SON YILLARDA BİR SEKTÖR HALİNE GELEN MESLEK ÇİĞKÖFTECİLİK

SON YILLARDA BİR SEKTÖR HALİNE GELEN MESLEK ÇİĞKÖFTECİLİK

SON YILLARDA BİR SEKTÖR HALİNE GELEN MESLEK ÇİĞKÖFTECİLİK

Meslek, insanın yaşamını sürdürebilmesi için yaptığı ve genellikle yoğun bir eğitim ve çalışma gerektiren sürecin sonunda kişilerin kazandığı unvanın adıdır. Yeryüzünde binlerce meslek bulunmaktadır. Öncelikle internet ve diğer kaynaklardan yaptığımız alıntılarla mesleğin tarihçesine değinip Batman'da bu mesleği ilk icra eden veya yıllarını vermiş bir üstadın ağzından mesleği tanıtmaya çalışacağız. Bu hafta çeyrek asırdır çiğköfte satan ve sanatçı kimliği ile de ön plana çıkan İdris Ustaya (İdris Ekinci’ye yer vereceğiz)İlimizin tanıdık simalarından İdris Usta, (İdris Ekinci) 1996’dan bu yana bıkmadan usanmadan damak tadına hitap ediyor. Usta Çiğköfteci, sanatçı yönüyle de tanınıyor. 

 

YILDIZI PARLAYAN SEKTÖR ÇİĞKÖFTECİLİK

Çiğ köfte, pişirilmeden yapılan içerisinde et, bulgur, çeşitli sebze ve baharatları bulunduran bir gıda ürünüdür. İlk yapıldığı yer Şanlıurfa olarak bilinse de bu gün birçok ilimizde ulusal yiyecekler arasında yerini almış... Eskiden sıra geceleri, özel davetler ve seyyar tezgâhlarda görülen çiğköfte şimdi lüks bir sektör halini aldı. Birbiri ardına açılan imalathaneler bayilik zinciri oluşturmaya başladı.

 

ÇİĞ KÖFTE NE ZAMAN ORTAYA ÇIKTI?

Binlerce yıllık geçmişi olan çiğ köftenin ortaya çıkışı ile ilgili birçok rivayet vardır.  Çiğ köfte'nin ortaya çıkışı ile bilinen ve dilden dile aktarılan rivayetlere göre, Çiğköftenin ilk yapılış tarihi Hz İbrahim dönemini kapsamaktadır.Bir rivayete göre o yıllarda Nemrut Hz. İbrahim'i yakmak için oldukça büyük bir ateş yakmıştır. Ateşin o denli büyük olmasından dolayı çevre halk ateşten korkarak o günden sonra ateş yakmadan her şeyi çiğ olarak yemektedir. Eti çiğ yemek mümkün olmadığı gibi, et yemeklerini çeşitli baharatlarla karıştırarak eti yumuşatıp yemektedirler. İlk olarak baharatlarla karıştırılıp yenen et daha sonraları çeşitli sebzeler ve bulgur ile karıştırılarak çiğköfte ortaya çıkmıştır.İkinci bir rivayete göre, Hz. İbrahim Peygamberliği döneminde, devrin zalim kralı Nemrut’un putlarını kırarak, insanları Allah’ın varlığına inanmaya davet eder. Nemrut buna çok sinirlenir ve Hz. İbrahim’in ateşe atılmasını emreder. Büyükçe bir ateş yakılacaktır. Bunun için yöredeki bütün odunlar toplanır. Halkın elindeki tüm odunlar alınır ve evlerde ateş yakmak yasaklanır. İşte bu günlerde bir avcı, avladığı ceylanı eve getirerek eşinden yemek yapmasını ister.  Ateş yakacak odun olmaması üzerine eşi, ceylanın budundan yağsız et çıkartıp güzelce döverek ezmeye başlar. Daha sonra ezilmiş eti bulgur ve baharat, karıştırarak yoğurur. Böylece o eşsiz lezzetli çiğ köfte meydana gelir.

NEMRUT, RÜYASINDA ÇİĞ KÖFTE GÖRÜR

Çiğköfte’nin doğuşu ile ilgili olarak bilinen başka bir rivayet ise şöyle: “Nemrut bir gün bir rüya gördü. Müneccimlere gördüğü rüyayı anlatıp tâbir ettirdi. Müneccimler “Yeni bir peygamber ve din gelecek, senin saltanatını temelinden yıkacak. Ona göre tedbir almalısın” dediler. Nemrut buna önlem olarak “Bundan sonra doğan çocuklar, erkekse öldürülecek, kızsa bırakılacak” emrini verdi. Bu sırada Hz. İbrahim’in annesi hâmile idi. Hz İbrahim’in babası Âzer durumu bildiği için, annesi onu doğuma yaklaşınca kendisinden uzaklaştırdı ve gizlice bir mağaraya gitti. Orada yerinin belli olmaması için ateş yakmadı ve günümüzde bilinen çiğ köfteyi yaparak yiyecek ihtiyacını karşıladı. Rivayetlere göre, Hz. İbrahim mağarada 16 veya 17 yaşına kadar kaldı. Hz. İbrahim Nemrut’un Allah’a iman eden müminlere yaptığı zulümlere karşı, zarar görmemesi için müminlere sürülerini alıp dağlara gitmelerini emretti. Müminlere besleyici değeri yüksek olan bulguru yanlarına almalarını tavsiye etti. Sürüleri ile dağa çıkan müminler yerleri belli olmasın diye ateş yakmadılar. Kesilen hayvanlar kaya tuzu içinde kurutuldu. Kuruyan etler tahta tokmaklarla dövülerek içindeki yağ ve sinirler ayrıştırıldı. Hz. İbrahim’in tavsiyesine uygun olarak baharat ve bulgur ile yoğurmak sureti ile günümüzde bilinen çiğ köfte yapıldı…Şu anda Şanlıurfa zamanında Kommagene olarak bilinen topraklarda Hz. İbrahim, Nemrut tarafından ateşe atılmıştır. Mucize olarak Allah’ın emriyle ateş suya dönüşmüş ve Hz. İbrahim’i yakmamıştır. Hz. İbrahim’in doğduğu mağara ve ateşe atıldığı yerde oluşan Balıklı göl binlerce ziyaretçi tarafından ziyaret edilmektedir.

 

ÇEYREK ASIRLIK ÇİĞ KÖFTECİ

1974 yılında Batman Hürriyet Mahallesi'nde dünyaya gözlerini açan İdris Ekinci, çocukluğunu yaşamadan iş hayatına atılır. Birlikte oyun oynadığı arkadaşları okula başlarken o hem okula hem de işe gitmek zorunda kalır. Ekonomik durumları iyi olmadığı için çocuk yaşta çalışmak zorunda kalan Ekinci, sabahları okula gider öğleden sonra boya sandığını alıp ayakkabı boyatmak için çarşı pazar gezmeye başlar. Boyacılık yaparak simit, tatlı satarak harçlığını çıkartan Ekinci, beşinci sınıfa geçince işinde de değişikliğe gider. Ekinci, büyüdüğü için lokantalarda bulaşıkçılık ve komi olarak çalışmaya başlar. 86 yılında ilkokul diplomasını alan Ekinci okula devam etmez. 1986 yılında eğitim hayatına son noktayı koyan Ekinci'nin amcası, ona kendi işlettiği fırında çalışmayı teklif eder. Dayısının teklifini kabul eden Ekinci için yeni bir dönem başlar.

 

GÖNLÜNDEKİ MESLEK OYUNCULUK

Fırında çalışırken kendi kendine skeçler oynayan Ekinci, ekmek dağıtırken oyunlar oynar. Şarkılar söyler. Çevre sakinleri tarafından sevilen Ekinci, için kimisi deli kimisi veli yorumunu yapar...  Aslında çocukluğundan beri değişik işlerde çalışan Ekinci'nin gönlünde yatan meslek oyunculuktur.

 

ARTİST YARIŞMASINA KATILIR

Bir gün bir gazete de “Artist Yarışması” ilanı gözüne çarpar. Topladığı haftalığı ile hemen fotoğrafçıya gidip profilden ve önden istenilen ölçülerden vesikalık fotoğraf çeker. Ancak yarışmaya katılmak için ayrıca para yatırmak gerekir. İstenilen 60 TL parayı denkleştirip yatırdıktan sonra yarışmaya katılır. Yarışmanın sonucunu merak eden Ekinci, her hafta çıkan dergiyi alıp göz atar. Bir gün beş altı genç ile birlikte kendi fotoğrafını dergide gören Ekinci, umutlanır. Fotoğrafın altında "ajanstan haber bekleyin" yazar... Ekinci uzun süre bekler ancak hiç haber gelmez. Bir gün çalıştığı fırının yanında kültür merkezinde bulunan kalabalığı görünce merak edip gider. O dönem Batman'da faaliyet yürüten Batman Halk Tiyatrosu oyuncuları oyun sahneliyor. Oyun izlerken işi unutan Ekinci, fırına biraz geç döner. Tiyatronun oyuncularıyla tanışan Ekinci çok mutlu olur ancak fırına geç döndüğü için patrondan iyi bir fırça yer...

 

KOMEDİ DANS ÜÇLÜSÜNDEN ETKİLENİR

Aile ekonomisine katkı sunmak amacıyla zorunlu olarak yaptığı meslekler ile gönlünde yatan oyunculuk arasında gelgitler yaşayan Ekinci, TV’de başlayan komedi dans üçlüsünden çok etkilenir, onları taklit etmeye başlar. O dönem her köşe başında yer alan kasetçilerde özel kaset hazırlayan Ekinci, yaptığı gösterilerle insanları eğlendirmeye başlar. Belli bir hayran kitlesi oluşan Ekinci, Alaçam derneğine üye olur. İki yıl kadar burada değişik etkinliklere çıkan Ekinci'nin içindeki oyunculuk sevdası büyür şansını İstanbul'a denemek için Batman'dan ayrılır. İstanbul'a oyuncu olmaya giden Ekinci ancak simit fırınında iş bulur. İki yıl burada çalışan ekinci tekrar Batman'a döner.

 

YENİ İŞİ ÜÇ TEKERLEKLİ ARABA

İstanbul dönüşü aldığı üç tekerlekli araba ile yük taşımaya başlayan Ekinci, daha önce yönetmen ve oyuncularıyla tanıştığı Batman Halk Tiyatrosu'nda küçük roller almaya başlar. Burada yeteneğini biraz daha geliştiren Ekinci, sanat hayatının en verimli günlerini yaşar. Ancak bu anlar kısa sürer. Çünkü Asker olma vakti gelmişti...

 

ÇİĞKÖFTEYLE ASKERDE TANIŞIR

Asker ocağına giden Ekinci, hayatına yön verecek yeni bir meslek öğreneceğinden habersizdi. Çocukluğundan beri değişik mesleklerde çalışan Ekinci burada çiğköfte yapmasını öğrenir. Çeyrek asırdır sürdürdüğü çiğköfteciliğe nasıl başladığını İdris Usta’dan dinleyelim. “Askerde Urfalı bir arkadaşım vardı. Bana çiğköftenin tüm inceliklerini öğretti. 18 ay boyunca ondan öğrendiklerime yeni bir şeyler katarak, kendime has bir tarif oluşturdum. Asker dönüşü önce SSK Hastanesi Şimdiki kadın doğum hastanesi karşısında tezgah açtım. Üç yıl sonra Gülistan Caddesi'ne geldim. 18 yıldır çiğköfte satarak geçimimi sağlıyorum.”

 

ÇİĞKÖFTEDE BAHARAT KARIŞIMI ÇOK ÖNEMLİ

Kendine has bir baharat karışımı geliştirdiğini belirten İdris Usta “Çiğköftenin ana malzemesi olan bulgur diğer baharatlarla karıştırılarak yoğrulur. Ardından ince olarak doğranan yeşillikler eklendikten sonra bulgurlar ezilene kadar yoğrulur. Çiğköfte kıvamına geldikten sonra sinirleri alınmış ve ince bir şekilde çekilmiş olan et koyularak iyice yedirilir. Çiğköftede baharat ve kullanılan karışım çok önemlidir, Baharat olarak bana ait olan 7–8 çeşit baharat karışımı kullanıyorum. Nar ekşisi ve limonla ayrı bir lezzet katıyorum” dedi. İçeriğin yanı sıra serviste de yenilikler yaptığını belirten İdris Usta “Eskiden dürüm gazete kâğıdına sarılıp verilirdi. Paket yapmak için malzemeler, dürüm yapmak, lavaşları sarmak için kağıt dürümü koymak için poşet sistemine geçtim” şeklinde konuştu.

 

GÜNDÜZ ZANAATKÂR GECE SANATKÂR

Çiğköftecilik mesleğini sürdüren İdris Usta, sanat çalışmalarına daha fazla zaman ayırmaya başlar. Hem çiğköfte satan hem de kanal 72'de program yapmaya başlayan İdris Usta’nın şöhreti her geçen gün artar, Ulusal kanalların dikkatini çeken İdris Usta, STV’de maceracı, Her şey yolunda, CNN'de 5N1K programında Cüneyt Özdemir, Açıl Susam Programında Memet Ali Erbil'in konuğu olur. Kanal 72'de yüz bölümlük program çeken İdris Usta daha sonra Urfa TV’de 13, Malatya Ufuk TV'de 10 Denge TV’de 4 program çekti. Programların iş hayatına da olumlu katkısı olduğunu söyleyen İdris Usta, “Program sunucularının hayranları ve izleyici kitlesi bana sempati duymaya başladı. Müşteriler çiğköftemi çok beğeniyorlar. Beni de sempatik buluyorlar. Sanatçı kişiliğim nedeniyle müşterilerim ile kolay ilişki kurabiliyorum” dedi.

 

FABRİKASYON ÇİĞKÖFTELER ÇIKTI

Önceleri sadece evlerde, piknikte ve özel günlerde yapılan çiğköfteye son yıllarda talebin arttığına dikkat çeken İdris Usta “Önceleri seyyar tezgâhlarda satılan çiğköfteye talep artınca bir biri ardına çiğköfte dükkânları açıldı. Gün geçtikçe büyüyen sektör bu işin yıllardır yükünü taşıyan seyyar tezgâhları olumsuz etkiledi. Son yıllarda fabrikasyon çiğköfte çıktı. Bu bizi biraz etkiledi. Yeni nesil her şeyde olduğu gibi fabrikasyona yöneliyor. Bildiğim kadarıyla Çiğ Köfte sektöründe marka tescil belgesine sahip 18 işletme var. Bu ürün için son 1 yılda 44 işletme de TPE'ye başvurarak markalarını tescilletmek istedi. Kimisi yoğurt katıyor, kimisi ceviz, kimi de fındık katıyor. Ancak gerçek çiğköfte kıyma, bulgur ve baharat karışımından yapılır. Yanına da yeşillik ve salatası ikram edilir” şeklinde konuştu.Çiğköftecilik mesleğini severek yaptığını belirten İdris Usta son olarak “Yapmış olduğum Çiğköfte artık bir marka olmuş Müşterilerim çok memnun. Gülistan caddesinden geçen her siyasetçi ve sanatçı mutlaka bana uğrar. Sanat çalışmalarım da iyi gidiyor. Birçok kanaldan teklif alıyorum” diyor.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
RESMİ İLANLAR
TÜMÜ
Bugün yayınlanan resmi ilan bulunamadı!...mid2
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...