Aman ha hastalanayım demeyin!

Şayet bu uyarıyı dikkate almayıp hastalanırsanız başınıza neler gelebilir hatırlatayım.

Kamuya ait hastanelerin polikliniklerinden muayene için aynı gün için sıra almanız neredeyse imkânsızdır.

Emar, endoskopi ve diğer ileri tetkik, ameliyat ve anjiyo için bazen 3 ay ötesine bile sıra size gelmeyebilir

Yani tedavi, teşhis, tetkik ve muayene için hastalığınızın acilliyeti hiç önemli değil, günlerce sıra bekleyebilirsiniz.

Acile gideyim derseniz, acil kapısında saatlerce bekleyebilirsiniz.

Bekleme esnasında kapıdaki izdihamdan başka bulaşıcı hastalıklara maruz kalabilirsiniz.

Acildeki doktorun bin küsuruncu hastası olduğunuzdan doktorun gözü yorgunluktan muayene esnasında sizi görmeyebilir.

Özel hastanelere gideyim derseniz sosyal güvenceniz olsun olmasın yanınızda demet demet para bulundurmanız gerekir. Kredi kartı kullanıyorsanız limitiniz yetmeyebilir.

Bir muayene 200 ile 250 lira arası, hadi diyelim sigortanız var yine de 150 lira ödersiniz.

Bir serum 100 liradan başlıyor.

Tek kişilik bir oda fiyatı bin liradan başlıyor, 2500 lirayı bulan odalar da varmış.

Bu yüzden size peşinen bu uyarıyı yapmak zorunda kaldım.

Hastaneye düştüyseniz, hasta değilseniz bile göreceğiniz muamele moralinizi yerle bir edebilir.

Biliyorum bu uyarımı okuduktan sonra bazılarınız “keyfimizden mi hastalanıyoruz?” diyorsunuzdur.

Çalıştığınız iş ortamı ve ekonomik nedenlerden dolayı barınma ve beslenme şartları iyi değilse, yaşadığınız şehrin havası, toprağı kirliyse, toplu taşıma araçlarına balık istifi gibi yolcu alınırsa ve insanlar nefes nefese gelirse,

umuma açık yerlerde temizliğe önem verilmiyorsa, elbette bu durum karşısında kendinizi ne kadar korursanız koruyun hastalanma riskiniz vardır.

Tabi bir de üstüne derdiniz ve stresiniz varsa her türlü hastalığa kapılabilirsiniz.

Bu tür durumlarda tedbirli olmanız da bazen fayda etmiyor olabilir.

Yani, anlayacağınız Batman ilinin nüfusunun neredeyse yüzde 80’i Batman merkezde yaşıyor ve Batman’daki sağlıklı yaşam koşulları ve hizmet veren sağlık sistemi iyi değil.

Üstelik insanlar hastalanmayana kadar da sağlıklarına dikkat etmiyor.

Biz bir avuç çevreciler olarak yıllardır sağlıksız yaşam koşullarına dikkat çekiyoruz.

Batmanın suyu, havası, toprağı kirli oldukça, binalar bu kadar çok iç içe olup çarpık kentleşme devam ettikçe, doğal dengeyi korumadıkça, yeşil alanlar artırmadıkça, sosyal ve kültürel yaşam zenginleşmedikçe, insanların ekonomik koşulları düzelmedikçe, insanlar kırsalı bırakıp şehirlere yığıldıkça, ne kadar hastane yapılırsa yapılsın insanların sağlık sorunlarını gideremezsiniz.

Anlayacağınız marifet daha çok hastane yapmakta değil, insanların sağlığını bozan koşul ve sebepleri ortadan kaldırmaktır.

Çevrecileri anlayıp onların talep ve önerilerini dikkate almaktır.

Her şeyden önce, önyargılardan kurtulup onların ne dediğini anlamaktır.

Çevrecilerin uyarıları dikkate alınmadığı için akarsularımız teker teker yok edildi, sularımız, toprağımız, havamız kirletildi, ormanlık alanlar azaldı, betonlaşma hızla arttı.

Bu yüzden çevrecileri görmezden gelmeye çalışmak yerine onlara kulak vermek ve oturup dinlemek gerekir.

Unutmayalım ki sağlığımız ve geleceğimiz, her şeyden önce gelir.