AÇILIŞ DEĞİL KAPANIŞ MİTİNGLERİ

1 Kasım seçimleri neyi değiştirir?

Kimin oyunu arttırır kimin oyunu azaltır?

Bahisler açıldı.

Herhangi bir partiye tek başına iktidar olabilecek kadar seçmen destek verecek mi yoksa yine benzer bir tabloyla AK Parti herhangi bir partiyle koalisyonu kendine yediremeyip bugün yaptıklarını yapar mı?

Seçim startı verilince Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan meydan meydan gezip kimi neyle nasıl terbiye etmeye çalışır kimi nasıl azarlar. Malumunuz önceki seçimlerin sonucunu özellikle AKP’nin oy kaybetmesini tek sebebe ama iki farklı tutuma bağlıyor seçmen. Sebep Erdoğan. AKP’nin seçimden oy kaybıyla çıkmasını kimileri Erdoğan’ın AKP’nin genel başkanı gibi meydan meydan gezip miting düzenlemesine bağlarken kimisi de Erdoğan’ın yeterince gezmemesine az miting düzenlemesine bağladı.

Geçen seçim Erdoğan’ın mitinglerinin sözde konusu açılışlardı. Açılış bahanesiyle il il gezerek AKP’nin lehine mitinglerde 400 milletvekili istemiş ama çıkaramamıştı. Seçim sonrası da gündemde kalabilmek adına mı dersiniz bilemem muhtarlarla toplantı ve benzeri buluşmalarla yine gündemde kalmayı başarmıştı. Tam, Erdoğan’ın toplantıları ilköğretimde sınıf başkanlarına kadar gider diyecektim ki erken seçim, yeniden seçim, tekrar seçim neyse daha öncekini hazmedememişken gündem değişti.

Erdoğan yeniden gezer mi gezmez mi bilemem. Gezer de bu sefer kaç milletvekili ister merak ediyorum. Ama Demirtaş, "Kim evinde gazoz dahi açarsa Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı çağırsın; AKP propagandası yapacak diye koşa koşa gelir" demişti de çok gülmüştüm. Haklı şimdi bahanesi ne olacak acaba. Daha önce açtıklarını bir daha mı açacak. Ya da bu sefer de açtıklarını kapatsın bence hatta özellikle gelip Kürt coğrafyasında açtıklarını kapatsın. Kürtleri HDP’ye verdikleri destekten ötürü cezalandırır gibi geri alsın verdiklerini.

Ki öyle yapmaya çalışanlara ne yapıyorsunuz demedi, her önüne geleni azarlayan o Erdoğan emrindeki kurumlara yazı göndererek Türkçe dışında bir dilin kullanılmasını yasaklayan Erzurum’un Tekman ilçesi Kaymakamına tek bir eleştiri bile yöneltmedi. AKP İzmir milletvekili Hüseyin Kocabıyık, twitter hesabından "Şehitlerimizin vebali HDP ye oy veren şerefsizlerin üzerindedir. Allah onların belasını versin" diye yazınca. Ne Erdoğan ayıpladı onu ne de AKP yönetimi disipline vermedi o zatı…

Ama kendisine ve iktidarına dönük en ufak eleştiriye tahammülsüzlüğü kardeşini kaybeden bir Yarbayın duygusal çıkışını en ağır biçimde cezalandırarak, onu itibarsızlaştırmaya ve vatan haini ilan ettirmeye kadar vardı.      

Seçime dönersek, aday adayı olacaklar istifa etti kolları sıvadı ama.. Henüz kimler aday adayı kimler değil çok netleşmiş değil. Belli ki çok hızlı iki aylık bir seçim gündemi yaşayacağız. Herkes gibi benim de temennim seçim gündeminin içinde bulunduğumuz ve ağır bedeller ödediğimiz çatışma halini durdurur. Sona erdirir mi erdirmez mi bilemem ama en azından topluma biraz olsun soluk aldırır.

Öyle görünüyor ki AKP teşkilatlarıyla çok da hazırlanmış değil. Neden derseniz, hezimete uğradığı il ve ilçelerde teşkilatlarını yenilemek taze kan bulmak çabasına bile girmedi. Şimdi dersiniz ki “kanı başka mecralarda başkalarının evlatlarından toplamaya çalıştı” hakkınız var.

En azından önceki seçim kampanyasını doğru ve iyi yönetememiş yerel teşkilatları bir gözden geçirebilirdi. Yapmadı bu önceki seçimden ders almadığını gösterir. Kürt meselesinde dilini düzeltmedi yaklaşımını değiştirmedi. Bu da yine özellikle Kürt seçmeninin mesajını doğru okuyamadığını ya da kibrine yediremediğinin bir göstergesidir derim.

Çok değil en fazla 2 hafta sonra gerek AKP gerekse de HDP hangi adaylarla seçime gireceğini ilan eder. Yasal takvim bunu gerektiriyor. Umuyorum ki bu seçim süreci de önceki gibi sağduyu ve sükûnetle atlatılır.