ALKIŞ PARA ETMEYİNCE BAŞKANLIĞA DÖNÜŞMÜYOR

Seçim yaklaştıkça taşlar yerinden oynamaya başladı. AK Parti’de iki ilçenin seçimi yapılıp eski başkanlar tekrar başkan seçilirken, merkez ilçede de isimler zikredilmeye başlandı. Gercüş ve Hasankeyf’te tek listelerle gidilen iki seçimde de eski başkanların tekrar seçilmiş olması nasıl okunur sizin açınızdan bilemem ama çok da pozitif bir görünüm vermiyor bana, yenilenme tazelenme enerjisi katmıyor teşkilata.

Üç dört gün sonra yapılması planlanan Merkez İlçe seçimlerinde ise durum farklı görünüyor yeni isimler zikrediliyor.

Genel Merkez tarafından Ankara’ya davet edildiği öğrenilen Erkan Atahanlı, Yusuf Bülbül ve Kenan Özoğul’un yapılacak değerlendirmenin ardından bir ismin Merkez İlçe Başkan adayı olarak destekleneceği öngörülüyor.

Tabi her yerde olduğu gibi Batman’da da iktidar partisini en karlı biçimde temsil etmenin avantajlarına sahip olmak isteyenler gibi idealist bir şekilde partisini ve düşüncelerini temsil edip inandığı siyasal düşünceye hizmet etmek isteyenler de çıkacaktır.

Bu adayların seçimi sanıldığı gibi sadece delegelerin tercihiyle yapılmayacak iktidar partisinin genel merkezince kendisine en iyi çalışmayı yapacak kişinin öne çıkarılmasıyla belirlenecek.

Tüm bunlarla birlikte farklı yerlerde eski ve yeni bakanlar üzerinden yaşanan ve tehdit boyutuna varan sözlerle gerilen seçim örneklerimiz var.

İlkin AK Parti Kuşadası İlçe Teşkilatı'nın kongresine katılan Avrupa Birliği Bakanı Volkan Bozkır, seçime tek liste ile gidilmesi kararına rağmen iki liste çıkarılan kongrede, Genel Merkezin desteklediği aday lehine diğer listenin geri çekilmesini isteyerek bunu tehditkâr sözlerle ifade etti "Bu listenin geri çekilmesini sizden rica ettiğim gibi bu listeyi almadığınız takdirde sizi tehdit etmiyorum ama siyasi hayatınızda geleceğiniz olmaz"  dedi. Bakan sözlerinin tehdit olduğunun farkında olacak ki konuşmasında tehdit olmadığını söylemek zorunda kalıyor. Tehdide rağmen ikinci liste geri çekilmese de Genel Merkez ve Bakan’ın desteklediği aday ve listesi kazandı.

Bir hafta sonra da bu sefer Cumhurbaşkanının memleketinde, Rize’de 3 adayın yarıştığı AKP Pazar İlçe kongresinde konuşan Gümrük ve Ticaret eski Bakanı Hayati Yazıcı’nın “AK Parti teşkilatlarında başkanlık statüsünde görev alacak kişilerin ekonomik özgürlüğü yoksa geçim onun için sorunsa, yeterli performansı gösteremez” sözleri kongreyi karıştırdı.

Buna kızan adaylardan işçi emeklisi İlhami Günaydın “Bu davanın içerisinde görev alan arkadaşların, özellikle başkan sıfatı taşıyacak olan insanların zenginlerden olması gibi bir ifade kullandınız. Biz mütevazı yaşayan insanlarız. Kimseye el açıp bir şey istemiyoruz. Zenginlerin yönettiği bir Türkiye’de Başbakanımız, döneminde varoşlardan oy alarak geldi. Kendisi de çok zengin, holding sahibi değildi. Bugün Cumhurbaşkanı oldu. Partimiz iktidara geldiğinde ülkeyi sermaye grupları yönetiyordu. Bunlar aşılarak iktidara gelindi, prim vererek değil. Hangi ilçe başkanı, belediye başkanı cebinden para harcayarak yatırım yapmıştır? Önemli olan beyindir, bizde de bu vardır. Parasıyla yatırım mı yapacak da parası varsa siyaset yapsın? Parası yoksa yapmasın mantığı son derece yanlış” diyerek tepki gösterince salondan büyük alkış almış ama maalesef ki yeterince oy alamayarak seçimi kaybetmiştir. 401 delegeden sadece 77’sinin oyuyla yetinmek zorunda kaldı.

Alkışı aldı oyu toplayamadı. Doğru söyledi ama parası yoktu. Alkış para etmiyor, etmeyince de başkanlığa dönüşmüyor.

Batman’da durum ne olur bilemem ama sanmıyorum ki hiçbir aday ekonomik güçsüzlüğüne rağmen genel merkeze, genel merkeze rağmen de delegelere kendini kabul ettirebilsin kendini seçtirebilsin.