RIBAPA SES VEREN SANATÇI: MİRADE KİNE

RIBAPA SES VEREN SANATÇI: MİRADE KİNE

Dengbej ses sanatçısı anlamına gelir.

Yazan ve derleyen EKREM GÜNAYDIN

İzinsiz iktibas edilemez.

Hatta sese şeklini veren, ona can veren, onu eğip büken demektir. Kürtçe oyun havaları söyleyip ağıt yakan sanatçılar, köyden köye dolaşır, düğün derneklerde kemençe çalarak maharetlerini sergilerdi. Dengbejlerin söylediklerine, çoğunlukla ağıt, uzun havalara ise stran denir. Kemençeyle (rıbab) eşlik edilen bu stranlarda yerel hikâyeler anlatılır, kavgalardan ve aşklardan dem vurulur. Dengbejlerin çaldığı kemençeye Kürtler yine kemençe derken, Suriye gibi Arap bölgelerinde bu enstrüman rebap diye isimlendirilir. Bu kemençenin Karadeniz’de çalınan kemençeden farkı, alt kısmının yuvarlak ve delikli, tellerinin akorlu ve sesinin daha bas olmasıdır. Söylentilere göre kemençe çalıp köy köy dolaşan ve köy dışında kıl çadırlarda yaşayan dengbejlere aynı zamanda “mıtrıb” da denilirdi. Kökleri Pakistan’ın Karaçi şehrine dayandığı için bu insanlara aynı zamanda “kareçi” de denilirdi.

MIRADE KİNE, 1940’LARIN DENGBEJİ

Mirade Kine’nin de dengbejlik müessesesinde efsanevi bir konumu vardır. Murado, 1943 yılında, Batman’ın Gercüş ilçesine bağlı Altınoluk (Gera Cehfer) Köyü’nde dünyaya gözlerini açtı. 14 yaşına kadar ailesiyle birlikte köyde yaşadı. Halil ve Cemil adında 2 kardeşi vardı. Murado ve ailesi, yıllar sonra Mardin’in Dargeçit ilçesine taşınmıştır. Ailesi, Mardin’in Dargeçit (Kerboran) ilçesinde müzikle uğraşmaya başlar. Babası da kemençe ustası yani bir dengbejdir.

BABASI VE AMCASINDAN RIBAP ÇALMAYI ÖĞRENİR

Mirade Kine, babası Ferhat ve amcası Reşit’ten rıbap alanında çok şey öğrenir. 20 yaşında amcasının kızıyla evlenir. Amcası ve aynı zamanda kayın babası olan Yusuf’la birlikte 20’li yaşlarda Suriye’deki akrabalarının yanına gider. Cemaat, Yusuf’a, yanındaki gencin kim olduğunu sorar. Yusuf “o yeğenimdir” der. Rıbap alanındaki durumunu sorarlar. Amcası, rıbap çalmayı bildiğini ancak utandığı için çalmak istemediğini söyler. Cemaat çok ısrar edince amcası, rıbapı Mirade Kine’nin eline verir.

SÖYLEDİĞİ İLK PARÇA “SEYRE” OLUR

Mirade Kine orda “seyreyi” söyler. Bütün cemaat, kendisine hayran kalır. Bu duruma amcası bile şaşırmıştır. Mirade Kine’nin, evde gizli gizli rıbab çalarak kendini geliştirdiğini öğrenir. Suriye’den Dargeçit’e dönerler. Namı kısa bir zamanda Dargeçit, Mardin, Nusaybin ve Batman’a yayılır. Mirade Kine düğünlerin de aranan ismi olur. Mırade, 20’li yaşlarının başlarına kadar ailesinden uzaklaşmamış, babasının yaptığı köy gezilerinde ona eşlik etmiş, beraber ziyaret ettikleri köylerde stranlar söylemiştir.

30’LU YAŞLARDAN SONRA İL İL GEZER

25’li yaşlarda Batman’a yerleşmesi ile birlikte sesi, Erivan Radyosu ile tüm bölgeye yayılır. Dönemin ozanlarından M. Arif Cizrawi ile tanışır, namı bölgeyi dahi aşar. Sık sık İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlere gider. Sesinin güzelliği ve kemençe (rıbab) çalmasındaki ustalığı doğrudan dikkatleri üzerine çekmiş ve kısa bir süre sonra kendi başına Van, Siirt ve Mardin’in köylerini dolaşıp sanatını icra etmeye başlamıştır. İlk olarak kendinden önceki ustaların bestelerini seslendiren Mırade, kısa süre içinde kendi bestelerini yapmaya başlamıştır. Elektrik ve teknoloji imkânlarının kısıtlı olduğu o dönemlerde insanlar, Mirade Kine’nin sesini pille çalışan teyplerini kaydederdi.

ŞERAFETTİN ELÇİ İLE TANIŞIR

Mirade Kine, o dönemler Şeyh Halil’in aracılığı sayesinde Dönemin Bayındırlık Bakanı Şerafettin Elçi ile tanışır. Elçi, Mirade Kine’yi Ankara’daki evinde misafir eder. Yapılan görüşmeler sonrası Mirade Kine, Bayındırlık Memurluğuna getirilir. Mirade Kine Midyat’ta göreve başlar, 2 sene sonra da Siirt’e yerleşir. Mirade Kine, memurluk yaparken bir yandan da sanatını icra eder. Mırade, dışlanmış ve acılı bir coğrafyanın duygularını eserlerine yansıtır. İnsanların tecrübelerini, duygularını işleyerek adeta kültür taşıyıcılığı yapar.  

64 KASETİ OLDUĞU SÖYLENİR

Arşivlerde şu anda toplam 64 adet kaseti olduğu söylenen Mirade Kine, şu eserlere ses vermiştir:

Mırade Kine: “Eliye Bezo”

Mırade Kine: “Ax Le Nure”

Mırade Kine: “Hawer Delal”

Mırade Kine: “Bişare Çeto Hame Göze”

Mırade Kine: “Ew Ji Jin E”

Mirade Kine: “Seyre U Eliye Mamed”

Mırade Kine: “Gewre”

Mırade Kine: “Seva

1984’TE HAYATA GÖZLERİNİ YUMAR

10 çocuk babası Mirade Kine, 1984’lerde rahatsızlanır. Doktor tavsiyesi ile sigarayı bırakır. İşyerinde olduğu bir gün, kalbinde ağrı hisseder ve eve gider. Eşinden su ister. Suyunu içerken, su, yaşamın en değerli ve lezzetli varlığıdır der. Kısa bir süre sonra kalp krizi geçirerek 17 Aralık 1984’te vefat eder. Mezarlığı Siirt’in Tilo (Aydınlar) İlçesi yolu üzerinde bulunan Şex Mıhemed Hılo Mezarlığı'ndadır.

DÖNEMİN TANIKLARINDAN ŞAHDAP EZDAN ANLATIYOR:

Allah Rahmet eylesin, mekânı cennet olsun. Batman’da evimizde hep onun kasetlerini dinlerdik. O zamanlar daha ilkokula başlamamıştım ve tek kelime bile Türkçe bilmiyordum. Bir gün babamla Batman’dan Mardin’in Midyat ilçesine gitmek için otobüse bindim. Otobüste esmer ve uzun boylu bir adam, babamla selamlaştı. Birbirlerinin hal hatırlarını sordular. Ben de onlara bakıyordum. Sonra babam “Bak oğlum bu amca kim biliyor musun?” diye sordu. Ben utanmıştım. Başımı önüme eğip cevap vermemiştim. İsmini bilmediğim bu amca babamdan en az 20 yaş küçüktü. Hemen başımı okşadı. Ben de utana utana ellerinden öpmüştüm. Babam “Bak oğlum bu amca Miridê Kine’dir” dedi. O zaman Rahmetli Mıradê Kıne, elini cebine atıp bana 5 lira harçlık vermişti.  O gün Midyat’a kadar beraber yolculuk yapmıştık. Miridê Kinê (Mirado’yu) ilk ve son görüşüm olmuştu, daha sonra hiç görmedim.

 

MİRADE KİNE’YE AİT PARÇANIN SÖZLERİ:

DELALE

Ay dele le  ay dele le...

Ey köylü ve komşular,

Şöyle bir gözlemledim

Sabahın ilk ışıklarıyla

Boylu poslu güzelim

Üzerinde ince desenli fistanıyla

Yavaş yavaş sudan geliyor.

****************************************************

Güzel fistanıyla yaz sıcağında

Gelip bir bakın köylü ve komşular

Kutlu olsun o fistan

Ke kadar da yakışmış endamına.

******************************************************

Boylu poslu güzelim

Kamişlo’dan alınan

Esans ve misk gibi

Mağazadan alınan

Parfüm gibi kokuyor...

 

 

NOT: Nostalji köşemizi hazırlarken bize bilgi ve fotoğraf desteğinde bulunan Eğitimci Ekrem Günaydın’a teşekkür ediyoruz. https://www.facebook.com/ekrem.gunaydin?ref=ts&fref=ts

NOT: Batman adının nereden geldiği ve ilk olarak hangi tarihte kullanıldığına yönelik elinde bilgi veya belge bulunan okurlarımızın ercan.atay@hotmail.com adresine göndermeleri rica olunur.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...