120 SAAT BARIŞA VESİLE OLSUN

Kim ne dese desin en kötü barış en iyi savaştan iyidir. 
Suriye operasyondaki ara verme/ateşkesi doğru buluyor ve destekliyorum.
Bu 120 saatlik sürecin kalıcı ve halkların kardeşliğine zemin olmasına temenni ve arzu ediyorum.
Bu süreç siyasete kurban edilmeli ve ranta dönüştürülmemelidir.
Kim galip gelmiş, kim mağlup olmuş, ateşkes mi, ara vermemi, kimler arasında olmuş... Cevap verilmesi önemli sorular olsa da bana göre silahların susması daha önemlidir.
Kavga ve savaş sorunları çözemediği gibi yeni sorunların oluşmasına sebep olur.
İntikam alma sevdası yeni intikamlara sebebiyetler verir.
Coğrafyada gözü olanlara ve intikam peşinde koşanlara imkan sunar.
Bölgenin huzur ve istikrarı Müslüman kardeşliğinin güçlenmesi ve hukukuna riayet edilmesi ile mümkündür.
Dini, Kıblesi, Peygamberi, Ezani, Kitabi... Bir olan Müslümanların bu birlikteliğe önem vermesi bir çok sorunu hal eder.
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem:
"Gerçek yiğitlik, güreşte rakibini yenen değil, öfkelendiği zaman nefsine hakim olandır."(Buharı, Müslim.)
İntikam duygusu, hesap sorma, kanı yerde bırakmama ve milliyetçilik söylemleri doğru değildir.
Aklın kullanılması doğru olandır.
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem:
"Öfke şeytandandır", "Öfkeden sakınınız"(Ahmet b. Hambel)
Demesi ve
"Affedin ki, Allahü teâlâ da sizi affetsin ve şerefinizi yükseldin!"?(İsfehani)
"Allah rızası için affedeni Allah onu yükseltir."(Müslim) Af etme daha önemlidir.
İslamiyet barış dinidir.
Mekke fethi ve Peygamberimizin tavrı tüm insanlıkla beraber bize örnektir.
O sallahu aleyhi ve sellem Mekkeye girmeden Mekke halkına (müşrik olmalarına ragmen) değer vermiş; "Kim ki evine sığınırsa, kimki ebu sufyanin evine sığınırsa ve kim ki Kabeye sığınırsa emniyettedir..." güvence vererek fetih gerçekleştirmiştir.
Fethin tamamlanmasından sonra okuduğu hutbede;
"Allah'tan başka ilâh yoktur. Yalnız O vardır...  Kâbe hizmeti ve hacılara şu dağıtma işi dışında bütün gelenek ve görenekler, mal ve kan davaları, bugün şu iki ayağımın altındadır...
-Ey Kureyş topluluğu! Şimdi benim, sizin hakkınızda ne yapacağımı sanırsınız?
Kureyşlimer:
"-Biz Sen'in hayir ve iyilik yapacağını umarak 'Hayır yapacaksın!' deriz.
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem;
"Ben de Hz. Yusufun kardeşlerine dediği gibi:
《...Size bugün hiçbir başa kakma ve ayıplama yok! Allah sizi affetsin! Şüphesiz O, merhametlilerin en merhametlisidir.》(Yusuf 92) diyorum. Haydi gidiniz, artık serbestsiniz!"
Olması gereken budur.
Dayanağımız ve tavrımız bu olmalıdır.
selam ve dua ile