19 KASIM AY TUTULMASI VE YAŞAMLARIMIZA YANSIMASI ÜZERİNE
Bir kısmi ay tutulması Cuma, 19 Kasım 2021 tarihinde gerçekleşecek 3 saat sürecek micromoon . Bu, 1440'tan bu yana en uzun ve 2669'a kadar en uzun parçalı ay tutulması olacak. (https://en.wikipedia.org/wiki/November_2021_lunar_eclipse)
***
Herkese yeniden merhaba
Boğa ve akrep aksında gerçekleşecek bu tutulma ile yeni bir 18 aylık döngüye başlıyor olacağız, güneş tutulmaları güçlü ve zorunlu başlangıçları ,ay tutulmaları ise güçlü tamamlanma enerjilerini yansıtır kaos ile gelen zorunlu dönüşümün habercisi gibi tutulma, Boğa burcu semboliği tarım, gıda, ekonomi ve emlak alanlarını temsil eder, Uranüs’ ün bu alandaki transit geçişi, akrep boğa hattındaki tutulmalar ile birleşince bu tutulmaların zamanın yöneticisi kovadaki satrün ile yapacakları kontaklar boğanın sahip olma, tedbir alma ifadesinin akrep aksının krizler ile dönüşüm enerjisiyle çalışıyor olacak kovadaki satrün ile bağımsızlık ve otoriter rejimlere isyan duygularını da körükleyip dönüşümü kaçınılmaz olarak önümüze getirecek.
Bizler belirsizlikler arasında uzun bir zamandır denge, güvenlik ve huzur arayışımızın rahatsızlık duyduğumuz değişme direnç gösterdiğimiz, belirsiz ve sisli görünen gelecek algılarımızın, alışageldiğimiz değerler ve kaynaklarımızın, bizi tembelliğe ve atıllığa iten içsel konfor alanlarımızın doğadan kopuk ve bağımsız gibi düşündüğümüz ve hissettiğimiz ben ve benim dediğimiz şeylerin kaçınılmaz olarak değişime uğrayacağının habercisi, bu değişimin ayak seslerini hisseden bizler yaşadıklarımızın kendi faydamıza içeriden ve kolaylıkla akabilmesi için akrep semboliğinin;varlığın yokluktan yokluğun ise varlıktan çıktığını fark ederek, kendimizin ve bütünün hayrına olacak şekilde güldür güldür akan bir nehrin üstüne kurulmuş bir baraj gibi sabit, fakat daha üretken bir şekilde dönüştüğünü hissedebileceğimiz zamanlardan geçiyor olacağız, barajlar gölleri sabittirler,nitekim suyun yolunu değiştirirler,suyun enerjisi dönüşürken, maksimum fayda üretebilecek potansiyel de açığa çıkar.
Tutulma sırasında ve sonrasındaki gökyüzü enerjileri öylesine keskin virajlı ki kaçmaya ve görmezden gelmeye üzerini örtmeye çalıştığımız her konu kavram ve sorunların artık gün yüzüne çıkma ve kendilerini somut olarak hissettirmeleri mümkün, kısaca her köşede bizi sobelemek için bekliyor olduklarını yaşayıp göreceğiz, burada tutulmaların insanların duygu durumları ile ilgili ani ve ön görülemez öfke ve çıkışları akrep ve boğa temalarının gölge taraflarını gündeme getirebilir, duyguların etkili yönetilmesi gereken bir zaman dilimi faydasız tartışma ve anlaşmazlıklardan uzak durmaya çalışarak size karşı kötü niyetli atılan bumerangların gönderenlere geri döneceğini ve muhtemelen onları vuracağını aklınızın bir köşesine not edinebilirsiniz.
Manipülasyon ve yüksek mali açık çatışmalara neden olarak toplumlarda huzursuzluk yaratabilir, somut olarak bu tutulma ile birlikte 2025 yılına kadar sürecek olan Uranüs Boğa transiti ile ekonomi ve finans piyasalarında beklenmedik değişimler de söz konusu olacaktır.
Bunları yaşarken yeni dünya düzenine nasılda hızla uyum sağladığımıza biz bile şaşırabiliriz,boğa burcunda gerçekleşecek bu tutulma bize maddenin,toprağın tohumun ve kaynaklarımız dediğimiz değerlerin kıymetini çeşitli kısıtlamalar ve bu düzeni yönetenlerin baskıları ve kontrolleri ile yaşayarak öğretecek.
Gökyüzü enerjileri bizi derin uykumuzdan uyandırmak için var , şu mesajı çok net okuyabilmemiz gerekiyor sisteme boyun eğmeyen,kendi hakları konusunda bilinçlenmiş,kuralları altüst etmek isteyen enerjiler hakim, sorunsuz bir hayat yaşamak için değil,engelleri ve sınırlamaları fırsatlara dönüştürebilmek için dünyaya geldik bunu başarabilenler ilerleyecek ve yükselecek aksi durumda kendini sistemin kurbanı olarak gören sürekli eleştiren ve bir değer üretemeyen insan hüsrana uğramaya mahkum olarak yaşamına devam etmek zorunda kalacak, dünya adalet üzerine yaratılmadı adaleti arayan üzülür, dünya denge üzerine yaratıldı buna odaklanabilmeliyiz.
Dünya kaynakları konusunda bilinçlenip, verimli kullanabileceğimiz bir potansiyele ulaşabilirsek, bütün insanlığı onlarca kat besleyebilecek kaynaklarımız mevcut, fakat algı oyunları ile otorite konumunda ki gücü elinde tutan ve bunu insanlığın faydasına kullanıyormuş gibi yapan perdenin arkasında ise gücü kaybetmekten korkan merkezi yapılar kıtlık,yokluk ve hastalık kavramlarını sürekli gündemde tutarak zihinleri zehirlemeye devam ediyor olacaklar. Bütün bu algı oyunlarını fark edebilen küçük bir azınlık olsak bile öncelikle sert yüzleşmeler ile karşılaştıktan sonra geniş bir şuur ve idrak anlayışı geliştirerek köklü, reformist ve daha merkeziyetsiz bütünün hayrına olacak şekilde,oluşumları bir ve bütün olma hali ile çoğunluğun sesinin azınlık bir oluşumu değişime zorlamaya,öncelikle kendi topraklarımızı ve kaynaklarımıza kayıtsız kalmadan daha verimli ve insaflı kullanarak küçük üreticilere ,işletmelere destek olarak daha sonrasında dünya kaynaklarının eşit bir şekilde paylaşılması konusunda güçlü bir irade sergileyerek çocuklarımız için daha güvenilir bir geleceğe yol alabiliriz.
Bu süreç kaçınılmaz olarak ‘domino etkisi’ gibi yaşamlarımıza etki etmeye devam edecek, insanlık çileden çıkmadıkça , önemli kayıplar yaşamadıkça, sabrının sınırlarına ulaşmadıkça,maddi güvenceleri ağır bir tehdit altına girmedikçe ve ızdıraptan perişan olmadıkça uyanış gerçekleşmiyor, bizi hayata kökleyen ve burada dünyada olduğumuzu hissettiren bu acı dolu duygular yaşamlarımızda derin izler ve köklü dönüşümleri gerçekleştiren ana unsurlar, oysaki deneyim ve önceki yaşanmışlıklardan dersler çıkarıp yaşamlarımızı daha sürdürülebilir kılmak bizlerin elinde, bu kaçınılmaz yolda dönüşümümüz kolaylaştırılsın ve idrakimiz arttırılsın duasıyla herkese esenlikler dilerim.
