AB HAYRANLARI VE KATALANYA

“Self Determinasyon” terimi uluslar arası ilişkilerde kullanılan bir terim olup Halkın kendi kaderini tayin etme hakkı olarak tanımlanmaktadır.

Bu terimi 1919’da ABD Başkanı Wilson kullanmıştı.

Tarihte Wilson ilkeleri olarak geçen 14 maddenin içinde yer alan bu ilke Osmanlıyı kesip biçmişti.

Lenin de bu terimi kullanan liderlerdendi. Lenin’in Sosyalist İşçi Partisi Metotları arasında yer alan bu terim ile ilgili Lenin bir kitap bile çıkartmıştı.

 “Self Determinasyon” Müslüman Ülkeleri birbirinden koparmaya yarayan ve 1789 Fransız İhtilalinden sonra başlayan Ulusalcılık akımını destekleyen bir teori olarak görülebilir.

 “Self Determinasyon”, Müslümanları ulusal sınırlar ile bölerken, AB ülkelerine nedense dokunmuyordu? Üstelik AB Ülkelerini böleceğine birleştiriyordu.

O halde bu terimin kullanılma amacı sadece Müslümanları parçalamak mıydı?

Aslında Küresel emperyalizmin küresel Pazar elde etme çabalarının bir sonucu da buna neden oldu diyebiliriz.

Schengen Ülkelerinin farklı uluslardan oluşması, sınırların kaldırılması, para birliği, hukuk birliği, siyasi birlik AB hayranlığını artırıyordu.

Oysaki bu birlik AB Ülkeleri dışında kalan Ülkeleri sömürmek için kullanılıyordu.

AB medeniyetinin sömürülen Ülkelerin kan ve gözyaşlarının üzerine kurulduğu unutuluyor ve göz ardı ediliyordu.

Kimi zaman gelişmemiş deyip, kimi zaman gelişmekte deyip sömürdükleri ülkeleri böldükçe bölüyorlar. Buna da halkın kaderini tayin etme hakkı, Arap Baharı vs diyorlardı.

Nedense halkın kaderini tayin etme hakkının kendi içlerinde geçerli olmadığını görüyoruz. Bunu da Katalanya referandumu sonrası yaşananlardan anlıyoruz.

Katalanya veya Bask bölgelerinin kendi kaderlerini tayin etme haklarına müsaade etmeyen ve liderlerini tutuklayan AB, fikir özgürlüğünü ve demokrasiyi rafa kaldırmakta beis görmüyor.

Diğer taraftan sözüm ona demokrasi ve fikir özgürlüğü şarlatanları ile AB hayranları; görmedim, duymadım, bilmiyorum rollerine büründüler.

Katalanya referandumunda nara atanlar, AB’nin özgür ve Demokratik olduğunu savunanlar ezik ve aşağılık kompleksli; entel görünümlü yobazlardır.

AB, ne yaparsa yapsın sömürdüğü halkların, parçaladıkları Ümmetlerin kan ve gözyaşlarının vebalini çekecektir.

Bir Bumerang misali “Self Determinasyon” kendilerine dönecektir inşallah…