Kamuoyunda proje parti kavramına hep yanlış bakılır. Sanki gizli bir elin siyasetin içine kirli bir el uzatması diyerek bu kavramın içeriği bozulur.
Bütün siyasi partiler bir projenin ürünüdür dememin gerçek manası bu siyasi kurumların aslında bir ihtiyaçtan doğduğuna atıfta bulunmak istedim.
Bugün ülkemizdeki genel siyasi tabloya bakıldığında Cumhur ittifakı bileşeni olan iki siyasi parti Ak Parti ve MHP eski politik güçlerinde değil. Ana muhalefet partisi CHP ise kendi bencil, bireyci ve çıkarcı kavgaları ile toplumda yeteri kadar umut rüzgârı üretemiyor. İYİ Parti ise eski günlerinden çok ama çok uzaklarda bir yere savrulmuş durumda. DEM in ise topluma ters gelen ideolojik tutumu yüzünden Türkiye Partisi olmaktan çok uzakta. Saadet, Gelecek ve Deva ise bir balonun sönükleşmesi gibi güdük kalmaya mahkûm.
Tüm bu siyasi tabloda Anahtar Parti nereye, nasıl konumlanacak?
Bu soruya cevap vermek için daha çok erken ama göstergeler bu parti için ümit havası oluşturmaktan çok uzak
Uzun bir dönemdir ülkemiz siyasetinde bir Üçüncü Yol arayışı mevcut ama bu iddiayla ortaya çıkan İnce, Sarıgül gibi politik figürler yanlış zamanlama ve stratejik planlamadan yoksun oldukları için çabucak silindiler.
Türkiye siyasetinde başarıya giden stratejik planlamanın ilk kuralı önce samimiyetle inandığınız bir fikriniz, idealiniz olacak. Elbette bu ilk kural tek başına yetmez. İkinci temel şart bu davaya inanmış birbirine sadık ve güvenerek kenetlenmiş bir inançlı kadronuz olacak. Stratejik bu iki ayağın üzerine inşa edilecek politik hamle taktiğinizin temel koşulu ise gece gündüz durmadan çalışmak
Sözünü ettiğim bu konsepti pratiğe geçirecek temel unsur ise Lider yani Genel başkan
Genel başkanın insanları dinlemesi, anlamaya çalışması çok önemlidir. Toprağın altındaki elması görecek gözü olmayan Genel başkanın, partisini çok uzak hedeflere taşıması ise çok ama çok zordur
Anahtar Parti ve Yavuz Ağıralioğlu’nun siyasi hayattaki başarısını doğru analiz etmek için iki parçalı bir inceleme yapmak gerekir
1-Yavuz Ağıralioğlu Kimdir, 2-Anahtar Parti Kimlerle başarıyı yakalar?
Ağıralioğlu’nu yakından tanıyanlar onu muhafazakâr, milliyetçi olarak tanımlasa da bana göre bu tanım çok doğru değil. Yavuz Beyin genel duruş, düşünüş ve tavırlarına baktığımda onun aynı zamanda demokrat ve insan sever biri olduğu izlenimine sahibim. Yani Yavuz Bey sadece milliyetçi ve muhafazakâr oylara değil toplumun tamamının tercihini almayı düşünmelidir, bunun dışındaki her tavır ve davranış Anahtar Partiyi dar ve küçük bir alana hapseder.
Öncellikle şu hususu belirteyim;
Yavuz Ağıralioğlu’nun Olaylara bakış açısı, sosyolojiyi nasıl okuyuşu, siyaseti yorumlaması ve hepsinden önemlisi Türkiye’yi ve bu coğrafyada yaşayan insanları ne kadar tanıdığı çok önemlidir.
Ağıralioğlu, kucaklayıcı, sevecen, bir dil seçmelidir. Ülkenin temel mesellerine, dış politika sorunlarına karşı ise çok özenli bir üslup benimsemelidir.
Yukarıda altını çizdiğim bu iki noktada Yavuz Bey daha şeffaf ve açık yüreklilikle ne yapacağı hususunda tavrını ortaya net koymalıdır.
Aksi bir durumda onun ve partisinin etrafındaki şüphe bulutları ortaya çıkacaktır.
Şimdi temel bir soru sorayım
Ferasetli, sağduyusu çok gelişmiş bu millet Ağıralioğlu ve Anahtar Partiye 3. Yol kapısını aralar mı?
Bence Evet ama bazı koşullar Ağıralioğlu ve Anahtar Parti üst yönetimi tarafından yerine getirilmeli.
Yani Yavuz Bey ilginç, etkileyici, çarpıcı projelerle, fikirlerle ortaya çıkıp ülke gündemine oturmalı
Elbette bugün Erdoğan’ın Türkiye’de ki siyasi konjonktürü yönettiği, toplumsal algıda seçicilik yöntemiyle hala kitleleri, etkilediği açık bir gerçek Ak Parti kontrolündeki ana akım medyayı da bu çarpanın altına koyduğumuzda Yavuz Bey ve Anahtar Partinin işinin ne denli zor olduğu ortaya çıkar.
Bundan sonra bütün dikkatimle Yavuz Beyi, onun arkadaşlarını ve Anahtar Parti’yi izlemeye devam edeceğim.