulunamadı!...mid2
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...