“SEN ASLA KANSER OLAMAZSIN DİYORLARDI”

“SEN ASLA KANSER OLAMAZSIN DİYORLARDI”

Kürsüde bir kadın; Güzel, Alımlı, Çıt pıtı. Kısacık kestirmiş saçlarını. Kanserle savaşını anlatıyor.

İçerleye içerleye söylüyor;

“Ben erken teşhis ettiğim için mücadele şansım yüksek oldu”

“Siz de vücudunuzu, kendinizi tanıyın”

“Kanser beni bulmaz demeyin, 28’imde kansere yakalandım”

Kürsüden indikten sonra koştum yanına,

Tanıştım.

Gazeteme davet ettim.

Kocasıyla birlikte geldi ziyaretime.

Tren raylarında bir tur attık önce,

Fotoğraf çektirdik.

Hayat dolu,

Esprileri havada uçuşan bir kadın.

3 yaşında oğlu Tuna var bir de.

 “Yaşamak istiyorum” diyor Burcu Ebe.

“Yaşamak” derken bile

Gözleri parlıyor,

Yüzü gülüyor.

Sordum.

Yanıtladı dobra dobra.

İşte Burcu Ebe’yle sohbetimiz…

-Önce kısa bir özgeçmişle başlayalım mı?

“28 yaşındayım. Adanalıyım. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinden mezun olduktan sonra Tatvan ve Hatay’da görev yaptım. Sonra Batman’a atandım. Bir daha da ayrılmak istemedim. Her yer avuç içiniz kadar yakın. Huzurlu bir şehir. 3 yıl oldu. Toplum Sağlığı Merkezinde çalışıyorum. Evliyim. 3 yaşında bir oğlum var”

-Kanseri nasıl fark ettiniz?

“Sağlıkçıyım ya, zaman zaman elle göğüs taramamı yapıyorum. Bir gün göğsümde kitle fark ettim. Süt bezidir dedim. Ağrı yok, sızı yok. Kocam da doktora gitmemi önerdi. Ancak yanaşmadım. Konduramıyorum kanser ihtimalini. Ablam doğum yapınca kocamla Adana’ya gittik. Bir gün gezerken denk geldi, hastaneye girdim. Muayene olurken de rahattım. Yaşım küçük diye doktor da kitle olarak düşündü. Ailede kanser öyküsü yok, kötü alışkanlıklarım yok… İlk muayenede doktor, kitle dedi ama ultrasyon önerdi. Ultrasyonda yüzde 70 kanser olduğunu söyledi. Parça aldı, biyopsiye gönderdik. Aileme söylemedik. Batman’a döndük. Sonucu 15 gün beklerken, kötü hissettim. Bilinmezlik, kaygılar, şüpheler… Doktor aradı bir gün. Kanser olduğumu ve acilen Adana’ya gitmemi istedi”

İNSAN KENDİNDEN ÇOK, SEVDİKLERİNİ DÜŞÜNÜYOR

-Ne hissettin o an?

“Şaşkına döndüm. Eşimi aradım. Kimse ağlayamıyor. Değişik bir duygu… İnsan kendini düşünmüyor böyle durumlarda. Sevdiklerini, aileni düşünüyorsun. Ben ölürsem çocuğum ne yapacak, kocam ve ailem üzülecek falan…”

ANNEM HALEN KANSER OLDUĞUMU BİLMİYOR

-Ne yaptın sonra?

“Annem kalp hastası olduğundan, aileme söylemedim. Halen bilmez kanser olduğumu. O günün akşamı Adana’ya gittik. Doktor ameliyata almak istedi. Ben ise halen kanseri konduramıyorum. Özel hastanesinde başka bir doktora gittim. MR çekti. Kanser dedi. 1. evredeymiş çok şükür. Memeyi komple almaktansa ikisini boşaltalım dedi. Ben üçüncü bir doktora daha gittim. Araştırma Hastanesinde yeniden biopsi yaptırdım. Yine kanser çıktı. Kanserli göğsümü komple aldırdık. Keşke ikisini aynı anda aldırsaydım. Çünkü kanser, metastik çıktı. Yani tekrarlama riski çok yüksek. Araştırma Hastanesinde göğsümü aldırırken, içine silikon koydular. Bunu da devlet karşılamıyor. Ciddi bir bütçe. İkisini karşılayamayız diye kanserli göğsümü aldırdım, içine silikon yerleştirildi. Ameliyat 4 saat sürdü”

-Ameliyattan sonra peki?

“Uyandığımda felçli gibiydim. 3 gün hareket edemedim. İkinci hafta Batman’a döndüm. Oğluma belli etmiyoruz tabi. Kendime sürekli diyorum ki, başarmak zorundayım, başka çarem yok. Küçücük bir şeyle savaşabilirim. Kendi kendimi motive ediyorum. Ameliyattan 1 ay sonra kemoterapiye başladım. İlk kemoterapiyi Adana’da aldım. Bulantı ve kusma yaşamadım. Batman’a döndüm. 2. 3. ve 4. kemoterapiyi Diyarbakır’da aldım. Güçlü ilaçlar verdiklerinden, vücut direnci düşüyor. Güçsüzleşiyorsun”

KANSERDEN DEĞİL, SAÇLARIMIN DÖKÜLMESİNDEN KORKTUM

-Dışa dönük bir insansın. Eve kapanmadın mı?

“Asla. Eve kapanamam ben. Her saat, her dakika dışarı çıkıyorum, geziyorum. Ben kanserden hiç korkmadım. Tek korktuğum şey, saçlarımın dökülmesiydi. Hiç kestirmezdim saçlarımı. Kıyamazdım. Tek hazmedemediğim şey saçlarım oldu. Doktor bana saçların dökülecek, kesmelisin dedi. Belki dökülmez dedim. Ama maalesef döküldü. Çok kötü bir duygu. Yumak yumak saçlarımı topladım yatağımdan. Kocam ikna etti beni. Erkek berberine gittim. Saçlarımı kazıdılar. Çok kötü hissettim. Ve işte o zaman ağladım. Saç bandajı taktım. Sonra kaşlarım, kirpiklerim de döküldü”

“KANSERİ YENEMEZSİN, ONUNLA YAŞAMA ALIŞIRSIN”

-Şimdi ne durumdasın, yenebildin mi kanseri?

“Kemoterapiler bitti, rahatladım. İyi haberi henüz almadı ama iyiye gittiğini söylüyor doktorum. Tabi kanseri yüzde yüz yendim diyemiyoruz. Her zaman bir tehdit var. Kanseri kimse yenemez. Onunla savaşırsın, onunla yaşamaya alışırsın, artık seni etkilememeye başlar. Onu yenmişsin gibi yaşayacaksın. Çünkü insanın tek çaresi kendisi. Ben de öyle yapıyorum. Geziyorum, eğleniyorum. Hayaller kuruyorum. Yaz tatili planı yapıyorum. Bu yaz safari yapmaya gitmek için şimdiden kocamı kandırmaya çalışıyorumJ. Yaşamak istiyorum. Evet, ben yaşamak istiyorum. Kanserli olduğumu düşünmüyorum. Kocamın verdiği destek, oğlumun verdiği güçle bu duyguyu yeniyorum. Ben, bir daha çocuk sahibi olamayacağımı öğrendim. İyi ki 3 yıl önce evlenmişim, çocuk yapmışım diyorum. Hayatta her zaman mutlu olabileceğin şeyler vardır, görmeyi bilmek gerekiyor”

-Vermek istediğin bir mesaj var mı?

 “Beni tanıyanlar dediler ki, senin gibi bir insan nasıl kanser olur? O kadar eğlenir, o kadar dolu dolu yaşarım. Bu yüzden kimse, kanser olmam diye düşünmesin. Elle tarama yapın. Yılda bir kez mutlaka göğüs ve rahim ağzı kanser taramasına gidin. Bunlar sağlık merkezleri ve hastanelerde ücretsiz. Erken teşhis edilince, tedavi şansı yüksek oluyor. Şimdi yediğimiz, giydiğimiz her şeyde kanserojen madde var artık. Bu yüzden her zaman risk altındayız. Bu yüzden düzenli testleri yaptırmak çok önemli. Hayalini kurduğum şeylerden biri de Batman’da Onkoloji Bölümünün açılması. Bunun yokluğunu çok yaşadım”

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
RESMİ İLANLAR
TÜMÜ
Bugün yayınlanan resmi ilan bulunamadı!...mid2
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...