İşte yanıtlar…
SERHAT KURT (ESNAF)
Bence televizyon dizileri asla anlam ve gaye taşımıyor. Sadece dizi oyuncularına, yapımcılara ve televizyon kanallarına para kazandırma amaçlı yapılıyor tüm diziler. Asla toplumda iyi bir duygu yaratma amaçlı yapılan diziler yok. Dizi ismi vermek istemem ama silahların pat pat patladığı diziler var. Her bölümde onlarca insan öldürülüyor. Haliyle gençler bunları örnek alıyor. Silaha özeniyorlar. İnsan öldürmek, basit bir olaymış gibi görünüyor. Bu yüzden televizyon dizilerini asla uygun bulmuyorum. Bu alanda denetimler yapılıyor mu bilmiyorum.
RAMAZAN AYTİN (BELLONA ESNAFI)
Toplumda sanki dizi etkili ve verimli insanlar dizileri izler ve takip eder gibi bir yanlış algı var. Oysa diziler insanları uyuşturuyor. Aydın bir insan olmak için dizi izlemek değil, kitap okumak gerekir. Televizyon dizileri ve sosyal medya sayfaları, toplumda çok farklı bir ayrıştırma yaratıyor. Dostluklar artık sosyal medyada. Aile bağları artık dizilerdeki gibi kontrolsüz. Yani gittikçe dağılıyoruz, kötüleşiyoruz. Umarım kısa zaman içinde hem dizilere bir denetim gelir hem toplum bu konuda bilinçlenir. aksi halde geleceğimiz, aynen bu dizilerdeki gibi olacak.
EMİNE YILDIZ (EV HANIMI)
Ev hanımı olduğum için dizileri takip ediyorum. Severek izliyorum fakat bazen çocukların izleyemeyeceği sahneler çıkıyor. Bu durum bizi rahatsız ediyor. Bir sınırı olmalı dizilerin. Şuan her evde televizyon var. Televizyon, hayatımızın bir parçası oldu. Ailemizle izliyoruz. Eşimizle, çocuğumuzla, misafirlerimizle izliyoruz. Bu yüzden içinde tarihi bilgiler olsa, faydalı şeyler olsa, çok fayda sağlar. Çocuklarımıza, örnek olarak gösteririz o dizileri. Onlar da kendilerine örnek alırlar mesela. Toplumumuzda diziler de çok izleniyor. Her evde en az 4–5 dizi takip ediliyordur. Kendi hayatımızı unutup başkalarının dertlerine üzülüyoruz, başkalarının mutluluğuyla seviniyoruz. Bu da sanırım terapi gibi…
ÖMER AKDA (ÖĞRENCİ)
Kanıt dizisini izliyordum. Çok güzel bir kurgusu vardı. Parmak izi teknolojisinin ne kadar geliştiğini gösteriyordu. İlgimi çekiyordu. Türkiye bu alanda o kadar gelişmişti ki Avrupa’dan bu taleple ülkemize gelenler oluyordu. Bu diziyi heyecanla izliyordum. Başka bir dizi izlemedim. Bence eğlenceli diziler yapılabilir. Bir de şehirlerin tanıtımına katkı sunan diziler olabilir. Bazı filmler, bir şehirde çekilince, o şehrin reklâmı oluyor mesela. Bu alanda kullanılırsa diziler faydalı olur. Herkes, Batman’da çekilen bir diziyi merak eder. Batman’ın tanıtımı olur.
BÜLENT AKDAĞ (ÇİĞKÖFTECİ)
Muhteşem Yüzyıl dizisi, tarihle alakalıydı. Çok ciddi bir diziydi. Onu izledim. İlber Ortaylı, Murat Bardakçı ve Erhan Afyoncu’nun da desteklediği tarihi diziydi. Boş değildi diye düşünüyorum ama sonradan iyice bozuldu. Tarihçiler bu diziyi yorumlarken, gerçeklerin çarpıtıldığını söyledi. Mohaç Meydan Savaşını ve Rodos’un Fethi bölümlerini izliyordum. Kral Layoş’un Ölümü ve diğer savaş sahneleri gurur verici ve heyecanlıydı. Ama onun dışında herhangi bir dizi takip etmedim ve izlemedim. Diziler basit yapıldığı ve toplum ahlakını bozduğu için merak etmiyor ve izlemiyorum.
AHMET GÜNEŞ (ESNAF)
Ekranlarda yayınlanan diziler hakkında hiç de olumlu ve iyi düşünmüyorum. Kültürümüzü alt üst ediyor. Körpe zihinleri kirletiyor. Gençleri zehirliyor. İnsanları adeta psikopatlaştırıyor. Dizilerin bir amacı olmalı. Toplumu iyileştirmeli. Toplumda iyi ahlaki duygular yaratmalı. Arkadaşlık, aile bağlarını güçlendirecek diziler yapılmalı. Bir de dizileri denetleyen kurumlar güçlendirilmeli. Her dizinin bölümleri didik didik incelenmeli. Dizi izletildikten sonra, binlerce insan izledikten sonra ceza yazmanın anlamı yok. Diziler yayınlanmadan önce denetim yapılmalı. Öğrenciler bunları izliyor. Çocuklar bu dizileri izleyerek büyüyor. Düşünün, bir mahallede uyuşturucu ticaretleri, silahlar, yanlış ilişkiler… Bu dizileri izleyerek büyüyen bir gençlikten ne beklenebilir?
AYSUN DALGA (EV HANIMI)
Dizi izlemeyi seviyorum, fırsat buldukça izliyorum. Bağımlılık yapması kötü bir şey. Yanlış kullanımında özellikle çocukların ve gençlerin gelişiminde, aile ve toplum yapısında bozulmalara neden olur. Örneğin evli bir çiftin birbirlerini aldatması normalmiş gibi yansıtılıyor, toplumda bunu normalmiş gibi algılıyor ve boşanmalar artıyor.
BÜŞRA KARATAY (ÜNİVERSİTE MEZUNU)
Televizyon dizileri toplumun her kesimini etkiliyor. Özellikle çocukları etkiliyor. Dizi ve programlarda ahlaki değerleri yıpratan sigar, alkol, uyuşturucu, şiddet dizilerinden uzaklaşıp kültürsel ve öğretici dizilerin olması daha güzel olacaktır. Televizyon karşısında uzunca durmak da sağlık sorunlarına sebep oluyor. Daha dikkatli olmak lazım. Dizilerde cinayetler normalmiş gibi yansıtılıyor, bu iyi bir şey değil. Cana kıymak bu kadar kolay olmamalı.
BİLAL GÜL (ESNAF)
Tiyatrolar, filmler varken dizilere merak salınması çok tuhaf. Televizyon dizileri adeta zehir saçıyor. Dizilerin bazı oyuncuları, yanlış yaşayış şekilleriyle topluma kötü örnek oluyorlar. Gençler onlar gibi yaşamaya çalışıyor. Dizilerde gösterilen aile ilişkileri, dostluk ilişkileri, çarpık bazı durumlar, toplumda normalmiş gibi bir algı yaratıyor. Toplum bu karakterleri izleyerek adeta zehirleniyor. Kadınlar, gençler, çocuklar, saatlerce dizilere mahkûm oluyor. O saat aralığında insanın bilinçaltına ne tür duygular işleniyor, bunlar bir araştırma konusu. Açıkçası dizilerin, toplumumuzda iyi duygular oluşturduğunu düşünmüyorum. Ama çözüm çok zor gibi.