Yerleşik düzenden yeni göçebeliğe doğru: Kiralık hayat

Yerleşik düzenden yeni göçebeliğe doğru: Kiralık hayat

Yaşamın bu denli akışkanlığı karşısında gördüklerimizin arkeolojisini yapmaya iten şeyler var.

Bu "yaşamın kiralandığı" yeni bir sistemin müjdelenişi.! Mülk'e karşı mülksüzleştirmenin bizde her türlü çabanın anlamının da kiralanabilir olduğu inancını kuvvetlendiren bir müjde!. Hayatın panoramasını ortaya sermek gibi bir mücadelesi olanların hayretle karşılayacağı bu yeni tarz yaşamın, geçmişin ermişlerinin geçmişte kalarak muradına erdiğini düşündürüyor bana. Bu dönemde tüm değerler kiralanabiliyor. Kiralamanın bir diğer yüzünü de üyelik sistemi oluşturuyor. Üyeyim öyleyse kiralayabiliyorum mantığı. Akışkan yaşam formunda Mülksüzleştirmeyle birlikte hayat kiralanabiliyor. Bugün bu tarz hizmetler çoğalınca garabet olmaktan çıkıp normal bir şeymiş ve konjonktürün bizi buna itmiş olduğu yanılgısına kapılıyoruz. Evler kiralık, arsalar kiralık, arabalar kiralık, ilişkiler kiralık, motorlar kiralık , takılar kiralık, elbiseler kiralık, her yerde bir "Kiralık........" furyasıdır gidiyor. Yani mülkün metalaştırılması. Bu durum yerleşik olmaktan sıkılıp sürekli muhtelif yerlerde olma arzusunu canlı tutar, Ve bu arzu mülteci gibi bir yaşamı kaderimiz haline getiriyor. Çünkü arzulanan sürekli akış halinde olup sürekli muhtelif yerlerde olmaktır. Böylece Bugün kiraladıkça yerleşik düzenden göçebe bir yaşam tarzına geçiyoruz. Bir yerde değil her yerde oluyoruz. Denilebilir ki Paylaşım ekonomisi bireyde her yerde " bana da ait bir şeyler var düşüncesini yerleşik kılıyor". Airbnb bu çarpıcı tablonun kurumsal bir örneği. “Bu üyelik sistemiyle farklı şehir ve ülkelerde kendime kısa süreliğine kiralık meskenler elde edebiliyorum” düşüncesini ikame ediyor. BlaBla Car örneği yine çarpıcı bir örnektir. Yol arkadaşlığının kiralanan uygulaması denilebilir buna. Uygulama şehirlerarası yolculuk yapan araç sahibi ve aynı konuma ya da aynı konum üzerinde bulunan bir il'e gidecek yolcu ve şoförü biraraya getiriyor. Bu mantığa göre araç sahibi yol arkadaşlığı kiralarken yolcu ise hem şoförü hemde aracı varacağı menzile kadar uygun fiyatla kiralamış oluyor. Taşınmazların yanında üyelikler ile dijital platformlar da kiralanan şeylere dönüşüyor. Üyelik gerektiren bu uygulamalar adeta kirasını verdikçe kullandığın bir hizmete yani kiralamanın hizmetine dönüşüyor. (Kiralamanın mantığı budur; sana ait olmayan ama erişebildiğin her yerde herkesin olan şeylerdir denilebilir. Böyle bakıldığında herkes her yerde olabilir ama heryerde olan / olabilen aynı zamanda hiçbir yerdedir de .)

Böylece kiralanan yaşam bizleri daha hızlı olmaya, ilişkiler ve bağlar konusunda daha akışkan olmaya zorluyor. Bu artık hızlı ve akışkan olmayı şart koşan geçişken bir yaşam tarzıyla Byung Chul Han'ın ifadesiyle kendi kendimizi sömüren faillere dönüşüyoruz. Çünkü daha fazla kiralayabilmek için daha fazla mesai harcıyoruz. Bu da kurbanın kendi failine dönüşmesi demektir. Kiralamayı mutlaklaştırıyoruz. Arkadaşlık sitelerinden saatlik ilişki kiralıyoruz, Her yerde herkese ait kamuya açık yerleri kiralıyoruz ve sanki yaşamın kamusallaşabilir ve metalaştırılabilir olduğunu göstermek adına yapıyoruz . Oysa bu mahremiyetin ifşalanmasına ve teşhir edilebilir bir şey olduğuna inandırıyor bizleri.Kiralanabilir olan herşey teşhir edilmek zorundadır. Çünkü Paylaşmak kiralama ekonomisinin buyruğudur. Oysa mahremiyet güvenin inşa edildiği ve şeffaflığın olmadığı yerdir. Üstünde örtüsüyle varolabilen şeydir mahrem. Ancak metalaştırıldığı için bu kutsallığından aşındırılır ve artık Mahrem ortak eylemin alanına dönüşür. Bu garip ve tuhaf olan yaşam tarzı artık çalışmayı da kiralık kılıyor. Güvenlikten yoksun bir sınıfı ifade eden Prekarya aslında kiralanabilir İşçiler demektir bana göre. Ayrıca buna part time çalışan işçiler de örnek gösterilebilir. Çünkü sigortasız, güvencesiz ve orada çalıştığına dair herhangi bir yasal belge olmadan gün içerisinde farklı yerlerde çalışabilmenin Mümkünlüğüdür bu tarz çalışma stili.(Muhtelif yerlerde olma arzusu akışkanlığın zor'udur. Emeğin kiralanmasıyla muhtelif işlerde çalışabilmekte artık mümkün hale geliyor)Yerleşik tüm unsurlarıyla hayatın taşınabilir ve göçebeleştirilebilirliğine dair bir sistemin gelişimini seyrediyoruz. Artık yaşamın yeni mottosu budur; kiraladıkça daha çok var oluyorum. Bu motivasyon kaynağıyla yaşamın kendisi de artık göçebeleştirilebilir bir fenomene dönüşüyor

.

Mehmet Tahir Yaşar

Gmail: mehmettahiryasar7@gmail.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
RESMİ İLANLAR
TÜMÜ
Bugün yayınlanan resmi ilan bulunamadı!...mid2
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...